
Esas No: 2015/6461
Karar No: 2016/1253
Karar Tarihi: 11.02.2016
Nitelikli dolandırıcılık - resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/6461 Esas 2016/1253 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık, resmi belgede sahtecilik
HÜKÜM : 1-Dolandırıcılık suçundan TCK.nın 158/1-f-son, 35, 52/4, 53, 58. maddeleri gereği 3 yıl hapis ve 12.200 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına ve mükerrilere özgü infaz rejiminin uygulanmasına,
2- Resmi belgede sahtecilik suçundan TCK.nun 204/1, 53, 58. maddeleri gereği 3 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına ve mükerrilere özgü infaz rejiminin uygulanmasına dair.
Dosya incelendi, gereği düşünüldü;
Sanığın, suça konu 6.100 TL bedelli sahte çeki tahsil etmeye çalıştığı esnada yakalanarak, resmi belge hükmünde ki belgelerden sayılan sahte çeki kullanmak suretiyle üzerine atılı suçu işlediği iddia edilen somut olayda;
1- Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik sanık tarafından yapılan temyiz incelenmesinde;
Oluşa, sanığın savunmalarına, katılanın beyanlarına, bilirkişi raporuna ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın bu şekilde gerçekleştirdiği sabit görülen eylemlerinin resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
Ancak ;
Sanık hakkında TCK’nın 53. maddesinin 3.fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan" yoksunluğun sanığın sadece kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu haricindekiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği ve 5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle beraber, maddenin (b) fıkrasında yer alan "ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" şeklindeki ibarenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle bu husus,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında yer alan TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün çıkartılıp yerine, “TCK"nın 53. maddesinin 3. fıkrası uyarınca 1. fıkranın (c) bendinde yer alan kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet veya kayyımlık yetkilerinin koşullu salıverilme tarihine, 1. fıkrada yazılı diğer haklardan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar yoksun bırakılmasına” ibaresinin eklenmesi ve TCK"nın 53/1. maddesinin (b) bendinin uygulanmasına ilişkin hüküm fıkrasında yer alan "ve diğer siyasi hakları kullanmaktan" ibaresinin tamamen çıkartılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Sanık hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan kurulan hükme yönelik sanık tarafından yapılan temyiz incelenmesinde;
Sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine,
Ancak ;
5271 sayılı CMK"nın 225. maddesi uyarınca hükmün konusu, iddianamede gösterilen fiilden ibaret olup; iddianameye konu suç ile “nitelikli dolandırıcılık” suçlarının birbirlerinden ayrı ve bağımsız suçlar olduğu, iddianameye konu olan suçun “bilişim sistemleri banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçuna dönüşmeyeceği ilkeleri dikkate alındığında, Asliye Ceza Mahkemesi"nce verilen görevsizlik kararı ile iddianame dışına çıkılmasının mümkün olmadığı, iddianamade tavsifi yapılan ve açıkça sanık hakkında “resmi belgede sahtecilik” suçundan açılan dava ile bağlı kalınarak yargılamaya devam edilip karar verilmesi gerektiği, iddianamedeki sevk ve anlatıma göre, “bilişim sistemleri banka veya kredi
kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık” suçundan sanık hakkında açılmış dava bulunmadığından, bu suçtan yargılama yapıp karar vermek için ayrı bir iddianame tanziminin gerektiği gözetilmeden, dava konusu iddianame dışına çıkılarak ve dava konusu yapılmayan suçtan sanığın mahkumiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 11/02/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.