BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/595 Esas 2021/1012 Karar Sayılı İlamı
Esas No: 2018/595
Karar No: 2021/1012
Karar Tarihi: 23.12.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/595 Esas 2021/1012 Karar Sayılı İlamı
T.C. İstanbul Anadolu 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2018/595 Esas
KARAR NO: 2021/1012
DAVA: Alacak ( Sigorta Poliçesinden Kaynaklanan )
DAVA TARİHİ: 18/05/2018
KARAR TARİHİ: 23/12/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak ( Sigorta Poliçesinden Kaynaklanan ) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
İDDİA: Davacı vekili, müvekkili şirketin dava dışı ana iş veren ---- inşaat ve elektrik işlerinin yapılması hususunda anlaştıklarını; davalı sigorta şirketinin de ---yapılacak bu iş yönünden---- ile doğabilecek riskleri teminat altına aldığını; sigorta poliçesinin ihale şartnamesi gereği düzenlendiğini, poliçe ile yapı malzemelerinin inşaat alanına indirilmesinden tesisin kullanılmaya başlamasına kadar geçecek süre içinde doğa, teknik ve insan faktörlerinin neden olabileceği geniş bir risk yelpazesinin güvence altına alındığını, poliçede kararlaştırılan sigorta bedelinin ---- olduğunu, müvekkilinin prim ödeme yükümlülüklerini yerine getirdiğini, sigorta kapsamında bulunan sahada --- tarihinde --- müvekkilinin yüklenicisi olduğu,---- kapsamında yapımı tamamlanmış olan --- geçici kabulünün yapılması esnasında ---- verildiğinde ----- --- patlama ve akabinde ---- --- hadisesinin meydana geldiğini, olayın akabinde ---- tarihinde davalıya hasar ihbarında bulunulduğunu, davalı tarafından --- hasar takip dosyasının açıldığını ancak ----- kapsamında gecikme ve cezaya uğramamak için derhal kendi imkanlarını kullanmak suretiyle onarım ve yenileme çalışmasına başlanıldığını, davalı şirketçe görevlendirilen eksper tarafından düzenlenen -----Meydana gelen hadise alevli yangın niteliğinde olup hasara konu şantiyede ------- sağlandığı, yangın söndürme tüp ve aktif algılama sistemlerinin bulunduğu gözlemlenmiş, gerçekleşen zararların poliçe teminat kapsamında değerlendirilebileceği görüşü ile teminat ve tazminat açısından nihai değerlendirmenin şirketinizi takdirlerine bırakılmıştır” denilmiştir. Davalı şirketçe müvekkiline gönderilen ---- tarafından görevlendirilen bilirkişinin yapmış olduğu inceleme sonunda --------yapılabilmesi için test büjingi ile kablo başlığı arasında geçici olarak bağlanan bakır iletkenin test tamamlandıktan sonra her iki taraftan sökülmesi ve dışarı çıkarılması gerekirken sadece test bujingi tarafından sökülmüş olması, kablo başlığı tarafındaki bağlantının ise ihmal edilmiş olmasından dolayı ortaya çıkan kısa devre arızasından patlamanın meydana geldiği anlaşılmaktadır.” denildiğini, TTK 1448 maddesi gereğince sigortalının meydana gelen olayda kusurunun bulunması halinde bu kusur oranında tazminattan indirim yapılabileceğini, müvekkilinin her türlü tedbir ve gözetimde bulunduğunu, buna rağmen hasarın gerçekleştiğini, sigorta şirketi tarafından hasarın -----------olarak gerçekleştiği hususunda bildirimde bulunulduğunu, müvekkilince bu durumun kabul edilemeyeceğini ihtaren bildirildiğini, davalı tarafından ekspertiz tarafından belirlenen hasar bedelinin --- ödendiğini, ekspertiz raporuna göre tespit edilen hasar miktarının------- şeklinde belirlendiğini, sigorta şirketinin belirlenen hasar tutarının yarısını ödediğini, müvekkili sigorta şirketinin sigorta poliçesi genel şartları D ),|kapsamında bir kusurunun bulunmadığını, müvekkil şirkete ödenmesi gereken hasar tazminat miktarının ----- olduğundan bahisle davalı tarafça ----- kararı gereğince ödenen ----- tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek