BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/149 Esas 2021/995 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2016/149
Karar No: 2021/995
Karar Tarihi: 23.12.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/149 Esas 2021/995 Karar Sayılı İlamı

T.C. İstanbul Anadolu 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/149 Esas
KARAR NO : 2021/995


DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 08/02/2016
KARAR TARİHİ : 23/12/2021


GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;---- --- davalının kendi sevk ve idaresindeki----plakalı araç ile --- çarparak vefatına sebep olduğunu, davalı sigorta şirketinin --- sigortası kapsamında maddi tazminat yönünden müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu belirterek davalı şahsın araç, taşınır-taşınmaz malları ve üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına tedbir konulmasını, 12.12.2015 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte ve davalı sigorta şirketinin poliçe limiti ve maddi tazminat ile sorumlu olmak kaydı ile davalılar aleyhine destekten yoksun kalan (maktulün babası) için ----- maddi tazminata, Çekilmiş ve çekilecek ağır elem ve ıstıraptan ötürü olay tarihi olan 12.12.2015 tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte maktulün Babası ---- manevi tazminata hükmedilmesine, kusur ve tazminatın tespiti ile tazminat taleplerinin kabul edilmesini, davalılar aleyhine müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı----vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu poliçeye göre teminatın Karayolları Trafik Kanunu ve poliçe genel şartlar uyarınca, otomatikman her olayda ödenmesi gereken meblağ olmadığını, gerçek kusur, gelir ve destek oranına göre tazminat meblağı belirlendiğini, sigortalı araç sürücüsüne isnat edilen kusur oranını kabul etmediklerini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı --- tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın iddia ettiği gibi müteveffanın araca çarpmasından sonra fren yapmadan yola devam ettiğini, havaya fırlayan müteveffaya ikinci defa hızlı bir şekilde çarptığını, durmadığını müteveffayı metrelerce sürükleyerek feci bir şekilde öldürdüğünü, olay sonrası olay yerine gitmediğini kabul etmelerinin mümkün olmadığı, olay esnasında müteveffanın sol şeritte seyir halinde olan aracın sağ tekerinin hemen üst kısmından araca çarptığını, sonrasında savrularak cama çarpması nedeni ile ön camın sadece sağ tarafındaki kısmının patladığını, müvekkilin müteveffaya çarpması halinde hasarın aracın sağ köşesinde değil aracın ön kısmında olacağı ve müteveffanın aracın ön camının ortasına çarparak camın patlamasına neden olacağını, müvekkilin çarpmanın etkisi ile imkan doğrultusunda ----göstererek ilk seferde durduğunı, aracın hız kesmediğinin varsayılması halinde müteveffanın aracın ön kısmında kaldıktan sonra aracın önüne doğru fırlamayacağını, çarpmanın etkisi ile aracın arka tarafına doğru gideceğini, müteveffanın araca çarptığı ilk yerin sağ ön farın yan kısmı olduğunu, bu nedenle aracın sürüşü esnada aracın bakış açısı olarak kör noktada kalması sebebi ile sağ ön farın yanından çarpan birini fark etmesinin güç olduğunu, davacıların dava dilekçesinde iddia ettiği üzere olay anında müteveffanın yanında olan arkadaşının müvekkilinin yanında oturan eşi ile tartıştığı bu nedenle yola bakmadığını ve aracın farlarının yolu yeterince aydınlatmadığı yönünde iddiasını kabul etmelerinin mümkün olmadığını, davacıların ----- bir yolda ----- iken müteveffanın arkadaşının müvekkilin eşi ile tartıştığını ve yola bakmadığını gördüğü iddiasının akla ve mantığa uygun olmadığını, müteveffanın karşıdan karşıya geçtiği yerde yaya geçidi ve trafik ışıkları bulunmadığını, kazanın gerçekleştiği tarihte aydınlatma lambalarının çalışmadığını, yolun eğimli olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava ---- ihbar olunmuştur.
İNCELEME ve GEREKÇE :
Dava, hukuki niteliği itibari ile trafik kazası ile destekten yoksun kalma ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Dilekçeler aşaması tamamlanmakla ön inceleme duruşmasında dava şartları ve ilk itirazlar incelenmiş, tarafların sulh olma imkanının bulunmadığının tespitiyle uyuşmazlık noktaları belirlenmiş, tahkikat aşamasına geçilmiş, tarafların bildirdiği deliller toplanmıştır.
