Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/12896
Karar No: 2019/6434
Karar Tarihi: 21.05.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/12896 Esas 2019/6434 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/12896 E.  ,  2019/6434 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, asıl ve birleşen davada davalı ...Ş. vekili ve asıl davada davalı birleşen davada davacı ... vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Asıl davada davacılar ... ve ... vekili, 26/08/2012 tarihinde davalı ..."un oğlu ..."in idaresindeki, davacı ..."ın işleteni olduğu, davalı ... şirketine trafik sigortalı aracın davacı ..."ın işte olduğu saatte bilgisi dışında tek taraflı trafik kazasına karıştığını, meydana gelen kazada davacı ..."in annesi, davacı ..."ın eşi ..."nın vefat ettiğini, kazada sürücünün asli kusurlu olduğunu, destek ..."nın vefatından önce çocuk bakıcılığı yapmak sureti ile asgari ücret üzerinde gelirinin bulunduğunu, davacı ..."ın maliki bulunduğu aracın pert olup kullanılamaz hale geldiğini beyanla araç hasarı için 1.000,00 TL maddi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren işeyecek faizi ile birlikte davalı ..."den tahsiline, davacı ..."ın eşinin ölümü nedeniyle uğradığı maddi zarara karşılık 1.000,00 TL maddi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı ..."in annesinin ölümü nedeniyle uğradığı maddi zarara karşılık 1.000,00 TL maddi tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı ... için 50.000,00 TL, davacı ... için 80.000,00 TL manevi
    tazminatın haksız fiil tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ..., davanın reddini savunmuş, birleşen davada davacı ... vekili, aynı olaya ilişkin olarak davacının oğlu sürücü ... ve yolcu eşi ..."ın vefat ettiğini, davalı ... şirketinin trafik sigortacısı olarak, asıl dosya davacısı ..."nin işleten olarak meydana gelen kazadan sorumlu olduğunu, eksik soruşturma ile oğlu ..."a kusur izafe edildiğini, davacının eşinin ev hanımı ve oğlunun ise Türk Hava Yolları Teknik Anonim Şirketinde Uçak Teknisyeni olarak çalışmakta iken vefat ettiklerini, davacının müteveffa eşi ve oğlunun desteklerinden yoksun kaldığını beyanla HMK"nın 107. maddesi uyarınca şimdilik oğlu ... "ın vefatından dolayı 500,00 TL ve eşi ..."ın vefatından dolayı 500,00 TL olmak üzere 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatının haksız fiil tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, oğlu ..."ın vefatı nedeniyle 50.000,00 TL ve eşi ... "ın vefatı nedeniyle 50.000,00 TL olmak üzere toplam 100.000,00 TL manevi tazminatın davalı ..."den haksız fiil tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Asıl ve birleşen dava davalısı ... Sigorta A.Ş. vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Asıl davada davacı birleşen dava davalısı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; asıl davada davanın kısmen kabulü ile; davacı ... için 36.504,66 TL maddi tazminatın davalı ... ve ... Sigorta A.Ş"den müşterek ve müteselsilen alınıp davacı ..."ye verilmesine, hükmolunan bedele davalı gerçek kişi yönünden olay tarihi olan 26/08/2012 tarihinden itibaren, davalı ... yönünden ise dava tarihi olan 28/09/2012"den itibaren yasal faiz yürütülmesine, davacı ... için 6.500,00 TL araç hasarı, 462,40 TL otopark bedeli ile 242.782,79 TL destek zararından oluşan toplam 249.745,19 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 26/08/2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı ..."den tahsili ile bu davacıya verilmesine, davacı ..."nin davalı ... şirketine yönelik taleplerinin ise reddine, davacı ... için 20.000,00 TL, davacı ... için ise 30.000,00 TL"den oluşan toplam 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 26/08/2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı ..."den alınıp belirtilen davacılara
