5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/4300 Esas 2020/7784 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/4300
Karar No: 2020/7784
Karar Tarihi: 22.06.2020

5607 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2019/4300 Esas 2020/7784 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi, 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık suçu kapsamında verilen mahkumiyet hükmüne itiraz edilmesi üzerine, dosyanın incelenmesi sonucunda yargılamanın bozulmasına karar verdi. Mahkeme, sanık lehine olan 7242 sayılı Kanun’un 61. maddesi ve 5607 sayılı Kanun’un 3/22. maddesi hükümlerini dikkate alarak cezaların indirimine gidilip gidilmeyeceğinin yerel mahkemede belirlenmesi gerektiğine hükmetti. Ayrıca, 5237 sayılı TCK’nın 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun’un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun’a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrasının göz önünde bulundurulması gerektiğini belirtti.
Kanun maddelerinin detaylı açıklamaları:
- 5607 Sayılı Kanun’un 18. maddesi: Suçtan doğrudan zarar gören şikayetçi Gümrük İdaresi'nin davaya katılma ve temyiz hakkına sahip olması sağlanır.
- 5237 sayılı TCK’nın 7. maddesi: Bir suçun işlenmesinde ağırlıklı rol oynayan kişi, etkin pişmanlık gösterirse cezasında indirim yapılır.
- 7242 Sayılı Kanun’un 61. maddesi: Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir.
- 7242 Sayılı Kanun’un
19. Ceza Dairesi         2019/4300 E.  ,  2020/7784 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Suçtan doğrudan zarar gören şikayetçi Gümrük İdaresi"nin 5607 sayılı Kanun"un 18. maddesine göre davaya katılma ve temyiz hakkına sahip olması nedeniyle CMK"nin 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun"un 61. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"un 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine aynı Kanun"un 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Kanun"un 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla, 5237 sayılı TCK"nin 7. maddesi ve 7242 sayılı Kanun"un 63. maddesi ile 5607 sayılı Kanun"a eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek kanuni koşullarının oluşup oluşmadığının saptanması ve sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanık ve katılan vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden sair yönleri incelenmeyen HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 22/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.