2. Ceza Dairesi Esas No: 2019/4929 Karar No: 2019/15459 Karar Tarihi: 14.10.2019
Hırsızlık - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2019/4929 Esas 2019/15459 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık hırsızlık suçundan mahkum edilmiştir. Ancak, mahkeme kararı hükümsüz sayılarak bozulmuştur. İlk olarak, sanığın etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması konusunda yetersiz bir değerlendirme yapıldığı için bozulmuştur. İkinci olarak, iddianamedeki kanun maddesi yanlış olduğu için sanığın ek savunma hakkı verilmeden hüküm kurulması CMK'nın 226. maddesine aykırıdır. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 53. maddesi, bazı bölümleri iptal edilmiştir. Ancak, hak yoksunluklarının uygulanması infaz aşamasında göz önünde bulundurulmalıdır. Bu kararın yanı sıra, sanığın suçu hangi maddeden işlediği de belirtilmelidir. İddianamede belirtilen madde yanlıştı ve sanığın ek savunma hakkı verilmeden hüküm kurulması CMK'nın 226. maddesine aykırıdır. Kararda geçen kanun maddeleri şunlardır: - 5237 sayılı TCK'nın 53., 142/1-b. ve 168/4. maddeleri - 6545 sayılı Kanun'un 62. maddesi ile eklenen 5237 sayılı TCK'nın 142/2-h maddesi.
2. Ceza Dairesi 2019/4929 E. , 2019/15459 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü; 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E. 2015/85 K. sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş, dosya kapsamına göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-31/07/2014 tarihli yakalama tutanağına göre; sanığın olay sonrası suça konu televizyonu satmaya çalışırken şüphe üzerine yakalandıktan sonra, kolluk görevlilerine söz konusu televizyonu evinden satmak amacıyla getirdiğini, ancak faturası olmadığını belirttiği, çelişkili beyanları üzerine televizyon muhafaza altına alınarak yapılan araştırma sonucu sanığın da ikamet ettiği Elmadağ ilçesinden çalındığının tespit edildiği, bu şekilde suça konu televizyon açısından etkin pişmanlık şartlarının oluşmadığı, ancak müştekinin kovuşturma aşamasında alınan ifadesinde, olay tarihinde iş yerinden bir adet televizyon dışında 15,00 TL paranın çalındığını, olaydan 2 gün sonra televizyonun polisler tarafından bulunarak iade edildiğini ve olaydan kaynaklanan tüm zararının da karşılandığını belirttiğinin anlaşılması karşısında; televizyon dışında kalan hırsızlık suçu konusu 15,00 TL zararın hangi tarihte giderildiği tam olarak belirlenerek ve 5237 sayılı TCK"nın 168/4. maddesi uyarınca kısmi iade nedeniyle müştekiye etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rızası bulunup bulunmadığı açıkça sorulduktan sonra, müştekinin de rızası bulunması halinde, etkin pişmanlığın kovuşturma başlamadan önce gerçekleşmiş olması durumunda TCK"nın 168/1. ya da kovuşturma başladıktan sonra gerçekleşmiş olması durumunda ise aynı Kanun"un 168/2. maddesinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi, 2-İddianamede hırsızlık suçu kapsamında uygulanması gereken kanun maddesi olarak 5237 sayılı TCK’nın 142/1-b. maddesi gösterildiği halde, eyleminin, 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 62. maddesi ile eklenen 5237 sayılı TCK"nın 142/2-h maddesinde tanımlanan hırsızlık suçunu oluşturması nedeniyle, söz konusu maddenin uygulanması ihtimali belirtilerek sanığa ek savunma hakkı verilmesi gerektiği gözetilmeden, "sanığın üzerine atılı suçun vasıf ve mahiyetinin değişmesi ihtimali değerlendirilerek" şeklinde yetersiz ek savunma ile hüküm kurularak CMK"nın 226. maddesine aykırı davranılması, Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı istem gibi BOZULMASINA, 14/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.