11. Ceza Dairesi 2019/1224 E. , 2021/2232 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : Mahkumiyet
1-Sanığın, ...’e olan borcuna karşılık suça konu, keşidecisi ... olan 10.03.2009 tarihli 50.000 TL bedelli çeki ve düzenleme tarihleri 05.11.2008 olan 15.000 ve 20.000 TL bedelli bonoları verdiğinin, ...’in de bu çek ve bonoları borcuna karşılık ...’a verdiğinin, çek ve bonoların ödenmemesi üzerine başlatılan icra takibinin birinci ciranta ve ikinci cirantanın imza itirazında bulunduğu ve inceleme sonucunda imzaların yetkili kişilere ait olmadığının anlaşıldığının, çek ve bonolardaki keşideci imzalarının ... eli ürünü olduğunun tespit edildiği, bu şekilde sanığın birinci ve ikinci imzaları yetkili kişilere ait olmayan çek ve bonoları mağdur ve katılana vererek resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; sanığın savunmasında; her ne kadar ...’in mahkemedeki ifadesinde kendisine akaryakıt sattığını, karşılığında çek ve bonoların verildiğini söylüyorsa da ...’in dağıtım firması olduğu ... Petrol’ü EPDK’dan araştırdığını, 18.09.2009"da lisans almış ve satışa başlamış olduğunu senetlerin tanzim tarihlerinin 2008 olduğu gözetildiğinde aslında öyle bir satışın gerçekleşmediğinin anlaşılacağını, ... ile aralarında ticari bir ilişki olmadığını, ... ve ...’ı yönlendirenin ... olduğunu, ...’nin tefecilik yaptığını ve çekin 10.03.2008 olan tanzim tarihini 10.03.2009 olarak paraflattığını, 05.11.2008 tarihinde de yeniden çek istediğini ancak veremeyeceğini söyleyince davaya konu 2 adet bonoyu imzalattığını, arkalarının boş ve cirosuz olarak kendisi tarafından imzalandığını, bu şekilde çok sayıda müşteri çekini de verdiğini, borcunun bir türlü bitmediğini, ...’nin faaliyeti açığa çıkmasın diye ... ve ...’i araya soktuğunu beyan etmesi; ...’in hazırlık ifadesinde ...’ün paraya ihtiyacı olduğunu, kendisinin verdiğini ve karşılığında bu çek ve bonoları aldığını beyan etmesi, mahkemedeki ifadesinde ise; sanığa akaryakıt sattığını, karşılığında bu çek ve bonoları aldığını beyan etmesi; sanığın mahkemeye sunduğu defter kayıtlarında beyanlarını doğrulayan hususların yer alması karşısında gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; ...’e hangi hukuki ilişkiye dayanarak sanıktan çek ve bonoları aldığının sorulması, hazırlık ve mahkemedeki beyanlarındaki çelişki giderildikten sonra, sanığın savunmasında belirttiği ...’e ait akaryakıt dağıtım firmasının hangi tarihte faaliyete başladığının ve sanığa sattığı akaryakıt faturalarının araştırılması; sanığın savunmasında çek ve bonoları farklı tarihlerde aldığını beyan etmesi ancak ...’in beyanlarında çek ve senetlerin ne şekilde aldığının anlaşılamaması karşısında ...’e çek ve bonoları ne zaman aldığının açıklattırılması; çek ve bonolardaki birinci ve ikinci cirantalar olan Hisar Akaryakıt Firması yetkilileri ....’ün tanık sıfatıyla dinlenerek ... ve sanık arasındaki ilişkinin sorulması, çek ve bonolarda yer alan kaşelerinin gerçek olup olmadığı, gerçekse ne şekilde ele geçirildiğinin sorulması, sanığın çek ve bonoları kendisine verdiğini savunduğu tanık ...’nin CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi ve çeki kendisinin verip vermediğinin sorulması, suç tarihinden önceki resmi kurumlardan temin edilecek yazı ve imza örnekleri getirtilip, huzurda alınan yazı ve imza örnekleri ile birlikte, çekin arka yüzündeki sahte oluşturulan cirolardaki imza ve yazının şahsın eli ürünü olup olmadığı, 1 ve 2. cirodaki kaşelerin gerçek olup olmadığının tespit edilmesi, bu hususlarda bilirkişi incelemesi yaptırılması; sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması,
2-Adli Emanetin 2016/908 sırasında kayıtlı emanet eşyanın akıbeti hakkında bir karar verilmemesi,
3-Kabule göre; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 04.03.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.