19. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/10109 Karar No: 2016/1770 Karar Tarihi: 08.02.2016
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/10109 Esas 2016/1770 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı şirketin davalıya ait taşınmazda kiracı olduğu ve taraflar arasında satış anlaşması yapıldığı ancak resmi devir işlemlerinin gerçekleşmediği iddiasıyla açtığı tapu iptal tescil-tazminat davası reddedilmiştir. Mahkeme, taşınmaz mülkiyetinin devrini amaçlayan sözleşmelerin resmi şekilde düzenlenmiş olmasının gerektiği, davacının iddiasına dayanak olarak resmi şekilde yapılmış bir sözleşme ibraz edemediği ve taraflar arasında resmi şekilde düzenlenmiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin varlığının ve buna istinaden davalıya bedel ödendiğinin kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Kanun maddeleri: Türk Borçlar Kanunu Madde 491, Türk Medeni Kanunu Madde 703.
19. Hukuk Dairesi 2015/10109 E. , 2016/1770 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptal tescil-tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de, duruşma pulu sunulmadığından duruşma isteminin reddine ve incelemenin evrak üzerinden yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin davalının maliki olduğu taşınmazda kiracı olduğunu, taraflar arasında taşınmazın müvekkili şirkete satımı konusunda anlaşmaya varıldığını, bu bağlamda müvekkili şirket yetkilisi tarafından davalıya 36.000 ... bedelli iki adet boş bono verildiğini, bu bono bedellerinin ödenmesine rağmen taşınmaz satışının resmi devrinin yapılmadığını ileri sürerek, davalı adına kayıtlı olan dava konusu olan taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkili şirket adına tesciline, olmadığı takdirde taşınmazın değeri nispetinde tazminatın ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, taraflar arasında yalnızca kira ilişkisinin bulunduğunu, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin olmadığını, kaldı ki gayrimenkul satışının resmi şekile tabi olduğunu, davacının iddialarının gerçeği yansıtmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, taşınmaz mülkiyetinin devrini amaçlayan sözleşmelerin geçerli olmasının resmi şekilde düzenlenmiş olmalarına bağlı olduğu, davacının iddiasına dayanak olarak resmi şekilde yapılmış bir sözleşmeyi ibraz edemediği, dolayısıyla taraflar arasında resmi şekilde düzenlenmiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin varlığının ve buna istinaden davalıya bedel ödendiğinin kanıtlanamadığı, davacının yemin hakkını kullanmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 08/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.