12. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/17288 Karar No: 2012/3541
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/17288 Esas 2012/3541 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2011/17288 E. , 2012/3541 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Bakırköy 2. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 19/04/2011 NUMARASI : 2011/299-2011/462
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Apartman ortak giderleri ve aidatına ilişkin olarak yapılan genel haciz yoluyla takipte borçlu, ödeme emri gönderilen adresin ikametgahı olmayıp Almanya’da oturduğunu, tebligat gönderilen adresi yaz aylarında kullandığını ileri sürerek usulsüz tebligat şikayetinde bulunmuş, mahkemece dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun ek 1.maddesinde Kat Mülkiyeti Kanunu’nun uygulandığı hallerde, taşınmazda oturan her bağımsız bölüm sahibinin tebligat için Türkiye’de bir adresini yöneticiye yazılı olarak bildirmek zorunda olduğu, şikayetçinin ise yönetime bir adres bildirmediği gerekçesiyle istemin reddine karar verilmiştir. Somut olayda, borçlunun “Ş. mah.Ü. sok.. apt. ..” adresine gönderilen ödeme emri muhatap yurt dışında ikamet ettiğinden bahisle iade edilmiş, tebligat parçasının arkasında da yurt dışı adresinin yazılı olduğu görülmüştür. Yapılan adres araştırmasında, tapu sicil müdürlüğünce borçlunun yurt dışı adresi bildirilmiş, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin iştiraki olan İGDAŞ’ın bildirdiği adresin tebligat yapılan adres olduğundan bahisle, alacaklının 18.01.2011 tarihli talebine istinaden Tebligat Kanunu’nun 35.maddesine göre tebligatın yapıldığı anlaşılmıştır. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 10.maddesinde tebligatın, muhatabın bilinen en son adresine yapılacağı belirtilmiş, 11.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 Sayılı Yasa ile eklenen aynı maddenin ikinci fıkrasında ise aynen “Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır” hükmü getirilmiştir. Bu durumda, borçlu, alacaklı apartman yönetimine Türkiye’de bir adres bildirmediğine göre, yukarıda anılan yasanın yürürlüğe girmesinden sonra, borçlunun adres kayıt sisteminde adresinin olup olmadığı tespit edilmeden Tebligat Kanunu’nun 35.maddesine göre tebligat yapılması usulsüz olduğu gibi, Tebligat Kanunu"nun ek 1.maddesindeki prosedürün de aynen uygulanmadığı anlaşıldığından yapılan tebligat geçersizdir. O halde mahkemece borçlunun şikayetinin kabulü gerekirken yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 14.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.