20. Hukuk Dairesi 2017/2126 E. , 2018/6030 K.
"İçtihat Metni".......
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle.......parseldeki 4 bloktan oluşan (90 daire ve 2 işyeri) yarım inşaat için 23.03.2014 tarihinde.......yapıldığını, davalının olağanüstü toplantı için çağrı belgesini elden imza karşılığı teslim aldığını, toplantıya katılarak hazirun listesini imzaladığını, bu toplantıda yarım kalan inşaatın taşeron firma aracılığı ile yaptırılmasının kararlaştırıldığını, alınan bu kararın toplantıya katılanlar tarafından imzalandığını, toplantıya katılmayanlara da iadeli taahhütlü mektupla kararların bildirildiğini, süresinde itiraz yapılmadığı için alınan bu kararın kesinleştiğini, 20.04.2014 tarihli Kat Malikleri Kurulu toplantısında yarım kalan inşaatın tamamlanması için yönetim tarafından toplanan tekliflerin değerlendirildiğini, başkaca teklif toplanması ve en uygun teklif veren firma ile anlaşılması, bağımsız bölüm başı düşen miktarın hesaplanarak kat maliklerine sunulması ve işletme projesi hazırlanması konusunda yönetime yetki verildiğini, alınan bu kararın da toplantıya katılanlar tarafından imzalandığını, toplantıya katılmayanlara da iadeli taahhütlü mektupla alınan kararların bildirildiğini, süresinde itiraz yapılmadığı için alınan bu kararın kesinleştiğini, 08.05.2014 tarihinde Yönetim Kurulu toplantısı yapıldığını, bu toplantıda Kat Maliklerinin inşaatın tamamlanması için ödeyecekleri katkı paylarının yönetim planına göre bağımsız bölüm m² leri üzerinden hesaplandığını, diğer giderlerin de belirlenerek (yapı denetim, avukat ücreti, vs) İşletme Projesi hazırlandığını, inşaatın tamamlanması için daire başına düşen ödemelerin hesaplandığını, yönetim kurulu toplantı tutanağının da bütün kat maliklerine iadeli taahhütlü posta yolu ile bildirildiğini ve bu kararında süresinde itiraz olmadığından kesinleştiğini, kesinleşen kararlarda belirtilen aidat alacaklarının tahsili amacıyla davalı aleyhine ......... sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalı vekilince takibe ve borca itiraz edilerek icra takibinin durdurulduğunu beyan ederek; davalının icra takibine yaptığı borca yönelik itirazlarının iptali ile takibin devamına, haksız itiraz nedeniyle % 20 icra inkar tazminatına hükmolunmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen........ahkemesinin 2015/2160 Esas, 2016/454 Karar sayılı dosyasında; davacı vekili dava dilekçesinde özetle, .............. 187 ada, 42 parselde bulunan ve 4 bloktan oluşan (90 daire ve 2 işyeri) yarım inşaat için 23/03/2014 tarihinde olağanüstü kat malikleri kurulu toplantısı yapılmış olup bu toplantıda yarım kalan inşaatın taşeron firma aracılığı ile yaptırılmasının kararlaştırıldığını, davalı tarafın toplantıya çağrı kağıdını elden tebliğ aldığını, toplantı sırasında hazurun listesini imzalayıp
.........
davalının toplantıya katıldığını, alınan bu kararın toplantıya katılanlarca imzalanıp, katılmayanlar için iadeli taahhütlü mektupla alınan kararların bildirildiğini, süresinde itiraz yapılmadığı için alınan kararın kesinleştiğini, 20/04/2014 tarihli kat malikleri kurulu toplantısında yarım kalan inşaatın tamamlanması için yönetim tarafından toplanan tekliflerin değerlendirilip başkaca teklif toplanması, en uygun teklif veren firma ile anlaşılması, bağımsız bölüm başına düşen miktarların hesaplanarak kat maliklerine sunulması ve işletme projesi hazırlanması konusunda yönetime yetki verildiğini, alınan bu kararların toplantıya katılanlarca imzalanıp, katılmayanlara ise iadeli taahhütlü mektupla alınan kararların bildirildiğini, 20/04/2014 tarihli toplantıda alınan kararların ve 08/05/2014 tarihli inşaatın tamamlanması için daire başına düşen ödemelerin hesaplandığı yönetim kurulu toplantı tutanağının davalıya elden tebliğ edildiğini, süresinde itiraz yapılmadığından alınan kararın kesinleştiğini, kesinleşen kararda belirtilen aidat alacakları için davalı aleyhine .........sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, davalı vekilince takibe itiraz edilerek takibin durduğunu beyan ederek; davalı borçlunun icra takibine yaptığı borca yönelik tüm itirazların iptali ile takibin devamına, itirazın haksız olması sebebiyle % 20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davalı tarafın sorumluluğunun 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 17. maddesinin 1 ve 2. fıkrası ile 26.maddesinde