Davalının, davacıların ve murisin ekonomik sosyal durum araştırma sonucu, araca --- kaydı, müteveffaya ait --- hasar dosyası, ---yazı cevabı, hasar dosyası, trafik poliçesi,---davalı---bildirilen ve kazanın oluşumuna ilişkin beyanda bulunacak tanık ceza mahkemesinde dinlenildiğinden dinlenilmesine gerek görülmemiştir.
---tarafından alınan ---- raporunda özetle; Önceden teknik olarak belirlenmiş birden fazla emredici trafik kuralına (KTK 47/c0 52/a,b, Md ile Kt yönetmelik 109/dMd. Trafik işaretlerine uymai hızın gerekli şartlara uygunluğunu sağlama) karşı yeterli dikkat ve özem yükümlülüğünü yerine getirmeyen----- davalının asli kusurlu, yine önceden teknik olarak belirlenmiş önemli ve emredici (KTK 68.Md. ve KT.Yönetmelik 138 Md. Yayalarla ilgili) trafik kurallarını ihlal eden, etkin tedbir almayan dikkat ve özen tedbirini yerine getirmeyen müteveffa --- asli kusurlu, bu doğrultuda her iki tarafında eşit oranda asli kusurlu olduğunun belirtildiği tespit edilmiştir.
---- gönderilen 08.08.2019 tarihli raporda; İfadeler, --- tarihli yazısı ve ----- ----- incelendiğinde, sanık sürücünün ----- yönetimindeki araç ile mahal şartlarının üzerinde bir hızla seyrettiği kanaatine varıldığı ve bu doğrultuda, ----sevk ve idaresindeki otomobil ile bahse konu kaza mahalli olan sinyalize kavşakta yeşil ışıkta seyri gitmek için gereken dikkatini vermesi, yol ve mahal şartlarına göre ayarlaması, müteveffa yayaya karşılığındaki ----başvurması gerekirken bu hususlara riayet etmediği anlaşılmakla kazanın oluşumunda dikkat ve özen yükümlüğüne aykırı davranışı ile tali derecede kusurlu olduğu, Müteveffa yaya ----- üzerinden geçiş yapmadan evvel seyir halinde olan araçların seyir durumlarını yeterince kontrol etmesi, ilk geçiş hakkını sanık sürücü sevk ve idaresindeki araca vermesi, gerekli ve yeterli kontroller akabinde geçişini tamamlaması gerekirken tüm bu hususlara riayet etmeyerek dikkatsiz ve kontrolsüz kontrol geçişi ile kendi can güvenliğini tehlikeye düşürdüğü anlaşılmakla; kazanın oluşumunda dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışı asli derecede kusurlu olduğunun belirtildiği tespit edilmiştir.
Olaya ilişkin olarak----- tarihinde ---- düzenlenen ölümlü yaralanmalı kaza tespit tutanağında; ---- ---- ışıklarına geldiği anda aracın sağ ön kısımları ile gidiş istikametine göre yolun sağından soluna geçmeye çalışan yayaya çarpması, yaya aracın ön camında bulunduğu halde---- uçup yola düşmesi, araçtaki diğer kişinin kırılan cam parçaları ile yaralanması sonucu kazanın meydana geldiğinin anlaşıldığı, yapılan değerlendirmede sürücü ---- teknik özelliği hava, yol ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmamak- kuralını ihlal ettiğinden kusurlu, müteveffa yayanın ise aynı kanunun ---- tehlikeye düşürecek davranışlarda bulunmak- kuralının ihlal ettiğinden kusurlu olduğunu öngörüsüne varıldığının belirtildiği tespit edilmiştir. --------- olduğunun belirtildiği tespit edilmiştir.
Mahkememizce Bilirkişiler--- alınan 15/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda; Müteveffa -- olayın meydana gelmesinde % 50 oranında, davalı --- olayın meydana gelmesinde % 50 oranında kusurlu olduğu, davacı anne --- nihai ve gerçek destekten yoksun kalma maddi zararının 35.938,47 TL olduğu, davacı baba --- nihai ve gerçek destekten yoksun kalma maddi zararının 33.886,16 TL olduğu belirtilmiştir.
Davacılar vekili kök rapora karşı 03.04.2018 tarihli dilekçesinde; 15.03.2018 tarihli Bilirkişi Raporunda müteveffaya atfedilen kusuru kabul etmediklerini belirttiği tespit edilmiştir.
