4. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/4358 Karar No: 2016/3272 Karar Tarihi: 14.03.2016
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/4358 Esas 2016/3272 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2015/4358 E. , 2016/3272 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... ve diğeri tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 23/12/2009 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 25/12/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalılar ... ve ..."a vesayeten kendisine asaleten davalı ... tarafından istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyanın incelenmesinde davalılardan ..."ın 06/02/2015 tarihli temyiz dilekçesiyle yerel mahkeme ilamını kendi adına asaleten davalılar ... ve ..."a vesayeten temyiz ettiği anlaşılmıştır. Ancak dosya kapsamında söz konusu vesayet kararları mevcut değildir. Davalılara ... 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 200/1599 esas ve 2010/236 karar sayılı ilamı ile bir yıldan fazla süreli hapis cezası verildiği ve hükmün Yargıtay 4. Ceza Dairesinin 29/05/2014 günlü kararı ile onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, davalılar tazminat davası sona ermeden önce ceza mahkemesinin kesinleşen kararı ile bir yıldan fazla süreli hapis cezasına mahkum olmakla yasal kısıtlılık altına girmişlerdir. Bu nedenle davalı yasal kısıtlılara Türk Medeni Kanunu’nun 407. maddesi uyarınca bir vasi tayin edilip edilmediği, Türk Medeni Kanunu"nun 471. maddesindeki "Özgürlüğü bağlayıcı cezaya mahkumiyet sebebiyle kısıtlı bulunan kişi üzerindeki vesayet, hapis halinin sona ermesi ile kendiliğinden ortadan kalkar" hükmü uyarınca şartla tahliye olup olmadığı araştırılmalı, kısıtlılık halinin devam ettiğinin belirlenmesi durumunda bir vasi tayin edilmemiş ise öncelikle bu eksiklik tamamlattırılmalı, mahkemenin gerekçeli kararı vasiye "kanuni süre içinde mahkeme ilamına karşı temyiz isteminde bulunabileceği, bu süre içinde temyiz hakkını kullanmadığı takdirde yapılan temyize icazet vermiş sayılacağı, temyiz istemini kabul etmiyorsa bunu açıkça bildirmesi gerektiği" kaydını içerir biçimde tebliğ edilmeli ve sonucuna göre işlem yapılmalıdır. Yine davalılar ..., ... ve ..."a gerekçeli kararın 04/02/2015 günü aynı adreste tebliğ edildiği ve tebligat evrakında tebligatın bizzat yapıldığı yazılı olduğu halde her üç tebligattaki imzanın da aynı olduğu, temyiz dilekçesinde davalı ..."ın diğer davalıların cezaevinde olduğunu beyan etmesi de dikkate alınarak bu husus araştırılmak ve gerekirse davalılara vasi tayin edilip edilmediği veya vesayet sona ermişse bu durum da tespit edildikten sonra usulüne uygun olarak gerekçeli karar tebliği yapılmak üzere dosyanın geri çevrilmesi gerekmiştir. SONUÇ : Yukarıda açıklanan şekilde işlem yapılıp, eksiklikler tamamlandıktan sonra temyiz incelemesi için Yargıtay’a yeniden gönderilmek üzere dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 14/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.