ticari faizine karşı olmak üzere şimdilik ---- tahsiline, davalı tarafça ödenmesi gerektiği halde ödenmeyen ekspertiz raporuna dayalı ana para alacağı olarak---- ödeme tarihindeki ----- baz alınmak suretiyle ve yine bu bedellere --- tarihinden işlemiş ve işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA: Davalı vekili, müvekkiliyle ---- adresindeki --- teminat altına aldığını, ---- dava dışı ---- yetkililerinin katılımı ile ---tarihinde gerçekleştirilen geçici kabul işlemlerine hazırlık olarak saha testlerinin yapıldığı sırada kısa devre arızası --- davaya konu zarara yol aşan yangın olayının meydana geldiğini, müvekkili tarafından söz konusu hasar için poliçe özel ve genel şartlarına, kanuna aykırılık nedeniyle kusur indirimi yapmak suretiyle hasarı ödemeye hazır olduğunu, kusur indirimi yaparak talep ettikleri ödeme isteminin davacı tarafından reddedildiğini; bunun üzerine müvekkili tarafından---- tevdii mahal istenerek bu şekilde tevdii edilen hesaba ------- tutarlarında ödeme yaptığını, davacı şirkete herhangi bir borç ve yükümlülüğünün kalmadığını, diğer sigortalılarının mevcudiyeti karşısında davacının bu sigorta tazminatı talep edebilmek bakımından aktif husumette sahip bulunduğunu ispat etmesinin gerektiğini, sigorta sözleşmesi genel ve özel şartlarıyla kanundan kaynaklanana yükümlülüklerini ihlal edip etmediği açısından davacının gerekli güvenlik önlemlerini ve özel koşulları sağlayamadığından tazminat tutarının artmasına sebebiyet verdiğini, indirim tutarı yönünden ihtilaf bulunmadığını, sigorta ettiren ve sigortalıların TTK'dan kaynaklanan yükümlülüklerini ihlal ettiklerini, anılan şart ve yükümlülüklere dair eylem ve davranışların teknik rapor ile de sabit olduğunu, teknik raporlarda sigortalı ve alt yüklenicilerin yükümlülüklerini ağır kusurlu bir şekilde ihlal etmiş olmaları nedeniyle rizikonun gerçekleştiğini, zararın ağırlaşmış olduğunu, olay ile ilgili olarak ---- kayıt nolu yangın raporu ile sigortalı --- tarafından,----- yetkilileri tarafından hazırlanan rapor, müvekkilinin talebi üzerine ------- düzenlenen raporların sonuçlarına göre sigortalılar lehine olabilecek bir kusur indirimi yapılarak tazminat ödenmesine karar verildiğini,----konulmuş bulunan ------ fazla olan kolay alevleneci ve parlayıcı madde üretilen veya bulundurulan yapılarda” otomatik algılama söndürme sistemi kurulmasının mecburi olduğunun gösterildiğini, oysaki testlerin otomatik olarak devreye girecek yangın söndürme sistemleri kurulmamışken yapıldığının anlaşıldığını, bu nedenle söndürmenin gerçekleştirilemediğini, bu sistemlerin ve önlemlerin-------- de bu hususların gösterildiğini, kusur oranına göre tazminat ödenmesinin yapıldığını, yargı süreci neticesinde tespit edilecek daha yüksek bir kusur oranı olması halinde ödemeye konu fazla tutar farkını geri talep etmek haklarının saklı olduğunu, davacının faiz talebinin haksız mesnetsiz ve fahiş bulunduğundan bahisle davanın aktif husumet yokluğundan ve ilave ödenecek bir tutarın bulunmadığı gerekçesiyle esastan reddine, ayrıca davacı şirket aleyhine disiplin para cezası verilmesini savunmuştur.
İNCELEME VE GEREKÇE : Dava, sigorta poliçesine dayalı olarak açılan alacak davasıdır.
Davacının yüklenmiş olduğu ---- --- inşaat ve elektrik işleri yönünden taraflar arasında sigorta poliçesi düzenlendiği, riskin sigorta poliçesi süresi içinde meydana geldiği; hasar miktarının ---- olduğu hususunda davalı sigortanın --- tarihinde zararın ---karşıladığı hususunda BİR İHTİLAF yoktur. Taraflar arasındaki ihtilaf, davacının talep ettiği gibi karşılanmayan bakiye %50 zararın sigorta tarafından karşılanması gerekip gerekmediği hususunda toplanmaktadır.
