Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/1762 Esas 2017/10341 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
13. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1762
Karar No: 2017/10341
Karar Tarihi: 27.10.2017

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2016/1762 Esas 2017/10341 Karar Sayılı İlamı

13. Hukuk Dairesi         2016/1762 E.  ,  2017/10341 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi

    Taraflar arasındaki takibin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
    KARAR

    Davacı, davalıdan taksitli satış kapsamında bazı ürünler satın aldığını, bu alışveriş esnasında 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 6/A maddesi ile yapılan düzenlemeye aykırı şekilde borcun tamamı için düzenlenen tek bir senet alındığını ve bu senedin ... 19.İcra Müdürlüğü’nün 2014/25987 Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine konu edildiğini, takip dayanağı senedin kambiyo vasfını haiz olmadığı için geçersiz olduğunu ileri sürerek, takibin iptaline ve % 20 icra inkâr tazminatına karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; takip dayanağı senedin 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 6/A maddesi ile yapılan düzenlemeye aykırı şekilde düzenlendiği ve bu sebeple geçersiz olduğundan bahisle, davanın kabulü ile ... 19.İcra Müdürlüğü’nün 2014/25987 Esas sayılı takibin iptaline ve takibe dayanak senetle ilgili davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. Hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 68/1. maddesine göre; değeri iki bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda ilçe tüketici hakem heyetlerine, üç bin Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine, büyükşehir statüsünde bulunan illerde ise iki bin Türk Lirası ile üç bin Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda il tüketici hakem heyetlerine başvuru zorunludur. Bu değerlerin üzerindeki uyuşmazlıklar için tüketici hakem heyetlerine başvuru yapılamaz. Buna göre dava tarihi itibariyle, büyükşehir statüsünde bulunan il merkezlerinde, 2.200,00-TL’ nin üstündeki ve 3.300,00-TL’ nin altındaki uyuşmazlıklara il tüketici hakem heyetlerine başvuru zorunludur.
    Somut olayda; davacı tarafından icra takibinde talep edilen asıl alacak ve işlemiş faiz toplam miktarı olan 2.924,51-TL yönünden takibin tümden iptali talep edilmiş olup, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Oysa ki, iptali istenen icra takibine konu edilen alacak miktarı 2.924,51-TL olup, az evvel yukarıda izah edilen il tüketici hakem heyetine başvuru zorunluluğu bulunan parasal sınırlar içerisinde kalmaktadır. Mahkemece dava değerinin 6502 sayılı yasanın 68.maddesi gereğince Tüketici Hakem Heyetine başvuruda bulunulmasını zorunlu kılan miktarda olduğu ve bu miktar için mahkemeye dava açılmasının yasa gereği mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde işin esasına girilerek karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    2-Bozma nedenine göre davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazlarının bozma nedenine göre incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 27/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.