16. Hukuk Dairesi 2019/5536 E. , 2019/9145 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU
KANUN YOLU : TEMYİZ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Uygulama kadastrosu sırasında, .... Köyü çalışma alanında ve tapuda ... ve arkadaşları adına kayıtlı bulunan eski 156 parsel sayılı 35253 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 13341 ada 406 parsel numarasıyla ve 33.108,47 metrekare yüzölçümlü olarak; ... adına tapuda kayıtlı bulunan eski 652 parsel sayılı 11.350 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 13341 ada 406 parsel numarasıyla ve 33.108,47 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacılar ... ve arkadaşları, uygulama kadastrosu sırasında kendilerine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiği ve eksikliğin davalıya ait 13341 ada 406 parsel sayılı taşınmazdan kaynaklandığı iddiasına dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne ve çekişmeli 13341 ada 406 ve aynı ada 390 parsel sayılı taşınmazlar yönünden 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 22/a maddesi uyarınca düzenlenen uygulama tutanaklarının iptaline, fen bilirkişi ... ile harita mühendisi bilirkişileri Kamuran ..."in müştereken tanzim ettikleri dosyada mevcut 08.08.2014 hakim havale tarihli krokili raporlarında (F) harfi ile işaretli 406,29 metrekarelik kısmın 13341 ada 390 nolu parselden ifrazı ile 13341 ada 406 numaralı parsele ilave edilerek 13341 ada 390 parselin 11832,44 metrekare, 13341 ada 406 parselin 33.514,76 metrekare yüzölçümü ile 22/2-a paftalarının yenilenmesine ve tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... davacı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Uygulama kadastrosu yapılırken öncelikle zeminde bulunan ve tesis kadastrosu tarihinde mevcut olan sabit nokta ve sınırlardan, aynı döneme ya da yöreye ait farklı amaçlarla üretilmiş haritalar ile benzeri verilerden yararlanılarak yapılan teknik çalışmalarla, tesis kadastrosuna ait pafta haritaları ortofoto üzerine işlenmekte; haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı tespit edilip varsa hatalar yöntemine uygun şekilde giderilmekte, düzenlenen ada raporu ile yapılan teknik çalışmalar ve gerekçeleri açıklanmakta; bundan sonra yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak ilk tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılarak, uygulama tutanağı düzenlenmekte ve uygulama kadastrosu haritaları üretilmektedir. İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur.
Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, çekişmeli taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir. Bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, harita ya da jeodezi mühendisi fen bilirkişisinin katılımı ile keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında çekişmeli taşınmaz ve çevresinin toprak yapısı, bitki örtüsü, zeminde mevcut ağaçların yaşı gibi hususlar ile zeminin jeolojik yapısının değerlendirilmesine ihtiyaç duyulan hallerde uzman ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişi de keşif heyetine dahil edilmelidir. Yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan tesis kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri fen bilirkişisine işaretlettirilmeli, fotoğrafları çekilmeli, taraflar keşif sırasında hazır bulunmakta ise zeminde ortak sınır üzerinde uzlaşıp uzlaşmadıkları tespit edilip gerektiğinde imzaları ile beyanları tevsik edilmeli, uzlaşılan sınırlar ile iddia edilen sınırlar fen bilirkişisi tarafından haritasında işaretlenmeli, keşif sırasında hazır edilmeleri halinde ziraat bilirkişisi ile jeoloji mühendisi bilirkişisinden, taşınmazlar arasında değişmeyen doğal ya da yapay sınırlar bulunup bulunmadığı, sınırlarda mevcut ağaçların yaşları gibi hususlarda bilgi alınmalı, fen bilirkişisinden denetime veri teşkil etmek üzere dosya içine getirtilen bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak uygulama kadastrosunu denetlemesi istenmelidir. Fen bilirkişisinden, tesis kadastrosunun, paftaların üretim yılı, üretim tekniği, altlığı ve ölçeği gibi hususları da açıklar tarzda hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, sırasıyla tersimat hatası, hesap hatası, ölçü hatası ve sınırlandırma hatası bulunup bulunmadığı, uygulama kadastrosu sonucu tespit edilen yeni sınırların niteliğinin ne olduğu ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak belirlenip belirlenmediği, uygulama kadastrosunda hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlarda ve "ada raporu" ile "uygulama tutanağı ve haritasını" irdeler şekilde, teknik ve bilimsel verilere dayalı, gerekçelendirilmiş, denetlenebilir ve ayrıntılı rapor ve haritalar alınmalıdır. Raporun denetime elverişli olması için fen bilirkişisinden, düzenleyeceği haritalardan iki tanesinde hava fotoğrafı üzerinde, iki tanesinde ise ortofoto (yoksa uydu fotoğrafı) üzerinde ilk tesis kadastrosu paftası ve uygulama kadastrosu paftasını çakıştırması istenmeli; çakıştırmaların birer tanesinin ada bazında değerlendirme yapmaya elverişli geniş ölçekli olması, diğerinin ise çekişmeli taşınmaz ve çevresini gösterir şekilde daha dar ölçekli olması istenmelidir. Fen bilirkişi haritasında, uygulama kadastrosunda yanlışlık varsa, infazı kabil bir hükme esas olmak üzere doğru sınırların nasıl olması gerektiği de gösterilmelidir. Açıklanan yönteme uygun inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Somut olayda; davacılar dava dilekçesinde, davalı ..."e husumet yöneltmek suretiyle, uygulama kadastrosu sırasında kendilerine ait 13341 ada 406 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün 35.253 metrekare iken 33.108,47 metrekare olarak belirlendiğini ve taşınmazda meydana gelen yüzölçümü eksikliğinin komşu parsellerden kaynaklandığını ileri sürerek, yalnızca tespit edilebilen bir kısım komşu parsel malikinin davalı olarak gösterildiğini, bilahare de taşınmazdaki eksilmeye neden olan diğer parsel maliklerinin de davaya dahil edileceğini belirtmek suretiyle dava açmışlardır. Mahkemece; davacıların iddiasının çekişmeli taşınmaza komşu hangi parsellere yönelik olduğu belirlenmeksizin, bir kısım komşu taşınmazların malikleri davaya dahil edilmiş, ancak bu taşınmazların tutanakları davalı hale getirilmemiştir. Diğer taraftan, yukarıda açıklanan ilke ve esaslar çerçevesinde inceleme ve araştırma da yapılmamış, davalıya ait taşınmazın öncesinin 156 parsel sayılı taşınmaz olduğu, ifraz işlemi neticesinde bu parsel numarasını aldığı anlaşılmasına rağmen, ifraz krokisinin tesis kadastrosu paftasına uygun olup olmadığı araştırılmaksızın, ifraz krokisine değer veren bilirkişi raporu esas alınarak karar verilmesi cihetine gidilmiştir.
Hal böyle olunca doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle, iddiaya konu olan parsel maliklerini davaya dahil etmesi için davacı tarafa süre ve imkan tanınmalı, iddiaya konu parsellerin uygulama kadastro tutanakları davalı hale getirilmeli, bundan sonra davanın uygulama kadastrosuna itiraz davası niteliğinde ve çekişmeli taşınmazın öncesinde 156 parsel sayılı taşınmaz olduğu göz önünde tutularak, ifraza ilişkin bilgi ve belgeler, ifraz krokisi, haritası, tescil bildirim evrakları, çekişmeli 156 parsel sayılı taşınmazın tesis kadastrosuna ilişkin ölçü çizelgesi, ölçü krokisi ve hesap cetveli, uygulama kadastrosuna ait ada raporu, eski tarihli hava fotoğrafları ve uydu fotoğrafları, tesis kadastro paftası getirtilerek dosya keşfe hazır hale getirildikten sonra, mahallinde yöntemine uygun keşif yapılarak, harita mühendisi bilirkişiden yukarıda açıklanan niteliklere sahip rapor ve eki haritaları düzenlemesi istenmeli; bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı, edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı ... davalı vekilinin temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.