Bu çerçevede, mahkememizce davacı tarafın dava dışı ---- yaptığı sözleşme, çıkan patlama ve yangınla ilgili tüm belgeler, sigorta poliçesi ve ekleri, hasar dosyası getirtilmiş; mahkememizce talimat yoluyla ---- aracılığıyla iş güvenliği uzmanı ve elektrik yüksek mühendisi ---- tarafından hazırlanan ---- tarihli raporla, bilahare kendi yargı sahamızda sigorta uzmanı öğretim görevlisi ve hesap uzmanı ---- tarihli bir rapor alınmış, tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller incelenmek suretiyle sonuca gidilmiştir.
İzah olunduğu üzere, patlama ve buna bağlı yangının hangi sebepten çıktığı ve zararın miktarı konusunda taraflar arasında bir ihtilaf yoktur. Davacı şirket tarafından inşa edilen --- geçici kabul testi --- tarihinde yapılmış olup, bu geçici kabul esnasında trafo --- olarak adlandırılan modüle test amaçlı olarak ---- iletkenin bu testten sonra sökülmesi gerekirken unutulması ve sökülmemesi sebebiyle " yangın çıkmıştır.
---- tarihli ilk raporda, bilirkişiler mahallinde de inceleme yapmak suretiyle; davacının iş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili sorumlulukları yerine getirdiği, gereken dikkati ve özeni gösterdiği,----tesisi yönetmenliğine, elektrik tesisi kabul yönetmenliğine ve ---- tarafından onaylı projelere uygun olarak yapıldığı; testlerin mevzuata uygun ve ----yetkililerinin de davet edilerek yapıldığı ve raporların uygun olarak tutulup, dosyamıza ibraz edildiği; yangın olayının test ile ilgili değil test sonrası geçici kabul sırasında unutulan test bağlantı iletkeni kaynaklı olduğu ve bu neden konusunda taraflar arasında görüş birliğinin bulunduğu; yangın olayının plan, proje ve hesap hatası ya da kusurlu malzeme veya kusurlu işçilik sebebiyle değil fakat ----- unutulan test aparatı kaynaklı ve beklenmeyen bir yangın / kaza olduğunu; tüm bunlar sonunda unutma olayının bir ihmal veya kusurdan ziyade HATA olarak değerlendirilebileceğini; hasar dosyasındaki ekspertiz raporundaki gerek değer belirleme gerekse sonuç kısmına katıldıklarını; bu nedenle açıkça yazmasalar da davacının bakiye zararını poliçe çerçevesinde isteyebileceğini rapor ederlerken; Mahkememizce, davalı itirazı değerlendirilerek ve ilk raporda sigorta uzmanı bilirkişi bulunmadığından bir de sigorta uzmanı bilirkişi görevlendirmek suretiyle oluşturulan heyetten; mahallinde yapılan incelemelerle tespit edilen sabit doneler nazara alınarak rapor alınmış olup; ikinci raporda, davacı sigortalının hata olduğunu ileriye sürdüğü eylemin esasen hata değil İHMAL ( kusur ) niteliğinde olduğunu; bunun da hakkaniyet gereği ve mevzuat gereği bir indirimi gerektirdiği; bu indirimin kendi taktirlerine göre %50 nispetinde yapılmasının yerinde olduğunu; zararın %50'sinin zaten ödenmiş olduğunu, bu nedenle davacı tarafın bakiye %50'yi istemekte haklı olmadığını rapor etmişlerdir.
İki heyet raporu birbirinden farklı sonuçlara ilişkin ise de, mahkememizce bu durum çelişki olarak değerlendirilmemiştir. Zira, her iki raporda da taraflarında mutabık oldukları zarar miktarı uygun bulunmuş, bu yönden ekspertiz raporunda da tespit edilen aynı miktardaki zarar vurgulanmış, yine riskin testten sonra sökülmesi gerekirken unutulan test aparatından kaynaklandığı; ------- bu nedenle aparatın sökülmemesinin hata mı? yoksa ihmal mi? olduğunun hukuki tasvirinin mahkememizce yapılması gerektiği belirlenerek; bir çelişki varmış gibi uzlaştırıcı bir rapor alınmasına gerek bulunmadığı belirlenmiştir.
