Hukuk Genel Kurulu 2014/467 E. , 2015/2429 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki “itirazın iptali” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Trabzon 3. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 12.06.2012 gün ve 2010/283 E. 2012/163 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 25.02.2013 gün ve 2012/11777 E. 2013/2213 K. sayılı ilamı ile;
(...Davacı vekili, müvekkiline trafik sigortalı aracın, davalının maliki olduğu araca çarpması sonucu davalının maliki olduğu aracın ağır hasarlandığını, pert olan aracın satışı sonucunda aracın change olduğu ortaya çıktığından satış bedeli olan 7.880,00 TL’nin alıcıya iade edildiğini, aracın hurdasından 7.880,00 TL alamayan müvekkil şirketin bu bedelin tahsili için yaptığı icra takibine vaki itirazın iptali ile davalı aleyhine %40 oranında icra inkar tazminatına hükmolunmasını istemiştir.
Davalı vekili, müvekkiline ait aracın change oto olmadığını, satış faturası üzerindeki motor ve şasi numaralarının aynen mevcut olduğunu, araçta sadece renk değişikliği yapıldığını, bunun tescil dosyasına işlendiğini ve Akçaabat Cumhuriyet Başsavcılığınca yapılan soruşturma sonunda aracın change olmadığından takipsizlik kararı verildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre dava konusu aracın change olmadığı ve yasaya aykırı bir durumun söz konusu bulunmadığının anlaşılması nedeniyle Cumhuriyet Başsavcılığınca kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, ZMSS sözleşmesine dayanılarak, kaza sonucu zarar gören davalıya ödenen sovtaj bedelinin aracın change oto olduğunun anlaşılması sebebiyle istirdadına ilişkindir.
Davacıya trafik sigortalı araç ile davalı aracı arasında 13.10.2009 tarihinde meydana gelen kaza sonucu, davalıya ait araç hasarlanmıştır. Davacı ZMSS şirketi, tarafından yaptırılan ekspertiz incelemesine göre aracın onarımı ekonomik olmadığından pertine karar verilmiş; 17.220 TL araç bedeli davalıya ödenmiş, hasarlı araç davacı sigorta şirketince teslim alınmıştır. Davacı tarafın iddiasına göre; hasarlı araç satışa çıkarılmış ve 3.kişiye satılarak 7.880 TL sovtaj bedeli tahsil edilmiş, ancak aracın change oto olduğunun anlaşılması nedeniyle 7.880 TL alıcıya iade edilmiştir. Bu meblağın ödenmesi için davalı hakkında yapılan icra takibine davalının itirazı üzerine de işbu dava açılmıştır.
Davalı vekili, aracın change oto olmadığını, bu aracın 3.11.2004 tarihinde Maliye Bakanlığı Tasfiye İşletme Müdürlüğünce Ferhan Ruhi Mogolkoç isimli şahsa satıldığını, ondan da 28.2.2006 tarihinde müvekkilince satın alındığını satış faturasındaki motor ve şase numaralarının araçta aynen mevcut olduğunu, araçta sadece renk değişikliği yapıldığını, bununda tescil dosyasına işlendiğini, Akçaabat Cumhuriyet Savcılığının 2006/1281 sayılı hazırlık evrakı ile aracın change oto olmadığının anlaşılması nedeniyle takipsizlik kararı verildiğini savunmuştur.
Akçaabat Cumhuriyet Savcılığının 2006/1281 sayılı hazırlık evrakının incelenmesinde; 14.8.2006 tarihli bilirkişi raporunda, davaya konu kazaya karışan aracın motor numarasının orjinal olduğu, şasi numarasının bu araca ait olmadığı, başka bir araçtan alınıp buraya monte edildiği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mersedes-Benz Türk A.Ş Bayii tarafından verilen cevapta, künye kayıtlarına göre aracın motor ve şasi numarasının fabrika kayıtları ile aynı olduğu belirtilmiştir. Cumhuriyet Savcılığında 25.12.2006 tarihli kararla araçta renk değişikliği dışında herhangi bir değişiklik yapılmadığı, fatura ile araçtaki motor ve şasi numaralarının aynı olduğu anlaşıldığından davalı-şüpheli hakkında sahtecilik suçundan kovuşturma yapılmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Eldeki dosyada kusur incelemesi yaptırılmış, ayrıca avukat bilirkişiden alınan 14.5.2012 tarihli raporda aracın change olup olmadığı hususunda teknik bilirkişiden rapor alınması gerektiği bildirilmiştir. Davacı vekili, aracın Trabzon"da Namlı otomotivde olduğunu, araç üzerinde change olup olmadığı konusunda inceleme yaptırılmasını talep etmiştir. Mahkemece, araç üzerinde inceleme yaptırılmadan, Akçaabat Cumhuriyet Savcılığının hazırlık evrakı kapsamına göre aracın change olmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar verilmiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
Bu durumda mahkemece, davaya konu araçla ilgili ruhsat dosyasının tamamının merciinden getirtilmesi, daha sonra konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişi kurulundan aracın change olup olmadığı hususunda tüm dosya kapsamı, davacı iddiaları, davalı tarafın savunması, tarafların dayandıkları deliller ve hazırlık evrakı kapsamında irdelenip değerlendirildiği gerekçeli, ayrıntılı, denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir…)
gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
HUKUK GENEL KURULU KARARI
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava; ZMSS sözleşmesine dayanılarak, kaza sonucu zarar gören davalıya ödenen sovtaj bedelinin aracın change oto olduğunun anlaşılması sebebiyle istirdadına ilişkindir.
