14. Hukuk Dairesi 2017/4188 E. , 2021/1887 K.
"İçtihat Metni" 14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.12.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; yasal koşulları oluşmayan davanın reddine dair verilen 28.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, İİK"nın 121"inci maddesi uyarınca alınan yetki belgesine dayalı olarak alacaklı tarafından açılan ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davalılardan ..."in davacıya olan borcundan dolayı Kartal 5. İcra Müdürlüğünün 2009/154 Esas ve Kartal 4. İcra Müdürlüğü"nün 2011/6400 Esas sayılı dosyaları ile takip başlatıldığını ve takibin kesinleştiğini, borçlunun murisinin maliki olduğu 53 adet taşınmazda borçlunun hissesine alacak nedeniyle haciz konulduğunu ve Kartal 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2012/673-608 E.-K. ve Kartal 3. İcra Hukuk Mahkemesinin 2012/754-962 E.-K. sayılı dosyaları ile iş bu davayı açmak üzere yetki verildiğini belirterek dava konusu 53 adet taşınmazdaki ortaklığın aynen taksim, mümkün değilse satış suretiyle giderilmesini istemiştir. Davacı vekili 25.11.2013 tarihli beyan dilekçesi ile, dava konusu 1469 ada 16 parsel, 211 parsel, 6512 ada, 1 parsel, F+H blok / giriş 1 No"lu bağımsız bölüm ve 995 ada 34 parsel sayılı taşınmazları takip etmeyeceklerini beyan etmiştir.
Bir kısım davalılar, Kartal 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/1903 Esas (yeni İstanbul Anadolu 19. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/677 Esas) sayılı dosyası ile elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi davası açıldığını, bu davanın ve Büyükçekmece Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan terekenin resmi defterinin tutulması davasının sonucunun beklenmesini, davanın reddini, kabulü halinde ortaklığın aynen taksim, mümkün değilse satış suretiyle giderilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, İİK."nın 121. maddesi kapsamında davacı bakımından hukuki yarar şartının gerçekleşmediğinden davanın reddine, dava konusu 1469 ada 16 parsel, 211 parsel, 246 parsel ve 6512 ada 1 parsel, F+H blok 1 No"lu bağımsız bölüme ilişkin davacı tarafça, bu taşınmazlar hakkında açılan ortaklığın giderilmesi davasının takip edilmeyeceği yönündeki beyanı dikkate alınarak HMK 150/6 çerçevesinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Borçlunun elbirliği halinde ortak olduğu taşınmazlarda borçlu ortağın alacaklısı icra hakimliğinden İcra İflas Kanunu"nun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir.
İcra mahkemesinden alınan yetkiye dayalı olarak açılan davalarda kural olarak borçlu ortağın mülkiyet hakkının elbirliği mülkiyetine konu olması gerekir.
6100 sayılı HMK’nın “Hüküm, hükmün verilmesi ve tefhimi” başlıklı 294. maddesinde açıklandığı üzere mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür. Hüküm, yargılamanın sona erdiği duruşmada verilir ve tefhim olunur.
Aynı yasanın “Hükmün kapsamı” başlıklı 297. maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
Buna göre bir mahkeme kararında, tarafların iddia ve savunmalarının özetinin anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delillerin, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesinin, sabit görülen vakıalarla, bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin birer birer, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde hükümde gösterilmesi gereklidir.
Hüküm sonucunda gerekçe tekrar edilerek hüküm tesis edilmiştir. Mahkemece, HMK"nın 297/2. maddesine aykırı ve hükmün açıklığına engel olacak şekilde hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait sözler tekrar edilerek hüküm tesis edilmesi doğru görülmemiştir.
İstanbul Anadolu 19. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/677 E. 2015/277 K. sayılı kararı ile, 09.04.2015 tarihinde iş bu dava konusu taşınmazlar hakkında elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesine karar verilmiş, bu karar Dairemizin 2015/13753 E. 2016/1002 K. sayılı ve 27.01.2016 tarihli ilamı ile onanarak, 27.01.2016 tarihinde kesinleşmiştir. UYAP sistemi üzerinden dava konusu taşınmazların tapu kaydının incelemesinde, bu hükmün dava konusu taşınmazlar üzerinde infaz edilmediği anlaşılmıştır. Dava konusu taşınmazlar hakkında elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesine ilişkin İstanbul Anadolu 19. Sulh Hukuk Mahkemesince karar verilmiş ise de, bu hüküm tapuda infaz edilmediğinden tapuda elbirliği mülkiyeti hali devam etmektedir. Alacaklının borçlunun payı üzerine haciz koyması ve satışa konu etmesi mümkün değildir. O halde mahkemece, taraflara İstanbul Anadolu 19. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/677 E. 2015/277 K. sayılı ilamının tapuda infaz edilmesi için uygun süre verilmesi bu süre içerisinde hüküm infaz edilmediği takdirde alacaklının dava açmakta hukuki yararı bulunacağından, talebi hakkında bir karar verilmesi gerekmektedir.
Bundan ayrı olarak, mahkemece talep ile bağlantılı olmadığından kısaltma yapılarak EBK"nın 487. maddesi ile TBK"nın 649. ve 663. maddelerinin hükme dercedilmesi yine taleple ilgisi olmadığı halde TMK"nın 603/3. maddesinin gerekçeye yazılması da doğru görülmemiştir.
Eksik araştırma ve inceleme ile yanılgılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, hükmün açıklanan nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın yatırana iadesine, 17.03.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.