1. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/17168 Karar No: 2018/13393 Karar Tarihi: 11.10.2018
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/17168 Esas 2018/13393 Karar Sayılı İlamı
1. Hukuk Dairesi 2015/17168 E. , 2018/13393 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ :TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada; Davacı, davalı ile ortak mirasbırakan babası ...’a ait 535 ada 21 parsel sayılı taşınmazdaki 12 ve 36 numaralı bağımsız bölümlerin intikal ve 3. kişilere satış işlemlerinin yapılması, satış bedelinden payına isabet eden miktarın ödenmesi için dava dışı annesi ...’yi vekil tayin ettiğini, vekilin vekalet görevini kötüye kullanarak taşınmazları davalı oğluna temlik ettiğini, yurt dışında yaşaması nedeniyle devir işlemini 2014 yılında Türkiye’ye geldiğinde öğrendiğini ileri sürerek, miras payı oranında tapu iptali ve tescil istemiştir. Davalı, hak düşürücü süre itirazında bulunmuş, ayrıca temliklerin davacının iradesi ve bilgisi dahilinde gerçekleştirildiğini belirtip davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iddianın sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’nin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR-
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayanağı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yazılı olduğu üzere davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine. Bilindiği üzere; 6100 sayılı HMK’nun 297/2. maddesinde; "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." amir hükmüne yer verilmiştir. Eldeki davada, iptal ve davacı adına tescili gereken payların her bir bağımsız bölümde temlike konu 3/8"er pay olması gerektiği göz ardı edilerek, infazda tereddüte mahal verecek şekilde yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Ne var ki, değinilen husus yeniden yargılama yapılmasını gerekli kılmadığından hükmün 2. fıkrasının tümden hükümden çıkarılarak yerine "Davanın kabulü ile, ... ili Merkez ilçesi ... mahallesinde bulunan 535 ada 21 parsel sayılı taşınmazdaki 12 ve 36 no’lu bağımsız bölümlerin tapu kayıtlarının davalı adına kayıtlı 3/4"er paydan her birinin 3/8"er oranda iptali ile davacı adına tesciline, kalan payların davalı üzerinde bırakılmasına" cümlesinin yazılmasına, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı H.M.K."nın geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine 11.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.