11. Hukuk Dairesi 2016/12460 E. , 2018/4846 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada ... 4. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 21.01.2016 tarih ve 2013/328-2016/18 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi asıl ve birleşen davada davacılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada davacı vekili, müvekkilinin davalı banka ile mevduat sözleşmesi imzaladığını, şahsi hesabında şirket çalışanlarından ... tarafından birçok işlem yapıldığını ve hesabının boşaltıldığını tespit ettiğini, ...’ün müvekkilinin hissedarı olduğu şirkette bir ofis elemanı olduğunu, ... hakkında suç duyurunda bulunulduğunu ve aynı gün ...’ün intihar ettiğini, davalı banka ve personelinin bu işlemlerin gerçekleştirilmesinde ... kadar kusurlu olduğunu, zira davalı bankanın usulsüz işlemlerin gerçekleştirilmesine olanak sağladığını, davalı banka ve personelinin faks yoluyla gönderilen sahte belgelerle işlem yaptığını, bu işlemlere ilişkin müvekkilinden hiçbir surette teyit almadığını, müvekkilini hiçbir surette bilgilendirmediğini ileri sürerek fazlaya dair tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı bankanın sözleşmeye aykırı davranışları neticesinde müvekkilinin uğramış olduğu zararın şimdilik 10.000,00 TL"lik kısmının ve 10.000,00 TL manevi tazminatın 12.02.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsil edilerek müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili; müvekkili şirketin davalı bankada mevduat hesabının bulunduğunu, şirket çalışanlarından ... tarafından şirket yetkililerinin bilgi ve rızası dışında şirket hesapları üzerinde birçok işlem yaptığını, bu işlemler sebebiyle şirketin zarara uğradığını, bu olaylarda banka ve personelinin kusurlu olduğunu ileri sürerek şimdilik 10.000,00 TL"nin ve 20.000,00 TL"lik manevi tazminatının avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı banka vekili, davacıların hesaplar üzerindeki bütün işlemlerin davacıların rıza ve onayına uygun ve kapsamı dahilinde yapıldığını, yapılan işlemlere çok uzun bir müddet sonra itiraz edilmesinin hukuka uygun bir açıklamasının bulunmadığını, davacı şahsın hesabındaki paraların şirketin diğer ortaklarına veya davacının ortağı olduğu şirketlere havale edildiğini, davacıların aynı faks talimatlarıyla yapılan önceki işlemler hakkında herhangi bir açıklamada veya itirazda bulunmadığını, ...’ün vefatını takiben hesap işlemlerine itiraz etmesinin çelişkili olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili, banka tarafından yapılan idari soruşturmada müvekkilinin kusurlu bulunduğuna yönelik hiçbir tespitin olmadığını, yapılan işlemlerden müvekkilinin kusuru ya da müterafik kusurunun söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili, müvekkilinin bankada çalıştığı dönemin 2006-2009 Aralık ayları arasında olduğunu, itiraz konusu işlemlerin başladığı ve sona erdiği tarihlerde bankada görevli olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; her iki davaya konu bankacılık işlemlerinde davalı banka ve banka çalışanlarının herhangi bir kusur ve sorumluluklarının bulunmadığı, bütün işlemlerin davacıların bilgi ve talimatlarıyla, onlar adına uzun bir süreden beri işlemler yapan ve şirket çalışanı olan ... vasıtasıyla gerçekleştirildiği gerekçesiyle asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davacılar vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davacılar vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, asıl ve birleşen davada davacılar vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 42,60 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davacılardan alınmasına, 27.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.