
Esas No: 2017/4795
Karar No: 2019/391
Karar Tarihi: 05.02.2019
Nitelikli dolandırıcılık - özel belgede sahtecilik - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/4795 Esas 2019/391 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, özel belgede sahtecilik
UYGULAMA : Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan 5237 sayılı TCK"nın 158/1-k, 168, 62, 53, 51 maddeleri uyarınca mahkumiyet
Sanık hakkında özel belgede sahtecilik suçundan 5237 sayılı TCK"nın 207/1, 62, 51, 53 maddeleri uyarınca mahkumiyet
Sanığın nitelikli dolandırıcılık ve özel belgede sahtecilik suçundan mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın fiilen yetkilisi olduğu acentanın, müşteki ... adına poliçe tanzimi ve bedelini tahsil yetkisine sahip olduğu ve bu kapsamda sanığın sisteme girmeden sahte poliçeyi tanzim edip müşteki İzzet"e vererek ondan bedel tahsili yaptığı iddia ve kabul edilen olayda;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) Her ne kadar sanık hakkında TCK"nın 158/1-k maddesi uygulanmış ise de; suçun bu nitelikli halinin; yaptırılan sigorta kapsamında zararın gerçekleştiğini söyleyip hileli bir takım hareketlerle sigorta bedelini alarak oluşacağı, somut olayda ise; sigorta şirketi adına hareket eden acente yetkilisi olan sanığın, sahte poliçe tanzimi karşılığı müştekiden para tahsil etmesinin TCK"nın 158/1-h maddesinde yazılı nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturacağı gözetilmeden yazılı şekilde suç vasfında yanılgıya düşülerek uygulama yapılması;
2) Her iki suç açısından da; 5271 sayılı CMK"nun 5728 sayılı Yasa ile değişik 231/5. maddesi uyarınca 2 yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına ilişkin mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için, sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmamış bulunması, mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları gözönünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması ve suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerekmektedir. İncelenen dosyada sanığa yüklenen "özel belgede sahtecilik" suçu neticesinde meydana gelen somut bir zarar bulunmadığı, ""nitelikli dolandırıcılık"" suçu neticesinde meydana gelen zararın ise sanık tarafından karşılandığı, 03/11/2011 tarihli adli sicil kaydında ise; hırsızlık suçundan kesinleşmiş mahkumiyetinin bu dosyadaki suç tarihinden sonra olduğu, diğer sabıkaların ise suç olmaktan çıkarılan karşılıksız çek keşide etmek ve mahkumiyet hükmü niteliğinde olmayan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına ilişkin olduğu ve dolayısı ile incelemeye konu suçla ilgili olarak “hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına” engel sabıkası bulunmayan sanığın hukuksal durumunun belirtilen yasal ölçütlere göre değerlendirilmesi gerekirken, hakkında TCK"nın 62. maddesi uyarınca fiilden sonraki hali, yargılama aşamasındaki tutum ve davranışları ,sanığın geleceği üzerindeki etkisi lehine takdiri indirim uygulanıp; yargılama sürecindeki pişmanlığı nedeniyle bir daha suç işlemeyeceği kanaatiyle TCK"nun 51. maddesi uyarınca hükmolunan kısa süreli hapis cezalarının ertelenmesine karar verilen sanık hakkında "yasal şartları oluşmadığından" bahisle yazılı şekilde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca sair hususlar incelenmeksizin hükümlerin BOZULMASINA, 05/02/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.