    belirtilen miktarlarda verilmesine, birleşen davada davanın kısmen kabulü ile; davacı ..."in eşinin ölümünden dolayı 109.031,54 TL maddi tazminatın davalılar ... ve ... Sigorta A.Ş"den müşterek ve müteselsilen alınıp davacıya verilmesine, hükmolunan bedele davalı gerçek kişi yönünden olay tarihi olan 26/08/2012 tarihinden itibaren, davalı ... yönünden ise dava tarihi olan 20/08/2013"den itibaren yasal faiz yürütülmesine, davacı ..."in sürücü oğlunun ölümünden dolayı 137.007,65 TL maddi tazminatın dava tarihi olan 20/08/2013"den itibaren davalı ... şirketinden yasal faizi ile alınıp davacıya verilmesine, davacı ..."in sürücü oğlundan dolayı maddi tazminat talebinde bulunduğu, desteğinin olayda tek taraflı sürücü konumunda olması ve tam kusurlu bulunması nedeniyle davacı ..."in oğlundan dolayı davalı ... aleyhine açtığı davanın reddine, davacı ... için eşinin ölümü nedeniyle 20.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 26/08/2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı ..."den alınıp davacıya verilmesine, davacı ..."in desteği olan oğlu tek taraflı kazada sürücü olup tam kusurlu bulunduğundan davacı ..."in oğlundan dolayı davalı ... aleyhine açtığı manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, asıl ve birleşen davada davalı ...Ş. vekili ve asıl davada davalı birleşen davada davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davada davalı ...Ş. vekilinin yerinde görülmeyen tüm ve asıl davada davalı birleşen davada davacı ... vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
    2-Birleşen dava, trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle ölenin yakının destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
    Mahkemece yazılı gerekçe ile davacı ..."un oğlunun ölmesi nedeniyle destek tazminat talebinin reddine karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir.
    2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına
    sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
    Yukarıda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası"nın; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
    Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
    Kanun koyucu, 2918 sayılı KTK’nun 91. maddesiyle de; işletenin Aynı Kanunun 85. maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası (Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası) yaptırma zorunluluğunu getirmiştir.
    Hemen belirtilmelidir ki, işletenin sorumluluğu hukuki nitelikçe tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunmaktadır.
    Öyle ise, hem işleten hem de sigortacının sorumluluğu, hukuki niteliği itibariyle tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğundan, uyuşmazlığın bu çerçevede ele alınıp, çözümlenmesi gerekmektedir.
    Karayolları Trafik Kanununda zorunlu trafik sigortasına ilişkin olarak, sorumluluğun kapsamı yanında, bu kapsam dışında kalan haller de açıkça düzenlenmiştir.
    2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun “Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Dışında Kalan Hususlar” başlıklı 92. maddesinde:
    “Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar.
    a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,
    b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,
    c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,
    d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,
    e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,
    f) Manevi tazminata ilişkin talepler.”
    hükmü ile zorunlu trafik sigortacısının hangi zararlardan sorumlu olmadığı düzenleme altına alınmış; burada örnekseme yoluna gidilmeyip; tek tek ve tahdidi olarak sorumlu olunmayan haller sıralanmıştır.
    Bu noktada üzerinde durulması gereken hususlardan birisi de, 2918 sayılı KTK.’nun 92/b maddesinde yer alan “İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri taleplerin zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışında olduğuna” ilişkin hükümdür.
    Bu hükümle kanun koyucu; tehlike sorumlusu zorunlu mali sorumluluk sigortacısının sorumluluğu kapsamından sadece, tehlike sorumlusu olan işletenin eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararları çıkarmıştır.
    Şu haliyle, anılan kişilerin mallarına gelen zararlar dışında kalan ölüm ve yaralanmaya ilişkin cismani zararlar ise sigortacının sorumluluğu kapsamında bırakılmış, böylece tehlike sorumlusunun yakınlarının dahi belirtilen anlamda sigorta kapsamında olduğu benimsenmiştir.
    Durum bu olunca, işletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin ölüm veya yaralanmaları halinde bundan kaynaklanan zararlarının zorunlu sigorta kapsamında olduğu kabul edilmelidir.
    Araç sürücüsünün veya yakınlarının talepleri ise 92. madde kapsamında yer almamakla birlikte, sigortacının sorumluluğu kapsamında kabul edilmiştir.
    Nitekim, Hukuk Genel Kurulunun 15.06.2011 gün ve 2011/17-142 E, 2011/411 K sayılı ilamında, mali sorumluluk sigortası ile sigortalı araç sürücüsünün mirasçılarının açtığı destekten yoksun kalma tazminatı davasında da, Kanunun kapsam dışılığı düzenleyen 92. maddesinde, araç şoförünün desteğinden yoksun kalanların isteyebileceği tazminatların kapsam dışı olduğuna dair bir düzenlemeye yer verilmediği ve sürücünün desteğinden yoksun kalanların üçüncü kişi olduğu kabul edilerek zorunlu mali sorumluluk sigortacısından tazminat talep edebilecekleri kabul edilmiştir.
    Destekten yoksun kalma tazminatı, BK."nun 45/II. maddesinde düzenlenmiş olup; "Ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir." şeklinde hükme bağlanmıştır.
    Görülmektedir ki, destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır. Buradaki amaç, destekten yoksun kalanların desteğin ölümünden önceki yaşamlarındaki sosyal ve ekonomik durumlarının korunmasıdır. Olaydan sonraki dönemde de, destek olmasa bile, onun zamanındaki gibi aynı şekilde yaşayabilmesi için muhtaç olduğu paranın ödettirilmesidir.
    Şu hale göre; araç sürücüsü murisin, ister kendi kusuru ister bir başkasının kusuru ile olsun salt ölmüş olması, destekten yoksun kalanlar üzerinde doğrudan zarar doğurup; bu zarar gerek Kanun gerek poliçe kapsamıyla teminat dışı bırakılmamış olmakla, davacının hakkına, desteğinin kusurunun olması etkili bir unsur olarak kabul edilemez ve destekten yoksunluk zararından kaynaklanan hakkın sigortacıdan talep edilmesi olanaklıdır.
    Davacının uğradığı zarara bağlı olarak talep ettiği hak, salt miras yoluyla geçen bir hak olmayıp, bilimsel ve yargısal içtihatlarda kabul edildiği üzere destekten yoksun kalanın şahsında doğrudan doğruya doğan, asli ve bağımsız bir talep hakkıdır.
    Davacının ölenin salt mirasçısı sıfatıyla değil, destekten yoksun kalan üçüncü kişi sıfatıyla dava açtığı, ölüm nedeniyle doğrudan davacı üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusurun davacıya yansıtılamayacağı, dolayısıyla araç sürücüsünün veya işletenin tam kusurlu olmaları halinde, desteğinden yoksun kalan davacıları etkilemeyeceğine, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’na göre, aracın zorunlu
    mali sorumluluk sigortacısı davalı ..., işletenin üçüncü kişilere verdiği zararları teminat altına aldığı ve olayda işleten veya sürücü tam kusurlu olsalar bile, destekten yoksun kalan davacıların da zarar gören üçüncü kişi konumunda bulunduğunun kabulü gerekir. (HGK"nun 15.6.2011 gün ve 2011/17-142 esas-411 karar, HGK"nun 22.2.2012 gün 2011/17-787 esas 2012/92 karar sayılı ilamları uyarınca).
    Açıklanan bu maddi ve hukuksal olgulara göre yasa uyarınca işletenin sorumluluğunu üstlenen ZMMS sorumluluğu kabul edilmişken işletenin sorumlu olmayacağı yazılı gerekçe ile (tam kusur) kabulü doğru değildir.
    O halde işletenin de meydana gelen zarardan sorumlu olduğu gözetilerek mahkemece davacı ..."in davalı işletenden destekten yoksun kalma tazminatı talep edebileceği gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davada davalı ...Ş. vekilinin tüm, asıl davada davalı birleşen davada davacı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davalı birleşen davada davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 16.960,83 TL kalan onama harcının temyiz eden asıl ve birleşen davada davalı ...Ş"den alınmasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden asıl davada davalı birleşen davada davacı ..."e geri verilmesine 21/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi