Hukuk Genel Kurulu 2013/2410 E. , 2015/2433 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki “alacak” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 6. Asliye Ticaret Mahkemesince asıl davanın reddine birleşen davanın davalı ... yönünden reddine davalı ... San. İnş. Taah. Ltd. Şti. yönünden kabulüne dair verilen 14.04.2010 gün ve 2006/618 E. 2010/193 K. sayılı kararın incelenmesi davacı karşı davalı vekili ile davalı karşı davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin 26.12.2011 gün ve 2010/5266 E. 2011/7930 K. sayılı ilamı ile;
(... Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olup, mahkemece asıl davanın reddine, birleşen davanın davalı ... San. İnş. Taah. Ltd. Şti. yönünden kabulüne, davalı ... yönünden reddine dair verilen karar davacı-karşı davalı ile davalı-karşı davacı ... Makine A.Ş. tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı-karşı davalının tüm, davalı-karşı davacı ... Makine Çelik Konstrüksiyon ve Vinç İmalâtı San. A.Ş."nin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davalı-karşı davacı ... Makine Çelik Konstrüksiyon ve Vinç İmalâtı San. A.Ş. tarafından açılan davada iş sahibi davacı-karşı davalı ... San. İnş. Taah. Ltd. Şti."ne verilen teminat çekinin davalı ..."ya ciro edildiği, davalının kötüniyetli olduğu iddiası ile çek bedelinden borçlu olunmadığının tespiti talep edilmiştir. Mahkemece birleşen dava yönünden davacı ... Makine Çelik Konstrüksiyon ve Vinç İmalâtı San. A.Ş."nin çekten dolayı ... Metal San. İnş. Taah. Ltd. Şti."ne borçlu olmadığının tespitine, davalı ... yönünden kötüniyetli ve ağır kusurlu olduğunun ispatlanmamış olması nedeniyle reddine karar verilmiş ise de başkaca delil bulunmaması halinde TTK"nın 690. maddesi yollaması ile TTK"nın 599/I. maddesi uyarınca hamilin kötüniyetli hareket ettiği ve keşidecinin şahsi def"ilerini bile bile bertaraf etmek için borçlunun zararına senedi ciro yoluyla devraldığı konusunda davacı ... Makine Çelik Konstrüksiyon ve Vinç İmalâtı San. A.Ş."nin davalı ..."ya yemin teklifinde bulunma hakkı vardır. Davacı dava dilekçesinde yemin deliline de dayandığı halde mahkemece yemin teklifi hakkı hatırlatılmaksızın karar verilmesi doğru olmamış, bu sebeple bozulması uygun bulunmuştur …)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Asıl dava; taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesi uyarınca teslim edilmesi gereken işin geç ve ayıplı teslimine dayalı tazminat ve alacak istemine ilişkindir.
Birleşen dava; taraflar arasında düzenlenen eser sözleşmesi uyarınca teminat olarak teslim edilen çekin doldurularak tedavüle konulmasına dayalı borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Asıl davada davacı ... San. İnş. Taah. Ltd. Şti. vekili, taraflar arasında düzenlenen sözleşme uyarınca davalı şirketin müvekkili şirkete fabrika ve idare binasının inşaası ve teslimi işini üstlendiğini ancak anılan işin sözleşmeye uygun teslim edilmediğini, işin ayıplı olduğunu, uğranılan zararın da davalı tarafça giderilmediğini ileri sürerek, müvekkilinin davalı şirket yerine üçüncü kişilere 29.780,00 TL ödediği ile davalıya 460.500,00 TL ödediğinin tespitini, müvekkilinin ayıplı üretimden kaynaklanan 60.000,00 TL zararı ile geç teslimden kaynaklanan şimdilik 5.000.00 Euronun ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı ... Makina Çelik Konstrüksiyon ve Vinç İmalatı San. A.Ş. vekili, sözleşme gereği yapılması gerekli işlerin tümünün titizlikle yapılarak bitirildiğini, davacı şirketçe herhangi bir teslim ve tesellüm yapılmadan ve borçları da ödenmeden binaya girildiğini, davacı tarafça toplam 460.500.00 TL ödeme yapıldığını, davacının ilave işler ile birlikte müvekkili şirkete 80.309.00 TL borcunun bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davacı ... Makina Çelik Konstrüksiyon ve Vinç İmalatı San. A.Ş. vekili, taraflar arasındaki sözleşme gereği müvekkili şirketçe işin başlangıcında verilen 100.000.00 TL bedelli, açık tarihli teminat çekinin keşide tarihi davalı tarafça 20.07.2007 şeklinde doldurularak diğer davalı ...’ya ciro edildiğini, anılan davalının bu çeke dayanarak aldığı ihtiyati haciz kararı ile müvekkili şirketin malvarlığı üzerine haciz koydurarak müvekkilini zarara uğrattığını ileri sürerek, açıklanan çek nedeniyle müvekkili şirketin borçlu olmadığının tespiti ile % 40’tan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı ... vekili, çekin tedavüle tüm unsurları havi olarak çıkarıldığını, dava konusu iddiaların doğru olmadığını savunarak davanın reddini, davacının alacağın % 40’ından aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini istemiştir.
