Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/11890
Karar No: 2018/6054
Karar Tarihi: 27.09.2018

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2016/11890 Esas 2018/6054 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, tapuda orman niteliği bulunmayan taşınmazları iyi niyetle satın aldıklarını ve daha sonra bu taşınmazların ormanlık olduğu iddiasıyla tapularının iptal edildiğini ve tazminat istediğini belirtmiştir. Mahkeme, davacının talebini tamamen kabul etmiş ve davalı Hazine tarafından belirlenen tazminatın davacıya ödenmesine karar vermiştir. Hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiş, ancak Yargıtay, kararın doğru olduğuna karar vermiştir.
Kararda, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 1007. maddesi uyarınca tazminat istemi yer almaktadır. Ayrıca tapu sicilinin güvenilirliğine dayandırılan iyi niyet gerekçesi de kararda belirtilen önemli bir detaydır.
20. Hukuk Dairesi         2016/11890 E.  ,  2018/6054 K.

    "İçtihat Metni"

    ..........

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili 19/03/2013 tarihli dava dilekçelerinde özetle; davacıya ait....... köyündeki 1316 ve 1317 parsellerin tamamı ile 1314 ve 1315 parsellerin kısmen .....Mahkemesinin 2009/757 Esas - 2011/206 Karar sayılı kesinleşmiş kararıyla, orman vasfıyla Hazine adına tescil edildiğini, dava konusu parselleri 05.11.1973’te satın aldıklarını, (dava konusu parsellerin ..............tarafından satın alındığını, bu şirketin hisselerinin tüzel kişilik değişmeden Üstay ailesine geçtiğini, tüzel kişilik değişmeden ünvanı "........" olduğunu, 22.2.2001 tarih 5242 sayılı ticaret sicil gazatesinde yayınlandığı üzere “.......... tarafından devralındığını) dava konusu taşınmazların satın alındığı tarihte tapu kaydı üzerinde bu yerlerin orman olduğunu gösterir hiçbir şerhin mevcut olmadığını, tapu sicilinin güvenilirliğine dayanılarak iyi niyetle bu yerlerin satın alındığını, davacı şirketin malvarlığını oluşturan dava konusu taşınmazların tapu kayıtları üzerinde bu yerin orman olduğunu gösterir şerh bulunmazken, bilahare bu yerlerin orman olduğu iddiası ile hiçbir bedel ödenmeksizin tapularının iptaline dair verilen mahkeme kararının evrensel hukuk ilkelerine aykırı olduğu gibi Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine eklenen ve mülkiyet hakkını da kapsayan Ek Protokolün 1. maddesine aykırı olduğunu, Medeni Kanunun 1007. maddesinde tapu sicilinin tutulmasından doğan bütün zararlardan Devletin sorumlu olduğunun hüküm altına alınmış olması nedeniyle, fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulması koşuluyla tazminat isteminin kabulüne karar verilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak taraflarına verilmesini talep ve dava etmiş, 26.01.2016 tarihinde sundukları ıslah dilekçesi ile dava dilekçesinde 20.000,00 TL olarak gösterdikleri talep miktarını keşif sonucu belirlenen değere göre; 1.338.515,00 TL olarak ıslah etmiş bu bedelin tamamına taşınmazlarla ilgili tapu iptal ve tescil kararının kesinleşme tarihi olan 18.7.2011 tarihinden faiz işletilmesini talep etmiş ve ıslah harcını da yatırmışlardır.
    Mahkemece, davanın ıslah edilmiş haliyle kabulüne, 1.338.515,00 TL tazminatın 18.07.2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, 4721 sayılı TMK"nın 1007. maddesi uyarınca tazminat istemine ilişkindir.
    1968 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında .......mevkiinde bulunan 23 parsel sayılı 578.000 m2 yüzölçümündeki taşınmaz Mayıs 1967 tarih 91 sıra nolu tapu kaydı ile............mevkiine ait 689 ve 690 yazım numaralı vergi kayıtları
    ...........

    uygulanarak fundalık ve mera niteliği ile .......ve ortakları adlarına tesbit edilmiştir. İtirazı kadastro komisyonunca reddedilen Orman Yönetiminin açtığı dava sonucu,.........1.10.1974 gün 1969/6-1974/21 sayılı kararı ile Orman Bakanlığının 01.10.1971 gün 5877 sayılı mütalaasıyla çekişmeli taşınmazın 227.625 m2 yüzölçümlü bölümünün orman sayılan yerlerden olduğunun bildirildiği gerekçesi ile 23 parselin 227.625 m2 yüzölçümlü kesiminin orman niteliği ile kadastro dışı bırakılmasına, geriye kalan 350.375 m2 yüzölçümlü bölümünün tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş ve ...... temyizi üzerine Yargıtay 7. Hukuk Dairesince, temyiz edenin davada taraf sıfatı bulunmadığı gerekçesi ile temyiz dilekçesinin reddine karar verilmiş, 22.04.1977 tarihinde kesinleşmiştir. Daha sonra 350.375 m2 yüzölçümlü 23 parsel sayılı taşınmaz 980, 981, 982 ve 983 parsellere ifraz edilmiştir. Kamulaştırma üzerine 980 parsel sayılı taşınmazın bir bölümü yola gitmiş, geriye kalan bölümü ise 1278, 1279 ve 1280 parsellere ayrılmıştır. 1278 parselde 1313 ila 1317 parsellere ayrılmıştır. 1314, 1315, 1316 ve 1317 parsel sayılı sırasıyla 5.427,57 m2, 5.597,13 m2, 5.303,23 m2, 5.970,57 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar arsa vasfı ile .......... adına tapuya kaydedilmiş, Orman Yönetimi tarafından açılan dava sonucu ..........009/757 E. - 2011/206 Karar sayılı ilamı ile 1316 ve 1317 parsellerin tamamının,1314 parsel sayılı taşınmazın 462,98 m2’sinin, 1315 parsel sayılı taşınmazın ise 4527 m2’sinin daval........adına olan tapu kaydının iptali ile orman vasfı ile tesciline karar verilmiş, karar temyiz edilmeksizin 18/07/2011 tarihinde kesinleşmiş, 19/03/2013 tarihinde eldeki dava açılmıştır
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, davacının, adına kayıtlı bulunan taşınmazlarının tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının kesinleşmesinden itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde eldeki davayı açmasına, taşınmazlar için verilen tapu iptal kararının kesinleşme tarihi değerlendirme tarihi olarak kabul edilerek bu tarih itibari ile arazi niteliğindeki taşınmaza gelir metodu kullanılarak değer belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 27/09/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi