Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/8756
Karar No: 2019/6441
Karar Tarihi: 21.05.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/8756 Esas 2019/6441 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/8756 E.  ,  2019/6441 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki rücuen tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm davacı vekili, davalılar ..., ..., ..., ..., ...,... ve ... vekili ile davalı ... tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, davacı şirket nezdinde işyeri sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan ve sigortalısı ...(Melpa Ticaret) bulunduğu iş yerinde 02/01/2012 tarihinde davalıların maliki bulunduğu apartmana ait pis su gider borularının tuvaletlere atılan yabancı madde vs.den dolayı tıkanması nedeniyle sigortalı işyerinin wc bölümündeki pis su giderinden geri tepen pis suların sigortalı işyerine sirayet etmesinden dolayı yerde karton kutular içerisinde muhafaza edilmekte olan emtia müştemilatındaki elektrik ve elektronik cihazların ıslanması sonucu maddi zararın meydana geldiğini,
    alınan ekspertiz raporu neticesinde sigortalı işyerinde 12.000,00 TL zarar tespit edildiğini ve 28.02.2012 tarihinde ödendiğini beyanla fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla davacı tarafından ödenen 12.000 TL hasar tazminatının ödeme tarihinden itibaren avans faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar ..., ..., ..., ..., ... ve ... vekili, müvekkillerinin ... Apartmanının bir kısım kat malikleri olduğunu, davacının işyerinin apartmanın altında bulunan üç işyerinden biri olduğunu, 02/01/2012 tarihinde işyerinde meydana gelen riziko sonucu oluşan hasar miktarının müvekkillerinden talep edilmesini kabul etmediklerini, ihmalin işyeri sahibine ait olduğunu, olay günü kat maliklerinin yardım için işyerine gittiklerinde pis suyun bir iki santimetreyi geçmediğini, kutuların çok az miktarda ıslandığını, elektronik eşyaların zarar görmesinin mümkün olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Davalı ..., dava konusu işyerini 15/07/2011 tarihinden itibaren ... "e kiraya verdiğini, mülk sahibi bulunduğunu, meydana gelen olayla ilgili olarak hiçbir kusurunun bulunmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; iddia, savunma, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; davacı vekilinin 27/03/2014 tarihli duruşmada alınan beyanında, davalılar ... ile ... hakkında açmış oldukları davayı atiye bıraktıkları yönünde beyanda bulunduğu anlaşılmakla bu davalılar yönünden açılan dava yönünden karar verilmesine yer olmadığına, davanın kısmen kabulü ile, 9.376,00 TL ile ödeme tarihi olan 28/02/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (davalılar ... ile ... hariç olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili, davalılar ..., ..., ..., ..., ... , ... ve ... vekili ile davalı ... tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava işyeri sigorta sözleşmesi nedeniyle rücuen alacak istemine ilişkindir.
    Davacı dava dilekçesinde işyeri sigorta sözleşmesi gereğince sigorta şemsiyesi altına aldığı işyerinin binaya ait tesisatın tıkanması sebebi ile pis su taşması sebebi ile
    hasara uğradığını, hasar bedelinin sigortalısına ödediğini ileri sürerek zarar sorumlularından rucuan alacak isteminde bulunmuştur.
    Davacı sigorta şirketi, bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, görevli mahkemenin tayininde sigortalı ile davalı arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu"nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır.
    Davacı taraf, kat irtifakı kurulmuş olan ana taşınmazda bulunan davalılara ait binadaki tesisattaki tıkanıklık sebebi ile davacıya sigortalı işyerinde hasara neden olduğu iddiasına dayanmaktadır. Mahkeme tarafından, işyerinin bulunduğu binaya ilişkin tapu kayıtları getirtilmiş ve sigortalı işyerine ait tapu kayıt örneğinden, kat mülkiyetinin kurulmadığı ancak ana taşınmazda kat irtifakının kurulu olduğu anlaşılmıştır.
    634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunu"nun 19. maddesinde, her kat malikinin anagayrimenkule ve diğer bağımsız bölümlere, kusuru ile verdiği zarardan dolayı sorumlu olduğu hüküm altına alınmıştır. Aynı Kanun"un Ek 1. maddesinde, "kat mülkiyetinden kaynaklanan her türlü uyuşmazlığın değerine bakılmaksızın Sulh Hukuk Mahkemesi"nde çözümleneceği" düzenlemesine ve 17/3. maddesinde ise "kat irtifakı kurulmuş gayrimenkullerde yapı fiilen tamamlanmış ve bağımsız bölümlerin üçte ikisi fiilen kullanılmaya başlanmışsa, kat mülkiyetine geçilmemiş olsa dahi anagayrimenkulün yönetiminde kat mülkiyeti hükümleri uygulanır" düzenlemesine yer verilmiştir. Görev kuralları, kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında mahkemece re"sen gözetilmesi gereken hususlardandır.
    Açıklanan hukuki ve maddi vakıalar karşısında mahkemece; KMK"nun 17/3. maddesi gereği, hasar tarihi itibariyle anataşınmazın üçte ikisinin fiilen kullanılmaya başlanılıp başlanmadığının araştırılması ve üçte ikilik kullanımın olması halinde, uyuşmazlığa yine kat mülkiyeti hükümlerinin uygulanacağı dikkate alınarak, davada Sulh Hukuk Mahkemesi
    görevli olduğundan HMK"nun 114/1-c maddesine göre, görevsizlik nedeniyle HMK"nun 115/2. maddesi gereğince dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu biçimde hüküm tesisi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
    2-Bozma neden ve şekline göre, davacı vekili, davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... vekili ile davalı ..."in temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün resen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekili, davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... vekili ile davalı ..."in temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ile davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ..."e geri verilmesine 21/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi