Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/9490 Esas 2018/4541 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2016/9490
Karar No: 2018/4541
Karar Tarihi: 15.05.2018

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/9490 Esas 2018/4541 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme 2012/30253 Esas, 2014/18809 Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilmesine rağmen, belirtilen hususlarda araştırma yapılmadığı gerekçesiyle sanığın eylemlerinin tek bir zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturup oluşturmadığının tespiti için UYAP ortamına yapılan araştırma ve sair surette tespit edilebilecek benzer suçlara ilişkin davaların incelenmesi, mevcut dava ile birleştirilmesi veya özetlerinin duruşma tutanağına geçirilmesi, kanıtların onaylı örneklerinin dosyaya konulması, zincirleme suç hükümlerinin uygulanma olanağının bulunup bulunmadığının tartışılması gerektiğini belirtmiştir. Ayrıca, aynı anda gerçekleşen fiillerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığından, farklı tarihlerde düzenlendiği tespit edilemeyen sahte Yeşilkart vizeleri düzenlemekten ibaret eylemde suçun teselsül ettiğinden söz edilemeyeceği, ancak belge sayısı ve somut olaya göre, aynı Yasanın 61. maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesinde dikkate alınabileceği gözönünde bulundurulmadan, zincirleme suç hükümlerinin uygulanması suretiyle sanığa fazla ceza tayini yapılmıştır. Kanun maddeleri ise
11. Ceza Dairesi         2016/9490 E.  ,  2018/4541 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dairemizin 10.11.2014 tarihli ve 2012/30253 Esas, 2014/18809 Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilmesine rağmen, bozma ilamında belirtilen hususlarda araştırma yapılmadığı anlaşıldığından;
    1- Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.04.2014 gün, 2013/11-397 E., 2014/202 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK"nun “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan “resmi belgede sahtecilik” suçlarının hukuki konusunun kamu güveni olması, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişi de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulünün etkilenmeyeceği, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağı da dikkate alındığında, UYAP ortamında yapılan araştırmada ve sanığın adli sicil kaydının incelenmesinde, sanığın benzer nitelikteki fiilleri nedeniyle derdest, kesinleşmiş ve mahkumiyetine karar verilip temyiz süreci devam eden davaların bulunduğu anlaşılmakla; sanığın fiillerinin her biri yenilenen kararla işlenmiş ayrı suçları mı, yoksa bir suç işleme kararının icrası kapsamında işlenen zincirleme suç mu oluşturduğunun değerlendirilmesi açısından, UYAP ortamından ve sair surette tespit edilebilecek benzer suçlara ilişkin davalar araştırılarak, mümkünse mevcut dava ile birleştirilmesi, aksi halde özetlerinin duruşma tutanağına geçirilip, bu davayı ilgilendiren belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya konulması, suç ve iddianame tarihleri belirlenip, iddianame düzenlenmesi ile hukuki kesinti oluşacağı gözetilerek, zincirleme suç hükümlerinin uygulanma olanağının bulunup bulunmadığının tartışılması, sanığın eylemlerinin tek bir zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğunun kabulü halinde, ayrıntıları Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 15.03.2016 gün ve 2014/847 Esas, 2016/123 Karar ilamında belirtildiği üzere, zincirleme suça dâhil olan bir suçtan bu durum gözetilmeksizin mahkûmiyet kararı verilmiş ve bu karar kesinleşmiş ise, zincirleme suça konu ikinci suçla ilgili olarak mahkemece; kesinleşen hükme konu eylem de gözönüne alınarak zincirleme suç hükümlerinin uygulanması suretiyle yeni bir hüküm kurup, kesinleşen hükümdeki sonuç cezanın mahsubu suretiyle karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2- Kabule göre de; 5237 sayılı TCK"nun 43. maddesine göre, aynı anda gerçekleşen fiillerde zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanma olanağı bulunmadığından, farklı tarihlerde düzenlendiği tespit edilemeyen sahte Yeşilkart vizeleri düzenlemekten ibaret eylemde suçun teselsül ettiğinden söz edilemeyeceği, ancak belge sayısı ve somut olaya göre, aynı Yasanın 61. maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesinde dikkate alınabileceği gözetilmeden zincirleme suç hükümlerinin uygulanması suretiyle sanığa fazla ceza tayini,
    Yasaya aykırı, sanığın ve müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 15.05.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.