Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/15763 Esas 2017/7150 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/15763
Karar No: 2017/7150
Karar Tarihi: 02.10.2017

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/15763 Esas 2017/7150 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2016/15763 E.  ,  2017/7150 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    Davacı, Kurumca düzenlenen ödeme emirlerinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
    Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

    K A R A R

    Dava, ödeme emirlerinin iptali, istemine ilişkindir.
    Mahkemece, 6183 Sayılı Kanunun 48. maddesine göre tüm borcunun taksitlendirilmesi talebinde bulunduğu, Kurumca yapılandırma talebinin de 05/05/2016 tarihinde gerçekleştirildiği, dolayısıyla davacı şirketin dava konusu takip dosyalarına konu borcu kabul etmiş oldukları sonuç ve kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; ödeme emirlerinin en eski tarihli borç döneminin 2013/6; en yeni tarihli borç döneminin 2014/7 dönemleri olduğu, ödeme emirlerinin 04.02.2016 tarihinde tebliğ edildiği ve davanın 11.02.2016 tarihinde açıldığı, davacı şirkete ait 1102910.042 sicil nolu ve 1063248.042 sicil nolu işyerlerinin olduğu, şirketin 1102910.042 sicil nolu işyerini 30/11/2012 tarihinde kapatttığı, dava devam ederken davacı şirketin 05.05.2016 tarihli dilekçesi ile borcu taksitlendirme talebinde bulunduğu ve 09.05.2016 tarihinde taksitlendirmeye ilişkin ödeme planının şirketi temsilen İsmail Acar’a tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
    Somut olayda; Kurum borçlarının dava açıldıktan sonra cebri icra tehdidi altında taksitlendirilmesi borcu iradi bir kabul ve ikrar anlamına gelmez, dava açılması ihtirazi kayıt niteliğindedir.
    Hal böyleyken Mahkemece, işin esasına girilerek bir karar verilmesi gerekirken, yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.10.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.