8. Hukuk Dairesi 2014/9812 E. , 2015/13025 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Muhdesatın tespiti
........ ve müşterekleri ile Hazine aralarındaki muhdesatın tespiti davasının kabulüne dair ......Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 13.02.2014 gün ve 331/116 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, dava konusu 155 nolu parselin....... ....projesi kapsamında kaldığını, kamulaştırma hak ve talepleri nedeniyle bu davayı açmakta hukuki menfaatleri bulunduğunu, taşınmaz üzerindeki her türlü muhdesatın vekil edenleri tarafından meydana getirildiğini ileri sürerek, müvekkilleri adına tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine vekili, dava konusu edilen taşınmazın mera olduğunu, meralar üzerindeki muhdesatın mülkiyetinin kural olarak arzın mülkiyetine tabii olduğunu, davacıların hak idida etmesinin hukuka aykırı olduğunu açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne, taşınmaz üzerindeki ev, ahır, ağaç ve her türlü muhdesatın davacılara ait olduğunun tespitine karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamına, dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, mahkemece deliller değerlendirilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalı ......... vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan, yerinde olmayan temyiz itirazlarının REDDİNE,
Diğer temyiz itirazlarına gelince;
2-HMK"nın 26. maddesine göre hakim talepten fazlasına karar veremez. Davacılar vekili, dava dilekçesinde net bir biçimde 155 parsel üzerinde bulunan muhdesatın müvekkilleri adına tespitini talep etmiş olmasına rağmen mahkemece, dava dışı 152 nolu parsel üzerinde kalan bir adet WC, muhtelif sayı ve cinste ağaç ile 154 nolu parsel içerisinde kalan 2 adet ahır, aynı parsel içinde kalan muhtelif sayı ve cinste ağaçların da aidiyetinin tespitine karar verilmiş olup talep aşılmıştır. Bu durum usul ve yasya aykırı olduğundan kararın bozulması gerekir.
3-Mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 297. maddesinde belirtilmiştir. Hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait her hangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
Bu biçim, yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır, hükmün hedefine ulaşmasını engeller, kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz. Bu durumda, Mahkemece, davacıların istemleri hakkında infazda tereddüt oluşturmayacak şekilde açık ve anlaşılır bir biçimde, usulün aradığı nitelikleri haiz bir karar verilmelidir. Bu açıklanan hususlar ışığında, somut olayda davacılar tarafından dikildiği belirtilen ağaçların infazda tereddüde yol açmayacak şekilde nitelik, sayı, cins ve adetlerinin hükümde ayrıntılı olarak gösterilmemiş olması HMK 297/2. maddesine aykırı olduğundan kararın bozulması gerekmiştir.
4- Dava taşınmaz üzerinde bulunan muhdesatın davacılar tarafından yapıldığı iddiasıyla açılmıştır. Toplanan delillerden muhdesatın davacılar tarafından meydana getirildiği sabit olmuş mahkemece de böyle kabul edilmiştir. Bir taşınmazın üzerindeki yapı, bitki ve ağaçlar yasal sınırlamalar saklı kalmak üzere arzın mülkiyetine tabidir. Bu nedenle mahkemece davaya konu muhdesatın davacılar tarafından meydana getirildiğinin tespiti kararıyla yetinmek gerekirken, muhdesatın mülkiyetinin davacılara ait olduğunu belirtir şekilde "aidiyet" kararı verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (2), (3) ve (4) bentlerde açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu bölümlerinin 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle sair temyiz itirazlarının REDDİNE, taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme talebinde bulunulabileceğine, 11.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.