3. Hukuk Dairesi 2016/10241 E. , 2018/1530 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; muris..."ün düzenlediği vasiyetname ile malvarlığının tamamını davalıya bıraktığını, murisin yasal mirasçısı olmadan vefat ettiği, murisin vasiyetnameyi düzenlediği tarihte 72 yaşında olup vasiyetname düzenlendikten 20 yıl sonra vefat ettiğini, prosedüre uygun alınmış bir sağlık raporu bulunmadığını belirterek, vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; cevap vermemiştir.
Mahkemece; vasiyetname tarihinde alınmış heyet raporu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; davacı tarafın, murisin vasiyetnameyi düzenlediği tarihte fiil ehliyetinin bulunmadığını ileri sürdüğü anlaşılmaktadır.
Fiil ehliyeti yokluğu; yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, akıl zayıflığı, sarhoşluk gibi salt biyolojik nedenlere değil, aynı zamanda bilinç, idrak, irade gibi psikolojik unsurlara da bağlı olduğundan, akıl hastalığı, akıl zayıflığı gibi biyolojik ve buna bağlı psikolojik nedenlerin belirlenmesi, çok zaman hâkimlik mesleğinin dışında özel ve teknik bilgi gerektirmektedir.
Fiil ehliyetinin nispi bir kavram olması, kişiye, eylem ve işleme göre değişmesi bu yönde en yetkili sağlık kuruluşu olan Adli Tıp Kurumundan rapor alınmasını da zorunlu kılmaktadır. Esasen TMK. nun 409/2. maddesinde de, akıl hastalığı veya akıl zayıflığının bilirkişi raporu ile belirleneceği hüküm altına alınmıştır.
Bu durumda, ehliyetsiz olduğu ileri sürülen murisin vasiyetname tarihine yakın günlerde ve sonrasında tedavi görüp görmediği hususunda tarafların bilgisine başvurularak varsa doktor raporları, hasta müşahede kâğıtları ve film grafilerinin eksiksiz getirtilmesi, sonrasında işlem tarihinde miras bırakanın fiil ehliyetinin olup olmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumundan rapor alınması gerekmektedir.
O halde mahkemece, ehliyetsizlik iddiası yönünden, işlem tarihinde murisin fiil ehliyetinin olup olmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumundan rapor alınması gerekirken, Adli Tıp raporu alınmaksızın, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.