4. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/5141 Karar No: 2016/3169 Karar Tarihi: 10.03.2016
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/5141 Esas 2016/3169 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2015/5141 E. , 2016/3169 K. "İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat .. tarafından, davalı ... aleyhine 12/04/2012 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 27/05/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız şikayet nedeniyle kişilik haklarına saldırı hukuksal nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, ilköğretim okulunda okul müdürü olduğunu, davalının da aynı okulda servis şoförlüğü yaptığını, servis işleyişinde yaşanan sorunlar nedeniyle taraflar arasında anlaşmazlık bulunduğunu, davalının tehdit ve hakaret eylemleri nedeniyle hakkında ceza davası açıldığını, yargılanıyor olmanın verdiği hiddetle, kendisini sürekli üstlerine şikayet ettiğini, vermiş olduğu dilekçelerde Anayasal şikayet hakkının sınırlarını aştığını belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, .. 2013/382 esas sayılı dava dosyası sonucu verilen hüküm, davacı beyanı ile davalı savunması, yapılan yargılama ve toplanan deliller göz önüne alınarak istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dava dilekçesinde açıkça; davalının davacı hakkında vermiş olduğu şikayet dilekçeleri nedeniyle eldeki davanın açıldığı bildirilmiştir. Davalının, hakaret ve tehdit suçlarından yargılandığı,.. 2013/382 esas sayılı dosyasına konu olay nedeniyle tazminat talep edilmemiştir. 12/09/2013 tarihli celsede davacı vekili tarafından; "...." şeklinde beyanda bulunularak, bu husus tekrar edilmiştir. 6100 Sayılı .. 25. maddesinde, hakimin iki taraftan birinin söylemediği şeyi veya vakıaları kendiliğinden dikkate alamayacağı ve onları hatırlatabilecek davranışlarda dahi bulunamayacağı düzenlenmiştir. 26. maddesinde ise; hakimin tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olduğu, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği hüküm altına alınmıştır. Şu halde, istemin ileri sürülüş biçimi, uyuşmazlığın haksız şikayete dayalı olması, davacının dayandığı vakıalar ve talebi uyarınca delillerin değerlendirilmesi ve varılacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 10/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.