Mahkemenin, davanın reddine dair verdiği karar davacı vekilinin temyizi üzerine, Özel Dairece, yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuş; Yerel Mahkemece, önceki kararda direnilmiştir.
Direnme kararını, davacı vekili temyiz etmiştir.
Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; dava konusu aracın change araç olup olmadığı konusunda Akçabat Cumhuriyet Başsavcılığının soruşturma evrakının içeriğinin ve Savcılık dosyasındaki bilirkişi raporunun hüküm kurmak için yeterli olup olmadığı, aracın change araç olup olmadığı konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişiler kurulundan rapor alınması gerekip gerekmediği dolayısıyla eksik inceleme ile hüküm kurulup kurulmadığı noktasında toplanmaktadır.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; Mahkemece araç üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmadan savcılık dosyasında alınan bilirkişi raporunda aracın change olmadığının anlaşıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Davacı aracın change oto olduğunu ileri sürmüştür. Dava konusu aracın change oto olup olmadığı konusunda; Akçaabat Cumhuriyet Savcılığının 2006/1281 sayılı hazırlık dosyasındaki 14.8.2006 tarihli bilirkişi raporunda, davaya konu kazaya karışan aracın motor numarasının orijinal olduğu, şasi numarasının bu araca ait olmadığı, başka bir araçtan alınıp buraya monte edildiği kanaatine varıldığı bildirilmiştir. Eldeki dosyada alınan 14.05.2012 tarihli bilirkişi raporunda da aracın change olup olmadığı hususunda teknik bilirkişiden rapor alınması gerektiği bildirilmiştir. Bu durumda, davaya konu aracın change oto olup olmadığı konusunda uzman bilirkişi veya bilirkişi kurulundan gerekçeli, ayrıntılı, denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Görüşmeler sırasında bir kısım üyeler, kaza sonucu pert hale gelen aracın hurda karşılığı dava dışı 3.kişiye satılması halinde ekonomik ederinin hurda bedeli olduğu, bu nedenle aracın yeniden trafik tescilinin yapılması sonucu şasi numarasının orijinal olmadığı gerekçesi ile 3.kişiye bedelinin iadesi dolayısı ile davalıdan bu bedeli istemenin mümkün olmadığını davanın açıklanan bu gerekçe ile reddi gerektiğinden hükmün bu değişik gerekçe ile onanması yönünde görüş bildirmişlerse de bu görüş yukarıda açıklanan nedenlerle Kurul çoğunluğu tarafından benimsenmemiştir.
Hal böyle olunca; aynı hususa işaret eden ve Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Açıklanan nedenlerle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davacının temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının bozma ilamında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK. nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 04.1.2015 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
Dava, sigortacıya sovtaj karşılığı bırakılan pert olmuş aracın sigortacı tarafından satıldığı dava dışı 3. kişinin aracın trafik kaydına tekrar tescil edildiği, daha sonra aracın motorunun değiştirildiğinin anlaşıldığı iddiasıyla, araç sovtaj bedelinin sigortalıdan istirdadı için girişilen icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Kaza sonucu pert hale gelen araç sovtaj bedeli karşılığı sigortacıya bırakılmış ve onun tarafından hurda karşılığı dava dışı 3. kişiye satıldığı iddia edilmiştir. Ancak dosyada satışın yapıldığına ilişkin sözleşmenin taraflarının imzasını taşımayan bir noterce düzenlenen belge fotokopisi dışında herhangi bir delil yoktur. Yine iddia edilen miktarda satış bedelinin tahsil edilip iade edildiğine ilişkin olarak da dosyada hiçbir delil mevcut değildir. Biran için satışın yapıldığı ve bedelin iade edildiği kabul edilse bile hurda karşılığı satılan aracın ekonomik ederi hurda bedelidir. Bu nedenle artık yeniden trafik tescilinin yapılması sonucu motorunun orijinal olmadığı gerekçesiyle 3. kişiye bedelin iadesi dolayısı ile sigortalıdan bu bedeli istemesi mümkün bulunmadığından davanın açıklanan bu gerekçeyle reddi gerektiğinden hükmün değişik bu gerekçeyle onanması gerektiği görüşünde olduğumdan Sayın çoğunluğuna katılmıyorum.