14. Hukuk Dairesi 2016/335 E. , 2018/4965 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 03.12.2014 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı ... iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 03.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_ K A R A R _
Dava, yüklenicinin temliki ile kazanılan kişisel hakka dayalı ... iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Davacı vekili, müvekkili ile yüklenici arasında 24.04.2012 tarihinde düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapıldığını, sözleşmede yüklenici tarafından 02.03.2004 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yükleniciye düşen D blok 2 ve 3 nolu dükkan vasıflı bağımsız bölümlerin satışının vaat edildiğini, edimini tam olarak yerine getirmiş olmasına rağmen dava konusu bağımsız bölümlerden 2 nolu bağımsız bölümün satış vaadi tarihinde 1/2 hissesinin üçüncü kişi konumundaki Naci Görgülü"ye ait olduğundan dava konusu 2 nolu bağımsız bölümün geriye kalan 1/2 hissesinin ve 3 nolu bağımsız bölümün ... kaydının iptali ile davacı adına tescili isteminde bulunmuştur.
Davacı vekili son celse de beyanda bulunarak 3 nolu bağımsız bölümün davalılara yapılan anlaşma sonucu davacıya verildiğinden 3 nolu bağımsız bölüme ilişkin açtıkları davadan vazgeçtiklerini beyan etmiştir.
Davalılar davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 3 nolu bağımsız bölüm hakkında davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, 2 nolu bağımsız bölümün ise 1/2 hissesinin davalı arsa sahibi ... adına olan ... kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir
Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Davadaki istemin dayanağı, davalı yüklenici ile dava dışı arsa sahipleri arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi ve yüklenicinin davacıya şahsi hakkını devretmesine ilişkin “alacağın temliki” (alacağın devri) sözleşmesidir.
Arsa sahibi ile aralarında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi bulunan yükleniciden, sözleşmede ona bırakılması kararlaştırılan bağımsız bölümü temlik alan üçüncü kişinin (davacının) arsa sahibini (borçluyu) ifaya zorlayabilmesi için bazı koşulların varlığı gerekir.
Türk Borçlar Kanununun 188. maddesi gereğince; “Borçlu, devri öğrendiği sırada devredene karşı sahip olduğu savunmaları, devralana karşı da ileri sürebilir. Buna göre temliki öğrenen arsa sahibi, temlik olmasaydı önceki alacaklıya (yükleniciye) karşı ne tür defiler ileri sürebilecekse, aynı defileri yeni alacaklıya (temlik alan davacıya) karşı da ileri sürebilir. Temlikin konusu, yüklenicinin arsa sahibi ile yaptığı sözleşme uyarınca hak kazandığı gerçek alacak ne ise o olacağından, temlik eden yüklenicinin arsa sahibinden kazanmadığı hakkı üçüncü kişiye temlik etmesinin arsa sahibi bakımından bir önemi bulunmamaktadır. Diğer taraftan, yüklenici arsa sahibine karşı edimini tamamen veya kısmen yerine getirmeden kazanacağı şahsi hakkı üçüncü kişiye (davacıya) temlik etmişse, üçüncü kişi (davacı) Türk Borçlar Kanununun 97. maddesi hükmünden yararlanma hakkı bulunan arsa sahibini ifaya zorlayamaz.
Yukarıdaki açıklamalardan anlaşılacağı üzere bu gibi davalarda arsa sahipleri ile yüklenici arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğunun kabulü gerekir. 02.03.2004 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesi, yüklenici ... ile arsa sahipleri , ... adına vekaleten ... ile...ve ... adına vekaleten kendi adına asaleten ... arasında akdedilmiş olup, mahkemece yapılacak inceleme ve araştırmanın yüklenicinin ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinde arsa sahibi olarak ismi geçen ancak davada taraf olmayan ... ve ... ile ..."ın da taraf olduğu bir davada yapılması gerektiğinden, davacı tarafa arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde arsa sahibi olan ancak davaya dahil edilmeyen kişiler hakkında dava açmak üzere mehil verilmeli, dava açılırsa o dava eldeki dava dosyası ile birleştirilmeli, yüklenici ve diğer arsa sahiplerinin savunma ve delilleri toplanmalı, sonucuna göre işin esası hakkında bir karar verilmelidir.
Taraf teşkili tam olarak sağlanmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarını kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozmanın niteliğine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.07.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.