Davalı ---- tarihli dilekçesi ile; 15.03.2018 tarihli bilirkişi raporuna itiraz ettiği, bilirkişinin aydınlatma direklerinin bulunduğu ancak aydınlatmaların çalışmadığı hususunu ihmal ettiğini, raporda fren mesafesine dayalı hız tespitinin eğimsiz ve kuru asfalt yol için yapıldığını, yolun eğimli olduğunu, belirterek kusur oranına itiraz ettiklerini belirttikleri tespit edilmiştir.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporu, ceza dosyasında alınan bilirkişi raporu ve---- kurumu raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi ve tarafların kusur oranlarının kaza anını gösterir kamera kayıtları/-- incelenmesi sureti ile belirlenmesi amacıyla ---- kusur heyetinden rapor alınmasına karar verilmiştir.
---- tarihli ön raporda; olay anını gösterir ---dosyada bulunmadığı belirtilmiştir.
--- alınan 30/10/2020 tarihli kusur raporunda; kaza anını gösterir kamera kaydının 16.10.2020 tarihinde----- dosyaya sunulduğu, olay yerindeki bağlantı yolları vb. özellikler olay sonrası değişmiş olduğundan olay yeri krokisi ---- tarihli (olay gününden 3 gün sonrasındaki) ---- dosyaya sunulan ----- görüntü kaydında, trafik ışıklarının durumu ve çarpma anı kamera görüş açısı içerisinde olmadığından görülmediği, görüntülerde---- yapmış aracın sol şeritte ve tavan kesiminde çarpmış olduğu yaya ile birlikte görüntüye girdiği, kavşağı geçtikten sonra yayanın araç üzerinden düştüğü, araç durduktan sonra yayanın yolda sürüklenmeye devam ettiğinin görüldüğü, 2 no'lu davalı savunma ve beyanlarında, müteveffanın yolu geçmeye çalıştığı bölgede yaya geçidi ve trafik ışığı olmadığını--- inşaatının koruma duvarlarının kenarından karşıya fırladığını ileri sürmekte ise de, yayanın aracın üzerinde olduğunu içerir görüntü kaydı ve bu kaydı doğrular nitelikteki trafik kazası tespit tutanağındaki çarpma noktasına ilişkin tespitler ile davalı taraf aracında yolcu olarak bulunan tanık ve diğer tanığın beyanlarından, çarpışmanın ------ önünde yer alan --- ışıkların yaklaşık --- meydana geldiğinin belirgin olduğu, mevcut verilere göre, olayın kavşağı kontrol eden ----- mesafede meydana gelmiş olduğu, ---- fren izi ve müteveffa yayanın savrulduğu noktadan aracın yerleşim yeri içi ve kavşak yaklaşım şartlarına göre aşırı süratle (----- seyretmekte olduğu, görüşün far aydınlatması altında açık olduğu yerleşim yeri içindeki yol şartında, yol üzerinde tehlike oluşturabilecek şartları öngörüp, süratini emniyetli tedbir alabileceği seviyeye düşürmesi gerekirken etkili tedbir alma olanağını ortadan kaldırır derecede mahal şartlarına göre aşırı süratli seyrederek, olay mahalli kavşak yaklaşımında yavaşlamayıp ve seyir yönüne gereken dikkati vermeyip, yönetimindeki aracı yola kontrolsüz giren yayaya geç başvurduğu fren tedbiri ile ölüme neden olacak şiddette çarptıran iki nolu davalı sürücü ---- dikkatsiz, tedbirsiz ve 2918 sayılı KTK. 52/a,b maddelerini ihlal eden kuraldışı davranışı ile olayda kusurlu olduğu, olay mahallinde kendisine--- noktadan, ışıkların durumunu göz önünde bulundurup karşıya geçmesi gerekirken, güvensiz şartta geçme girişiminde bulunan, karşıya geçiş öncesi yolu yeterli seviyede kontrol etmeyen ve aşırı süratli seyirle yaklaşan aracın hızını öngöremeyip taşıt yoluna girerek, aşırı süratli seyreden davalı sürücü yönetimindeki aracın ----- maruz kalan davacılar yakını müteveffa yaya ----- dikkatsiz, tedbirsiz ve 2918 sayılı KTK. 68/b "Taşıt yolunun karşı tarafına geçmek isteyen yayaların taşıt yolunu,------ve çıkışları dışında herhangi bir yerden geçmeleri yasaktır" maddesini ihlal eden kuraldışı davranışı ile can güvenliğini koruyamadığı olayda kusurlu olduğu, olay mahallindeki kavşak şartlarını ve ölüm olayında aracın ---şartlarının çok üzerinde süratli olmasının etkenliği değerlendirilmeden düzenlenmiş, müteveffa yayaya asli, sürücüyü tali kusur verilmiş ---- tarihli ----- raporundaki kusur dağılımı, yukarıdaki gerekçeler doğrultusunda isabetli bulunmamış, ----tarihli bilirkişi raporu ve mahkemeye verilmiş 15.03.2018 tarihli bilirkişi raporundaki kusur gerekçeleri ve dağılımı oluşa uygun bulunduğundan uyulduğu, sonuç itibariyle kazanın meydana gelmesinde mütveffa yaya ----50% oranında kusurlu olduğu, davalı sürücü --- 50 % oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Hesap bilirkişisi --- tarafından 20/08/2021 tarihli ek raporda özetle; ----- kusur bilirkişi heyeti raporu dikkate alınarak hesaplama yapıldığı, müteveffanın muhtemel bakiye ömrü --- belirlenecek: ancak; müteveffanın maddi zararı %10 artış, %10 ıskontolu--------- yapıldığı, müteveffanın kaza tarihi itibarı ile öğrenci olduğu, ailenin sosyal ekonomik durumu da dikkate alındığında anne ve baba tarafından yasal asgari ücretin azami %5' i tutarında müteveffa için bakım ve yetiştirme gideri yapılacağı kabul edilerek hesaplanan maddi tazminat miktarından tenzil edildiği, --- müzekkeresine verdiği cevapta herhangi bir gelir bağlanmadığı, buna göre rücuya tabi ödemeler hususunda indirime yer bulunmadığı, davacılara maddi tazminat ödemesi yapıldığına dair dosyada belge olmadığından ödeme tenziline yer bulunmadığı, davacı anne --- nihai ve gerçek maddi zararının 78.892,37 TL, davacı baba ---- destekten yoksun kalma maddi zararının 75.501,28 TL olduğu belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamından;----- 12/12/2015 tarihinde davalı sigorta şirketine ---sigortalı, davalı --- plakalı araçla müteveffa---vefatı nedeniyle müteveffanın annesi--- destekten yoksun kalma ve manevi tazmşnat talebine, kardeş---- yalnızca manevi tazminat talebine ilişkin olduğu,
Yukarıda ayrıntılarıyla açıklanan ve mahkememizce makine mühendislerinden oluşan heyetten alınan kusur raporunda tarafların itirazlarını ve ceza dosyasında alınan raporların da değerlendirildiği, 30/10/2020 tarihli kusur raporunun gerekçeli ve denetlenebilir olması ayrıca olayın oluşuna uygun olması nedeniyle hükme esas alındığı, kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü --- % 50 oranında kusurlu olduğu, müteveffanın % 50 kusurunun bulunduğu,
0--- Tarihli ilamında "VI. HÜKÜM ----- tarihli ve 2918 sayılı ---Cümlesinde yer alan; a. "...ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda..." ibaresinin Anayasa'ya aykırı olduğuna denilmekle, ---sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun (...)(2) öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun (...)(2) düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.----- Kararı ile, bu maddenin birinci cümlesinde yer alan "...ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlar-da..." ibaresinin ve ikinci cümlesinde yer alan "... ve genel şartlarda..." ibaresinin Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline karar verilmiştir." Şeklinde değiştiği görülmüş olup;
--- "Bu durumda mahkemece, ---- Genel Şartları ekindeki cetvellere göre (devre başı ödemeli belirli rant yöntemi, % 1,8 teknik faizle) tazminat hesabının yapılmasına ilişkin olarak KTK'nun 90. maddesinde yapılan değişikliğin Anayasa Mahkemesince iptal edildiği, ----birliğinin sağlanması yönünde tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde ---- tablosunun esas alınması için içtihat geliştirdiği ancak hesaplamalarda ---- yönteminin kullanılması ile bilinmeyen (işleyecek) devredeki gelirlerin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi suretiyle tazminatın hesaplanması için bilirkişiden ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi için yerel mahkeme kararının bozulması gerekmiştir." şeklinde olduğu,
Bilirkişi ---- tarafından hazırlanan ek raporda bu hususlar gözetilerek hesaplama yapıldığı, davacılara --- tarafından veya davalı sigorta şirketi tarafından bir ödeme yapılmadığı, müteveffanın kusur oranı mahsup edilmek suretiyle yapılan hesap sonucu davacı annen --destek zararının 78.892,37 TL, davacı baba ---- destek zararının 75.501,28 TL olarak hesaplandığı, her ne kadar davalı --- vekili anne --- evlenmesi nedeniyle destek süresinin evlendiği tarih itibariyle sona ermesi gerektiğini ileri sürmüşse de anne babanın destek paylarının hesaplanmasının başka biriyle evli olup olmamasına göre değişmediği, çocukların anne babalarına destek olacaklarının kabul edildiği, yalnızca payların çocukların bekar, evli, çocuklu olmasına göre değiştiği, bilirkişi ek raporunda da bu şekilde hesaplama yapıldığı anlaşıldığından maddi tazminat taleplerinin bedel artırım dilekçesinde artırılan değerler üzerinden kabulüne karar vermek gerektiği, söz konusu zarardan araç maliki