Birleşen davada davalı ... San. İnş. Taah. Ltd. Şti. vekili, çekin veriliş nedeni teminat altına alınan riskin gerçekleşmiş oluşu nedeniyle dava konusu çekin diğer davalıya alınan borca karşılık olarak ciro edildiğini, davacı tarafın müvekkiline vermiş olduğu zararların bir kısmının mahkeme aracılığıyla tespit edildiğini, mükerrer tahsil olmadığı sürece davaya konu iddianın hukuki temelinin bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, asıl davada davacı iş sahibinin davalı yükleniciden alacağının bulunmadığı, birleşen davanın konusu olan çek yönünden davacı yüklenicinin davalı iş sahibine borçlu bulunmadığı, alacak borç durumunun yargılama sonucu belirlenmesi nedeniyle kötüniyetli takipten söz edilemeyeceği, davalı ... yönünden anılan davalının kötüniyetli ve ağır kusurlu olduğunun ispatlanamadığından bahisle, asıl davanın reddine, birleşen davanın davalı ... yönünden reddine, davalı şirket yönünden kabulü ile davacının takip dayanağı çek nedeniyle bu davalıya borçlu bulunmadığının tespitine, kötüniyet tazminat taleplerinin reddine dair verilen karar, davacı-karşı davalı iş sahibi şirket vekili ile davalı- karşı davacı yüklenici şirket vekilinin temyizi üzerine, Özel Dairece yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmuş, davacı-karşı davalı ... San. İnş. Taah. Ltd. Şti. vekilinin karar düzeltme talebi reddolunmuştur.
Mahkemece; bedelsiz kalmış senedi bilerek kullanmanın suç olduğu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)"nun 226/c maddesine göre ilgili şahsı ceza soruşturması ya da kovuşturması ile karşı karşıya bırakacak vakalar konusunda yemin teklif edilemeyeceği gerekçesiyle direnme kararı verilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; HMK"nun 226/c maddesi de dikkate alınarak davalı- karşı davacı ... Ambalaj Makine Gıda San. Ve Tic. A.Ş.’nin davalılardan ...’ya yemin teklif etme hakkının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
I-Davacı-karşı davalı ... San. İnş. Taah. Ltd. Şti. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Bilindiği üzere, hukuki yarar dava şartı olduğu kadar, temyiz istemi için de aranan şartlardandır. Yerel Mahkemece hakkında direnme kararı verilen ilk hüküm, davacı- karşı davalı şirket vekilince temyiz edilmiş ve tüm temyiz itirazları ile karar düzeltme talebi reddedilmekle hüküm onun bakımından kesinleşmiştir.
Bu durumda tüm temyiz itirazları reddedilen davacı-karşı davalının direnme kararını temyizde hukuki yararı bulunmamaktadır.
O halde, davacı-karşı davalı iş sahibi şirket vekilinin direnme hükmüne yönelik temyiz dilekçesinin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmelidir.
II-Davalı-karşı davacı ... Makina Çelik Konstrüksiyon ve Vinç İmalatı San. A.Ş. vekilinin temyizi yönünden yapılan incelemede;
6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nun ‘Defiler’ başlıklı 599.maddesinde,
“Poliçeden dolayı kendisine müracaat olunan kimse keşideci veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya mevcut olan münasebetlere dayanan defileri müracaatta bulunan hamile karşı ileri süremez; meğer ki, hamil, poliçeyi iktisab ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun. Alacağın temliki yoliyle yapılan devirlere ait hükümler mahfuzdur.”
Hükmü yer almaktadır.
Anılan madde hükmüne göre; poliçeden dolayı kendisine müracaat olunan kimse, keşideci veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya mevcut olan münasebetlere dayanan def’ileri müracaatta bulunan hamile karşı ileri süremez; meğer ki hamil poliçeyi iktisap ederken savunmaya esas olan durumu bile bile ve borçlunun zararına hareket etmiş ise borçlu bu savunmayı alacaklıya karşı ileri sürebilir. Bu maddede öngörülen borçlunun zararına bile bile hareket ve kötü niyetin ise yasa koyucu herhangi bir yazılı ispat şeklinde söz etmediği cihetle, şahit dahil her türlü delille ispat edilebileceğinin kabulü gerekir.
Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 05.02.2014 gün 2013/19-1723 E 2014/84 K sayılı kararında da aynı görüş benimsenmiştir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; mahkemece birleşen davada her ne kadar davalı ... yönünden kötüniyetli ve ağır kusurlu olduğunun ispatlanmamış olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de başkaca delil bulunmaması halinde TTK"nın 690. maddesi yollaması ile TTK"nın 599/1. maddesi uyarınca hamilin kötüniyetli hareket ettiği ve keşidecinin şahsi def"ilerini bile bile bertaraf etmek için borçlunun zararına senedi ciro yoluyla devraldığı konusunda davacı-karşı davalı şirketin anılan davalıya yemin teklifinde bulunma hakkı bulunmaktadır.
Davacı-karşı davalı şirketçe dava dilekçesinde yemin deliline de dayanıldığından mahkemece yemin teklifi hakkı hatırlatılmaksızın karar verilmesi doğru olmamış, bu sebeple kararın bozulması çoğunluk tarafından uygun bulunmuştur.
Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında bir kısım üyelerce bedelsiz kalmış senedi bilerek kullanmanın suç olduğu, HMK"nın 226/c maddesine göre ilgili şahsı ceza soruşturması ya da kovuşturması ile karşı karşıya bırakacak vakalar konusunda yemin teklif edilemeyeceği ileri sürülmüş ise de yukarıda açıklanan nedenlerle çoğunluk tarafından bu görüş benimsenmemiştir.
O halde, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma ilamına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: 1- Yukarıda (I) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, direnme hükmünü temyizde hukuki yararı bulunmayan davacı-karşı davalı ... San. İnş. Taah. Ltd. Şti. vekilinin temyiz istemlerinin REDDİNE, 21.10.2015 gününde yapılan ilk görüşmede oybirliği ile,
2- Yukarıda (II) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacı ... Ambalaj Makine Gıda San. Ve Tic. A.Ş. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, 06.11.2015 gününde yapılan ikinci görüşmede oyçokluğu ile karar verildi.