Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/17921
Karar No: 2014/7869
Karar Tarihi: 10.04.2014

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2013/17921 Esas 2014/7869 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2013/17921 E.  ,  2014/7869 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Antalya 4. İş Mahkemesi
    Tarihi : 15/04/2013
    Numarası : 2012/34-2013/228

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı ve davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
    2-Davacı işyerinde belboy olarak çalıştığını, sözleşmenin haksız olarak işveren tarafından sonlandırıldığını belirterek kıdem, ihbar tazminatı ile birtakım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
    Davalılar, davacının belboy olarak çalıştığını,12.01.2012 tarihinde otelde müşteriler için hazır vaziyette bulunan odaya girdiği ve odayı kullandığı tespit edildiğinden iş akdinin 4857 sayılı İş Kanunu”nun 25/2-e maddesi uyarınca haklı olarak feshedildiğini belirterek davanın reddini talep etmişlerdir.
    Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre, feshe konu edilen olay gerçekleşmiş olsa bile bunun haklı fesih boyutunda olmadığı belirtilerek davacının kıdem ve ihbar tazminatına hak kazandığı belirtilerek davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği ve fazla mesai alacağı noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
    4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller
    sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır.
    Somut olayda işyerinde belboy olarak çalışan davacının iş akdi 17.01.2012 tarihli fesih bildirimi ile haklı nedenle sona erdirilmiştir. Söz konusu fesih bildiriminde, davacının 12.01.2012 tarihinde 16.00/00.00 vardiyasında görev yapmakta iken 5089 numaralı odadan çıktığının kat görevlileri tarafından tespit edildiği, savunmasında ise odaya girdiğini kabul edip sadece televizyon izlediğini belirttiği,bu nedenle sözleşmenin işveren açısından 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/2-e maddesi uyarınca haklı olarak feshedildiği belirtilmiştir.
    Yapılan yargılama neticisinde, davalı işveren tarafından dosyaya sunulan ve mümzilerinin tanık olarak dinlendiği 12.01.2011 tarihli tutanağa göre, davacının kulandığı iddia edilen odanın kontrolünün yapılması sonucunda odanın sigara koktuğunun, wc’nin ve koltuğun kullanıldığının ve tv seyredildiğinin tespit edildiği anlaşılmıştır. Kapı giriş kayıtlarından söz konusu odanın olay tarihinde davacı tarafından kullanıldığı ve yapılan incelemeler neticesinde daha öncede 1 kez daha odanın davacı tarafından kullanıldığı tespit edilmiştir. Davacı bu eylemleri ile müşteriler için temiz vaziyette tutulan odaları kullanmış ve o halde bırakıp gitmiştir. Söz konusu durum eğer kat görevlileri tarafından farkedilmemiş olsa idi, bu odanın bu vaziyette müşterilere teslim edilme durumu ortaya çıkacak, bu durum ise işverenin itibar ve güveninin sarsılmasına yol açacaktı. Tüm bu değerlenrdirmeler bağlamında, mahkemece davacının bu davranışının işveren açısından doğruluk ve dürüstlük kuralı ile bağdaşmayan bir hareket olarak değerlendirilip, davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken, farklı gerekçe ile kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    3-Fazla mesai yaptığını ispat yükü işçiye, çalışma olgusunun ispatlanması halinde ücretlerinin ödendiğini ispat yükü ise işverene düşmektedir.
    Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların tanık beyanlarıyla sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalarda bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda da ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
    Davacı, işyerinde 6 gün boyunca 08.00-16.30 arası, sezonda ise günde 24 saat çalıştığını beyan ederek fazla mesai alacağı talebinde bulunmuştur. Davalı ise, davacının yapmış olduğu fazla mesailerinin karşılığı olarak telafi izni kullandırıldığını beyan ederek talebin reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının fazla mesai alacağı, işyerinde 3 vardiya halinde çalışıldığı belirtilererek reddedilmiştir. Öncelikli olarak işveren tarafından dosyaya sadece 4 gün için telafi izni kullandırıldığına dair belgeler sunulmuştur. Her ne kadar davalı tanıkları otelde 3 vardiya olarak çalışıldığını belirtselerde, davacı tanıkları işyerinde bazı dönemlerde fazla mesai yapıldığını beyan etmişlerdir. Davacı tanıklarının da işverenle herhangi bir husumeti bulunmayıp beyanlarına itibar edilebilecek tanıklardır. Bu nedenle mahkemece yapalması gereken davacı tanıklarının çalışma süreleri ile sınırlı olmak üzere beyanları ve davalının da dosyaya sunduğu fazla mesai karşılığı kullandırılan telafi izin belgeleride bir bütün halinde değerlendirilerek davacının fazla mesai alacağını yeniden hesaplamaktır.
    Mahkemece bu hususlar yerine getirilmeksizin eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 10.04.2014 gününde oybirliği ile karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi