9. Hukuk Dairesi 2017/900 E. , 2017/1314 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
Davacı, izin ücreti, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm süresi içinde davalılardan ... ile ... avukatları tarafından temyiz edilmiştir.
Yerel mahkeme kararının davalılar ... ile ... tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 11.05.2016 gün ve 2015/1476 Esas, 2016/11786 Karar sayılı kararı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece, davacının dava dilekçesinde 10.01.1985-14.04.2010 tarihleri arasındaki çalıştığı dönem yönünden fazla çalışma, yıllık izin, ulusal bayram ve genel tatil ücret alacaklarını davalılardan müştereken ve müteselsilen talep ettiği, davacı vekilinin 04.09.2014 tarihli celsede işyeri devri olduğundan alacaklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ettiği, ancak hukuki vasıflandırmanın hakime ait olduğu davalılar arasında davacının çalıştığı süre yönünden kesintiye uğrayan dönem olması nedeniyle işyeri devri ilişkisi kabul edilmediği, ayrıca davalılar tarafından ıslaha karşı süresinde zamanaşımı definde bulunulduğu belirtilmişse de ...’nın ne cevap dilekçesinde ne de ıslah dilekçesine karşı beyanında zamanaşımı savunması bulunmadığı gerekçesi ile bozmaya karşı direnme kararı verilmiştir.
Direnme kararı davalılar ... ile ... tarafından temyiz edilmiş olup, Dairemizin 6763 sayılı kanunun 45. maddesi ile eklenen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici dördüncü maddesi uyarınca öncelikle inceleme yetkisi olduğu anlaşılmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Dairemizin “Somut uyuşmazlıkta dava dilekçesinden davacının hangi çalışma dönemi için, hangi davalıdan hangi alacakları talep ettiği anlaşılamamıştır. Mahkeme tarafından da, davacının taleplerinin açıklattırılması konusunda bir işlem yapılmamıştır. Bu nedenle, mahkemece davacı tarafa, hangi çalışma dönemi için, hangi davalıdan, hangi alacakları talep ettiği konusunda davacının iddialarını somutlaştırması için süre verilmeli, aydınlatma kapsamında çalışma dönemlerine ilişkin tarihler davacıya açıklattırılmalı sonucuna göre talepler hakkında bir karar verilmelidir. Davacının iddia ve talepleri tam ve kesin olarak saptanmadan, davacının hangi davalı nezdinde hangi tarihlerde çalıştığı kesin bir şekilde tespit edilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.” ve “Dosya içeriğine göre, davalılar 21.05.2014 tarihli ıslaha karşı süresinde ve usulüne uygun olarak zamanaşımı definde bulunmuşlardır. Bu zamanaşımı define göre ilk kısmi davada istenen fazla mesai ücret alacağı miktarı dışlandığında 21.05.2009 tarihinden önceki fazla mesai ücret alacağının zamanaşımına uğradığı anlaşılmaktadır. Diğer taraftan mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporundaki tespit ve hesaplamalar denetime elverişli değildir. Bu nedenle, yukarıda iki numaralı bentte yazılı bozma nedeninde belirtilen eksiklik giderildikten sonra, davalıların ıslaha karşı ileri sürdükleri zamanaşımı defi de gözetilerek, talep edilen alacakların hesaplanması için yeniden bilirkişiden denetime elverişli rapor aldırılmalı ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Islaha karşı ileri sürülen zamanaşımı defi konusunda bir değerlendirme yapılmadan, denetime elverişli olmayan bilirkişi raporuna itibarla yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.” gerekçesi ile verdiği bozma kararı usul ve yasaya uygun olup direnmenin yerinde olmadığı anlaşıldığından, temyiz incelemesinin yapılmak üzere dosyanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 4. maddesinin birinci ve dördüncü fıkraları uyarınca yetkili ve görevli Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na GÖNDERİLMESİNE, 09.02.2017 tarihinde oy birliği ile karar verildi.