23. Hukuk Dairesi Esas No: 2019/266 Karar No: 2020/128 Karar Tarihi: 15.01.2020
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2019/266 Esas 2020/128 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davalı şirketler ile müvekkili arasında hizmet alım sözleşmesi olduğu belirtilen dava, dava dışı işçinin müvekkil aleyhine açtığı işçilik alacakları ile ilgili olarak işçi lehine sonuçlandı. Müvekkil, dava dışı işçiye icra takibi sonucu ödeme yaparken bu ödemenin davalı şirketlerin sorumluluğunda olduğunu belirtti. Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar verirken davacının icra dosyasına yaptığı ödemeler ile yargılama gideri ve avukatlık ücretinden sorumlu olduğunu belirtti. Temyize konu yapılan reddedilen kısım, HUMK'nın 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırının altında kaldığı için davacı vekilinin temyiz istemi reddedildi. Karar tarihinde yürürlükte bulunan HUMK'nın 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 Sayılı Kanun'un 19. maddesiyle HUMK'a eklenen Ek-Madde 4'te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alınarak 2.190,00 TL olarak belirtildi. Kanun maddeleri, HUMK'nın 427. maddesi ve 5236 Sayılı Kanun'un 19. maddesiyle HUMK'a eklenen Ek-Madde 4'tür.
23. Hukuk Dairesi 2019/266 E. , 2020/128 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili; müvekkili ile davalı şirketler arasında hizmet alım sözleşmesi bulunduğunu, sözleşme kapsamında davalı tarafından çalıştırılan dava dışı işçinin müvekili ile davalı aleyhine açtığı işçilik alacakları ile ilgili davanın işçi lehine sonuçlandığını ve bu kapsamda müvekkili tarafından dava dışı işçiye icra takibi sonucunda ödeme yapıldığını, yapılan bu ödemeden sözleşme hükümlerine göre davalının sorumlu olduğunu, müvekkili tarafından ödenen bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili , davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; dava davacının icra dosyasına yaptığı ödemeler ile yargılama gideri ve avukatlık ücretinden sorumlu olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2- 5219 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik sonucu karar tarihinde yürürlükte bulunan HUMK"nın 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı, 5236 Sayılı Kanun"un 19. maddesiyle HUMK"a eklenen Ek-Madde 4"te öngörülen yeniden değerleme oranı da dikkate alındığında, 2016 yılı için 2.190,00 TL"dir. Davacı vekilince temyize konu yapılan reddedilen kısım yukarıda anılan madde hükmüne göre temyiz sınırının altında kaldığından davacı vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin mahkeme hükmünün kesin olması nedeniyle REDDİNE, aşağıda yazılı harcın temyiz eden davalıdan alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 15.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.