10. Hukuk Dairesi 2016/15726 E. , 2019/4737 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, aidiyet ve tahsis istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davalı Kurum vekilince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosya içeriğinden, ... ve ... oğlu 10.03.1950 doğumlu... köyü nufusuna kayıtlı davacı ..., ... ve ... oğlu ... köyü nufusuna kayıtlı davalı ...’in hizmetlerinde görünen 1966-1973 tarihleri arası 239, 658, 3458, 4066, 3070, 774, 4919 ve 3811 sicil nolu işyerlerinden yapılan bildirimlerin kendisine ait olduğunun tespiti ile 01.11.2009 tarihinden itibaren bağlanan kısmi sözleşme aylığının yeniden bu süreler nazara alınmak suretiyle yeniden ihyasını talep ettiği Mahkemece, yapılan yargılama neticesinde 658.43 sicil sayılı işyerinde 02.07.1966 - 21.07.1966 tarihleri arası 20 gün, 239.14 sicil sayılı işyerinde 02.04.1967 - 20.04.1967 tarihleri arası 26 gün, 3070.43 sicil sayılı işyerinde 01.09.1969 - 27.12.1969 tarihleri arası 45 gün, 3070.43 sicil sayılı işyerinde 01.04.1970 - 30.04.1970 tarihleri arası 24 gün, 3811.43 sicil sayılı işyerinde 01.03.1973 - 28.05.1973 tarihleri arası 82 gün, 4919.43 sicil sayılı işyerinde 17.07.1973 - 30.08.1973 tarihleri arası 41 gün olmak üzere toplam 238 gün hizmetinin bulunduğunun tespitine, davalı Kurumun davacıya 01.11.2009 tarihinden geçerli, 10290 gün yurtdışı hizmeti, 46 gün Türkiye hizmeti üzerinden sözleşme kısmi aylığı bağlanmasına ilişkin 23.08.2011 onay tarihli aylık bağlama kararının iptaline, 01.11.2009 tarihinden geçerli 10290 gün yurtdışı hizmeti, 238 gün Türkiye hizmeti üzerinden sözleşme kısmi aylığı bağlanmasına gerektiğine ve eksik ödenen kısmi aylık miktarına yasal faiz yürütülmesi gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
Dava devam ederken Kurumca 20.09.2013 tarihli aylık değişiklik kararı ile davalının hizmetinde görünen 658.43 sicil sayılı işyerinde 02.07.1966 - 21.07.1966 tarihleri arası 20 gün, 239.14 sicil sayılı işyerinde 02.04.1967 - 20.04.1967 tarihleri arası 26 gün, 3811.43 sicil sayılı işyerinde 01.03.1973 - 28.05.1973 tarihleri arası 82 gün, 4919.43 sicil sayılı işyerinde 17.07.1973-30.08.1973 tarihleri arası 41 gün sürelerin davacıya ait olduğuna karar verilerek yeniden aylığın hesaplandığı anlaşılmaktadır.
1-Dava açıldıktan sonra meydana gelen bir olay nedeniyle dava konusunun ortadan kalkması; eş söyleyişle tarafların, davanın esası hakkında karar verilmesinde hukuki yararının kalmaması halinde, bu olayın hükümde göz önüne alınması ve Mahkemenin, davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekir.
Bu çerçevede; Kurum"un 658.43 sicil sayılı işyerinde 02.07.1966 - 21.07.1966 tarihleri arası 20 gün, 239.14 sicil sayılı işyerinde 02.04.1967 - 20.04.1967 tarihleri arası 26 gün, 3811.43 sicil sayılı işyerinde 01.03.1973 - 28.05.1973 tarihleri arası 82 gün, 4919.43 sicil sayılı işyerinde 17.07.1973 - 30.08.1973 tarihleri arası 41 gün sürelerin davacıya adiyetini kabul edip etmediği araştırılarak talebin konusuz kalıp kalmadığı irdelenmeli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 331/1. maddesinde, davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan durumlarda, hâkimin, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmedeceği hususu gözetilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
2-Kabule konu 3070 sicil nolu işyeri yönünden, Mahkemece, özellikle 3070 sicil nolu işyerinde davacının çalışmalarını bilebilecek talebe konu dönem yönünden resen tespit edilecek bordro tanıkları dinlenilmeli, dinlenen bordro tanıklarının hizmet döküm cetveleri celp edilerek beyanları denetlenmeli, aynı şekilde talebe konu bordro tanığının bulunmadığı dönem yönünden, aynı yörede komşu veya benzeri işleri yapan başka işverenler ve bu işverenlerin çalıştırdığı bordrolara geçmiş kişiler re’sen saptanarak bilgi ve görgülerine başvurulmalı böylece bu konuda gerekli tüm soruşturma yapılarak uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 23/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.