
Esas No: 2019/27
Karar No: 2021/2940
Karar Tarihi: 29.03.2021
Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2019/27 Esas 2021/2940 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin hüküm vermek için yeterli olmadığı belirtilerek, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıklarının katılımıyla yeniden keşif yapılması, keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların geçmişte ne durumda bulunduğu, kim tarafından ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, halen kimin zilyetliğinde olup, nasıl tasarruf edildiği, zilyetliğin muris ... tarafından tespit maliklerine devredilip devredilmediği hususları sorularak sonucuna göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 107 ada 7, 22, 24, 25, 112 ada 14, 15, 16, 130 ada 4, 8, 9 ve 137 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın reddine, 107 ada 23 parsel sayılı taşınmaz yönünden hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine, taşınmazların tespit gibi tescillerine karar verilmiş; hüküm, davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dava konusu 107 ada 23 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararda yazılı gerektirici nedenlere göre, taşınmazın davacı ... adına tespit edilmiş olması nedeniyle, bu parsel hakkındaki red kararına yönelik davacının yerinde olmayan temyiz itirazının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
2- Davacının, dava konusu 107 ada 7, 22, 24, 25, 112 ada 14, 15, 16, 130 ada 4, 8, 9 ve 137 ada 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Davacı ..., taşınmazların tarafların murisi ...’ten intikal ettiği iddiasına dayanarak, taşınmazların muris ... mirasçıları adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davalı ...’ın yargılama sırasındaki kabul beyanı fark edilmeksizin, davalı ... yönünden ise kabul beyanının şarta bağlanamayacağı gerekçe gösterilerek, davanın reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Şöyle ki, dava konusu olan 107 ada 24, 25 ve 112 ada 14 parsel sayılı taşınmazların tespit malikleri olan tarafların kardeşleri ... ile ..."in, nüfus kayıtlarına göre bekar ve çocuksuz öldükleri, taraflar dışında başkaca mirasçılarının bulunmadığının anlaşıldığı, diğer tespit malikleri olan davalılar ... ve ...’in 27.03.2008 tarihli 1.celsede imzalı beyanları ile davayı kabul ettikleri, davalı ... 21.11.2014 tarihli 16.celsede murisleri ...’ten intikal eden taşınmazların tamamının mirasçılar adına yazılması şartıyla davayı kabul ettiğini beyan etmiş ise de, HMK"nın 308. maddesinde düzenlenen kabulün geçerli olabilmesi, hüküm ve sonuçlarını doğurabilmesi için öncelikle şarta bağlı olmaması gerektiği dikkate alındığında, davalı ...’in şartlı olarak davacılar lehine davayı kabul ettiğini 15 celse sonra beyan etmesinin kabul beyanının geçerliliğine etki etmeyeceği gözetilerek mahkemece kabul beyanlarına değer verilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken, bu husus göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.03.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.