20. Hukuk Dairesi 2016/12036 E. , 2018/6050 K.
"İçtihat Metni".....
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili 19/11/2015 tarihli dilekçesinde özetle; müvekkillerinin ........ 16 sayılı parselin maliki iken ......... 2009/244 Esas - 2009/337 Karar sayılı dosyasında verilen karar ile tapusu iptal edilerek orman vasfı Hazine adına tesciline karar verildiğini ve kararın kesinleştiği belirterek dava konusu taşınmazın rayiç bedelinin fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00.- TL"sinin taşınmazın Hazineye geçtiği günden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 09/05/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile talep ettikleri tazminat miktarını fazlaya dair haklarını saklı tutmak kaydı ile 47.383,40 TL’ye artırmış, alacağın tamamına taşınmazın Hazineye geçtiği 15.6.2010 tarihinden faiz işletilmesini istemiş, ıslah harcını da yatırmıştır.
Mahkemece; davanın kabulüne, 47.383,40.-TL’nin tapu iptal ve tescil kararının kesinleşme tarihi olan 15.06.2010 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava,TMK’nın 1007. maddesine dayalı olarak açılan tazminat istemine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden;......... mevkiinde bulunan 199 parsel sayılı taşınmazın 1958 yılında yapılan kadastro sırasında tapu kaydı uygulanarak zeytinlik vasfıyla ..... adına tespit ve tescil edilmiş, 199 sayılı parselin ifrazı ile oluştuğu anlaşılan 3971 parsel sayılı taşınmaz 6.1.1988 tarihinde zeytinlik vasfı ve 275 m2 yüzölçümü ile .........adına ifrazen tescil edildiği, 26.02.1990 tarihinde satış sonucu davacıların murisi ....... adına tescil edildiği, 2013 yılında yapılan yenileme kadastrosu sonucu taşınmazın 322 ada 16 parsel sayısını aldığı, Orman Yönetimi tarafından malik ........mirasçıları aleyhine açılan dava sonucu ..........Mahkemesinin 2009/244 Esas - 2009/337 Karar sayılı ilamıyla taşınmazın tamamının tapusunun iptaline ve orman vasfı ile tesciline karar verildiği, hükmün 15/06/2010 tarihinde kesinleştiği, 19/11/2015 tarihinde ise eldeki dava açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkemece davacılar adına tapuda kayıtlı taşınmazın tapu kaydının orman olduğu gerekçesi ile iptal edilmesinden kaynaklı tazminat isteminin haklı olduğu düşünülerek ve karar verilmesinde isabetsizlik yoktur. Ancak davacının tazminat hakkının kapsamını belirleyebilmek adına, tazminat istemine dayanak yapılan taşınmazla ilgili verilen tapu iptal kararının kesinleştiği tarih olan 15/06/2010 tarihi itibari ile arsa mı arazi mi vasfında olduğunun araştırılması, taşınmaz arazi vasfında ise gelir metodu yöntemi, arsa ise emsal metodu kullanılarak değerinin belirlenmesi gerekir.
........
Mahkemece taşınmazın vasfını belirlemeye yönelik yapılan araştırmada değerlendirme tarihi belirtilmemiş olduğundan belediye tarafından verilen cevabın taşınmazın hangi tarihteki durumundan bahsettiği anlaşılamamaktadır.
Kaldı ki belediyece gönderilen yazıda taşınmazın belediye sınırları içinde, imar planı dışında olduğu, belediye hizmetlerinden yararlanmadığı ve etrafının meskun olmadığı bildirilmiş olmasına rağmen hükme esas alınan bilirkişi raporunda taşınmaz arsa vasfında olduğu belirlenerek emsal metodu kullanılmak sureti ile değeri belirlenmiştir.Bundan başka taşınmaz arsa vasfında olsa dahi taşınmazın değerini belirlemeye yönelik olarak incelenecek emsallerin değerlendirme tarihi olan 15/06/2010 tarihinden önceki tarihlere ait özel amacı olmayan satışlar olması gerekirken bilirkişilerce incelenen emsallerin satış tarihleri 2014-2015-2016 yıllarına ilişkindir.
Hal böyle olunca çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptaline ilişkin kararın kesinleştiği 13.05.2008 tarihi itibariyle Bakanlar Kurulunun Yargıtay tarafından benimsenen 28.02.1983 gün ve 1983/6122 sayılı kararı ve Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 17.04.1998 gün ve 1996/3 - 1998/1 E.K. sayılı kararı çerçevesinde değerlendirme tarihi itibari ile arsa vasfında olup olmadığı araştırılmalı, bu ilkelere göre arsa niteliğinde olduğunun belirlenmesi halinde, taraflara, dava konusu taşınmaz ile aynı bölgeden bulunamaması halinde yakın bölgelerden, 15.06.2010 tarihinden önce ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer nitelikli ve yüzölçümlü satışları bildirmeleri için olanak tanınması, gerekli görülürse re"sen emsal getirtme yoluna gidilmesi, bu emsallere göre değer biçilmesi için konunun uzmanı bilirkişilerden oluşturulacak bilirkişi kurulu vasıtasıyla keşif yapılarak, denetlemeye olanak veren bilimsel verileri içeren rapor alınması, ve bu emsallere emsal satışların değerlendirme (15.06.2010) tarihindeki karşılıklarının fiyat artış endekslerinin uygulanması suretiyle değer tespiti, bundan sonra emsal ile çekişmeli taşınmazların eksik ve üstün yönlerinin neler olduğu ve oranları açıklanmak, taşınmazlardan ........ payının düşülmesinin gerekip gerekmediği belirtilmek, üzerinde bina var ise, ......resmi birim fiyatları esas alınarak yıpranma payı düşülmek suretiyle gerçek zararın belirlenmesi, emsal alınan taşınmazlara ilişkin resmi satış akit tablolarının tapu sicil müdürlüğünden getirtilmesi, emsal taşınmazlar ile çekişmeli taşınmazlara ait Arsa Metrekare Rayiç Bedeli Takdir Komisyonu tarafından belirlenen emlak vergisine esas olan m² değerleri, ilgili Belediye Başkanlığı Emlak Vergi Dairesinden istenip, çekişmeli parsellerin, emsal taşınmazlara göre üstünlük oranı yönünden bilirkişi kurulu raporununda denetlenmesi, tazminat istemine konu taşınmazların arazi niteliğinde olduklarının belirlenmesi halinde ise çevrede yetiştirilen ürünlerin münavebesi, dekar başına ortalama verim, toptan satış fiyatı ve üretim maliyeti resmî verileri ilçe tarım müdürlüğünden getirtilmek suretiyle tarımsal gelir metoduna göre 15.06.2010 tarihindeki gerçek değerleri tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 27/09/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.