ve sürücüsü olarak ----- ve aracın zorunlu trafik sigortacısı olan sigorta şirketinin müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, zarar haksız fiilden kaynaklı olduğundan davalı--- kaza tarihinden itibaren faiz işletmek gerektiği, sigorta şirketi yönünden; Trafik Kanunun 99.maddesinde; "....MADDE 99- Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar....." şeklinde olduğu, davalı sigorta şirketine dava öncesinde tazminat ödenmesi için başvuruda bulunulmadığı, davalı sigorta şirketi yönünden temerrüt başlangıç tarihinin 08.02.2016 dava tarihi olduğu, sigortalı aracın tescil belgesinde kullanım amacının hususi olduğu belirtildiğinden işleyecek faizin yasal faiz olması gerekmiştir.
Manevi tazminat, 6098 sayılı TBK'nun 56. maddesi (818 sayılı BK. 47. md.) hükmüne göre, hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. (--- tarihli kararı)
Davacılardan---müteveffanın annesi, davacı --- müteveffanın babası olduğu, davacı ------ ise müteveffanın kardeşi olduğu, kazanın meydana gelmesinde müteveffanın da yarı yarıya kusurunun bulunduğu, davacıların çocuklarını ve kardeşini kaybettiklerinden ötürü büyük bir üzüntü ve acı duyacakları, dava konusu olayda eylemin meydana geldiği tarih, kazanın meydana geliş şekli, kusur durumu, paranın alım gücü, tarafların ekonomik ve sosyal durumları bir arada değerlendirilmiş, davacıların manevi tazminat istemi de kısmen kabul edilerek, davacı anne baba için ayrı ayrı 22.000,00 TL, davacı kardeş için 12.000,00 TL manevi tazminata hükmetmek gerektiği, zararın haksız fiilden kaynaklı olması sebebiyle kaza tarihinden itibaren yasal faiz hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜNE,
1-Davacı anne ---yönünden 78.892,37 TL destekten yoksun kalma tazminatı,
-Davacı baba ----yönünden 75.501,28 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı ---- yönünden kaza tarihi olan 12/12/2015 tarihinden, davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihi olan 08/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsili ile adı geçen davacılara verilmesine,
2-Davacı anne --- TL,
-Davacı baba ---,
-Davacı kardeş----yönünden 12.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 12/12/2015 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte --- alınarak adı geçen davacılara verilmesine, bakiye talebin reddine,
3-a)Maddi tazminat yönünden alınması gerekli 10.546,63 TL karar harcının davacı tarafından başlangıçta peşin olarak yatırılan 956,34 TL peşin harç ve 2.466,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 3.422,34 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.124,29 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
b)Manevi tazminat yönünden alınması gerekli 3.825,36 TL karar harcının davlı -- tahsili ile Hazineye irat kaydına,
c)Davacı tarafından başlangıçta yatırılan 29,20 TL başvurma harcı, 956,34 TL peşin harç ve 2.466,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 3.451,54 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 378,60 TL tebligat ve müzekkere gideri, 2.800,00 TL bilirkişi masrafı (5 farklı bilirkişi) olmak üzere toplam 3.178,60 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları gözetilerek 1.575,50 TL'sinin davalılardan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Maddi tazminat yönünden;
a-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli ---- göre belirlenen kabul edilen miktar yönünden 18.617,40 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacılar ------ verilmesine,
6-Manevi tazminat yönünden;
a-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli --- göre belirlenen kabul edilen miktar yönünden 8.080,00 TL vekalet ücretinin davalı --- alınarak davacılar ----verilmesine,
b)Davalı --- kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde geçerli----göre belirlenen ve kabul edilen miktar için hükmedilen vekalet ücretini geçmemek üzere 8.080,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalı ---- verilmesine,
7-Dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair davacılar vekili ve davalı --- vekilinin yüzüne karşı, davalı---- ihbar olunan vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden 2 haftalık süre içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.