TTK 1429/1 maddesinde, " sigortacı aksine sözleşme yoksa sigorta ettirenin, sigortalının, lehtarının ve bunların hukuken fiillerinden sorumlu bulundukları kişilerin ihmallerinden kaynaklanan zararları tazmin ile yükümlüdür. Sigorta ettiren, sigortalı ve tazminat ödemesini sağlamak amacıyla bunların hukuken fiillerinden sorumlu oldukları kişiler, rizikonun gerçekleşmesine kasten sebep oldukları taktirde, sigortacı tazminat borcundan kurtulur ve aldığı primleri geri vermez. " demektedir. Bu madde, riskin kasten çıkarılmadığı taktirde sigortanın bir miktar ödeme yapacağını düzenlemekte olup, zarara karşılık yapılacak bu ödemede ihmal durumunda miktarın belirlenmesinde TTK 1448 / 1-2 maddeleri kullanılır. TTK 1448/1. Maddede, " sigorta ettiren rizikonun gerçekleştiği veya gerçekleşme ihtimalinin yüksek olduğu durumlarda, zararın önlenmesi, azaltılması, artmasına engel olunması veya sigortacının üçüncü kişilere olan rücu haklarının korunabilmesi için, imkanlar ölçüsünde önlemler almakla yükümlüdür. Sigorta ettiren, sigortacının bu konudaki talimatlarına olabildiğince uymak zorundadır. Birden çok sigortacının varlığı ve bunların birbirlerine aykırı talimat vermeleri halinde, sigorta ettiren, bu talimatlardan zararın azaltılması ve rücu haklarının korunması bakımından en uygun olanını dikkate alır. TTK 1448/2 maddesi ise, " bu yükümlülüğe aykırılık sigortacı aleyhine bir durum yaratmışsa, kusurun ağırlığına göre tazminattan indirim yapılır. " denilmektedir.
Bu iki maddeyle somut olayımız birlikte değerlendirildiğinde, patlama ve yangının meydana gelmesinde davacımız olan sigortalıya herhangi bir kasti sorumluluğun yüklenemeyeceği, bu nedenle TTK 1429/1 madde gereğince sigortanın tazmini sorumluluktan kurtulmamış olduğu aşikardır. Esasen bu durum sigortanında kabulünde olup, sigorta zararın %50'sini davadan evvel davacımıza ödemiştir. Ödenen bedelin uygun olup olmadığının tespiti yönünden ve davacının talep ettiği bakiye zararın kalan %50'sine hak kazanıp kazanmadığı yönünden TTK 1448/1 ve 2 maddeleri önem kazanmış olup; somut olayda testte davet yazılarında açıkça test öncesi, esnası ve sonrasında elle ve göz ile de kontrollerin yapılması yazılı olup; esasen test öncesi, esnası ve sonrasında cihazların, aparatların ve tüm sistemin mutlaka dikkatlice kontrol edilmesi yazılı olmasa dahi sigortalının sorumluluğu dahilindedir. Davacımız olan şirket testten sonra basiretli davranıp sorumluluğu çerçevesinde sistemi gözden geçirse; bakır iletkenin sökülmemiş olduğunu görüp, patlama ve yangına engel olabilirdi. Bu nedenle, ilk bilirkişi raporunda bu hususun " HATA " olarak yorumlanması ihmal ya da kusur olarak görülmeyerek bakiye alacağı talep etmekte davacının haklı bulunması mahkememizce kabul görmemiştir. Ortada davacı sigortalının bir kusuru----- söz konusu olup, mahkememizce bu kusurun esasen meydana gelen zarara etkisi %50'den daha fazla olduğu zira, söz konusu riskin sadece unutulan bu aparat nedeniyle çıktığı sebebiyle; davacının iş sağlığı ve güvenliği yönünden dikkat ve özeni göstermesinin, ------ projeye uygun ve yönetmenliğe uygun yapmasının bu kusuru ortadan kaldırmadığı; hafifletmediği nazara alınarak;
Davalı sigorta şirketinin kendi kabulüyle %50 olarak ödediği zararın yeterli olduğu, bakiye zararı talep eden davacının davasında haksız olduğu sonucuna varılmış, aşağıdaki hüküm tesis olunmuş;
Davalı her ne kadar disiplin para cezası talep etmişse de, bu talebi yönünden şartlar oluşmadığından davalı lehine de disiplin para cezasına hükmedilmemiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
DAVANIN REDDİNE,
Maktu ret harcının mahsubuyla bakiye ---- ilam harcının talebi halinde davacıya iadesine,
Tamamı davacı tarafından karşılanan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına; karar kesinleştiğinde bakiye gider avansı kalırsa davacıya iadesine,
Karar tarihindeki AAÜT gereğince 148.646,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınıp, davalıya verilmesine,
Davalının disiplin para cezası talebinin reddine,
Dair karar, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, karar gerekçesinin tebliğinden itibaren 2 hafta içinde ----- Mahkemesinde İstinaf yolu açık olarak oy birliğiyle verildi, açıkça okundu usulen tefhim olundu.23/12/2021
