20. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/745 Karar No: 2018/6044
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2018/745 Esas 2018/6044 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, parsellerin orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla tesbitlerinin iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemiyle açılmıştır. Mahkeme, yapılan inceleme sonucu parsellerin orman sayılan yerler olduğunu belirleyerek bu yönde karar vermiştir. Ancak 6099 sayılı Kanunun 16. maddesiyle 3402 sayılı Kanuna eklenen \"Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” şeklindeki 36/A maddesi ve 17. maddesi ile eklenen \"Bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” şeklindeki geçici 11. maddesi uyarınca, davacı aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceği belirtilmiştir. Bu nedenle, hükmün yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin kısımları çıkartılarak, düzeltilmiş şekilde onanması kararlaştırılmıştır.
20. Hukuk Dairesi 2018/745 E. , 2018/6044 K.
"İçtihat Metni"
..... Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ......tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında.......yüzölçümlü 140 ada 49 parsel, 6018,10 m2 yüzölçümlü 139 ada 19 parsel, 972,94 m2 yüzölçümlü 140 ada 47 parsel, 4960,45 m2 yüzölçümlü 139 ada 20 parsel, 1605,89 m2 yüzölçümlü 140 ada 48 parsel sayılı taşınmazlar tarla, tarla ve çalılık nitelikleri ile......... 21 sıra ve 16.09.1965 tarih 112 sıra numaralı tapu kaydı ile davalılar adına tesbit edilmiştir. Davacı ... Yönetimi, parsellerin orman sayılan yerlerden olduğu, tesbitlerinin iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemi ile dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne, çekişmeli parsellerin tesbitinin iptaline ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescillerine karar verilmiş, hüküm davalılardan .......tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu yapılmamıştır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda, çekişmeli taşınmazların orman sayılan yerlerden olduğu anlaşılarak yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesiyle 3402 sayılı Kanuna eklenen "Kadastro işlemi ile oluşan tespit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” şeklindeki 36/A maddesi ve 17. maddesi ile eklenen "Bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” şeklindeki geçici 11. maddesi hükümleri gereğince, bu dava dosyası yönünden davalı aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de, bu hususlar hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hükmün yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin bentlerinin (hükümde sıra numarası belirtilmemiş ise de; verilseydi 2-3-4 numaralarını alacak olan) çıkartılarak yerine tek bent olarak “6099 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 27/09/2018 günü oy birliği ile karar verildi.