düzenlenen, kat irtifak hakkı sahiplerinin yükümlülüğüne ilişkin hükümlerden kaynaklandığı, kat malikleri kurulunun olağanüstü toplantısında alınan kararlara ve yönetim kurulu tarafından alınan kararlara yönelik açılan bir iptal davası bulunmadığı, söz konusu kararların davalı yönünden kesinleştiği, kat malikleri kurulunun oluşumundan önce davalı tarafından bir kısım firmalara, inşaat için ödenen bedellerin, itirazın iptali niteliğindeki bu dava dosyasında değerlendirilmesinin olanaklı olmadığı, davalı tarafın inşaata artı değer kattığını iddia ettiği söz konusu ödemeler yönünden, diğer kat irtifak hakkı sahiplerinden alacak talebinde bulunmasının her zaman mümkün olduğu, davalı tarafın ilamsız icra takiplerine yönelik itirazlarının yerinde olmadığı, takiplere konu asıl alacağın, kat malikleri kurulu kararı ile tespit olunan belirli, hesap edilebilir, bu haliyle likit nitelikte olduğu gerekçesiyle; 2015/2153 Esas sayılı asıl dosya yönünden; davanın kabulüne, davalının ......sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, takibe konu asıl alacağın %20"si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine; Eskişehir 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/2160 Esas, 2016/454 Karar sayılı birleşen dosyası yönünden davanın kabulü ile, davalının ............2015/17223 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, takibe konu asıl alacağın %20"si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; Kat Mülkiyeti Kanununun 17. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, ortak arsa üzerinde yapılacak yapının tamamlanması için kat irtifakı sahiplerinin kendilerine düşen borçları yerine getirmeleri istemine ilişkin olup, Kat Mülkiyeti Kanununun 17. maddesinin 3. fıkrası, "Kat irtifakı kurulmuş gayrimenkullerde yapı fiilen tamamlanmış ve bağımsız bölümlerin üçte ikisi fiilen kullanılmaya başlanmışsa, kat mülkiyetine geçilmemiş olsa dahi anagayrimenkulün yönetiminde kat mülkiyeti hükümleri uygulanır." hükmünü amirdir. Ancak, dosya kapsamından mahkemenin görevli olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Görev hususu kamu düzenine ilişkindir. Eldeki dava dosyasında, anataşınmazın yönetim planının ve tapu kaydının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu aşamada; mahkemece yönetim planı celbedilerek, öncelikle ana taşınmazda kat mülkiyeti ya da kat irtifakı kurulu olup olmadığının tespiti ile, kat irtifakı kurulu ise, yapının fiilen tamamlanmış ve bununla birlikte bağımsız bölümlerin üçte ikisinin fiilen kullanılmaya başlayıp başlamadığı hususlarının yerinde yapılacak keşif ile tespit edilerek, kat mülkiyeti hukukunda uzman bilirkişi raporlarının dosya kapsamına alınması ve bundan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik ve yetersiz inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
..........
Kabule göre de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/2. maddesi; "Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir." hükmünü amir olup, hüküm fıkrasının tarafların taleplerini karşılayacak şekilde açık ve maddeler halinde infazda tereddüt yaratmayacak şekilde oluşturulması gerekirken, anılan kanun hükmüne aykırı olacak şekilde, "hüküm" fıkrasının (1-a) ve (1-b) nolu bentlerinde; "1-Mahkememizin 2015/2153 Esas sayılı dosyası yönünden; a) Davanın kabulü ile, davalının....... 2015/6623 Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, b) Takibe konu asıl alacağın %20"si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine," şeklindeki ifadeler ile ve yine, "hüküm" fıkrasının (2-a) ve (2-b) nolu bentlerinde, " ...........sayılı birleşen dosyası yönünden; a)Davanın kabulü ile davalının .......Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, b) Takibe konu asıl alacağın % 20"si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine," şeklindeki ifadeler ile, yukarıda anılan yasanın 297. maddesi hükmüne aykırı ve infazda tereddüt uyandıracak biçimde, takiplere hangi tutar üzerinden devam edileceği ve buna göre icra inkar tazminatının hangi tutara isabet ettiği belirtilmeksizin, sadece "itirazın iptali ile takibin devamına" şeklinde hüküm kurulması, hüküm fıkrasının açık, şeffaf, uygulanabilir ve gerekçe ile uyumlu olma, talepleri tek tek karşılama ilkesine aykırı olması nedeniyle ayrı bir bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 27/09/2018 günü oy birliğiyle karar verildi.