17. Hukuk Dairesi 2016/14734 E. , 2019/6395 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, 06/07/2012 tarihinde sürücü davacı ... sevk ve idaresindeki ... plaka motosikleti ile seyir halinde iken aracının hakimiyetini kaybederek aracı devrildiğini ve meydana gelen kazada araçta yolcu olarak ..."nın vefat ettiğini, ... plakalı aracın sigorta kaydı bulunmadığını, kaza sebebi ile ölen ..."nın desteğinden yoksun kalanlar olarak davacılar annesi ... ve babası ..."nın kaldığını, kaza tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte 3.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, davacılara tazminat ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacı ... yönünden açılan davanın Reddine, Davacı ... yönünde asıl ve ıslahla açılan davanın kabulü ile 24.287,00 TL"nin 3.000,00 TL"sinin dava tarihinden, 21.287,00 TL"sinin ise ıslah tarihi olan 29.09.2015 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı ... Hesabından alınarak bu davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destek tazminatı istemine ilişkindir.
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde sözkonusu olan müterafik kusur 6098 sayılı TBK"nın 52. maddesinde düzenlenmiştir. Mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması sözkonusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir. Somut olayda; kazaya karışan motosiklete davacıların 3 yaşında ki müteveffa ... ile birlikte binmişlerdir. Davalı vekili, istiap haddi aşılarak ve hiçbir koruyucu güvenlik önlemi almadan motosiklete binilmesi nedeniyle müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini savunmuştur. KTK ve Karayolları Trafik Yönetmelik hükümlerine ve aracın özelliğine göre takılması gereken kask gibi koruyucu ekipmanların takılıp takılmadığının özellikle müteveffa 3 yaşında ki çocuğun taşınması yönünden araştırılarak tartışılması gerekmektedir. Koruyucu ekipmanların takılmaması halinde Daire’nin uygulamaları da dikkate alınarak TBK’nın 52. maddesi uyarınca %20 oranında tazminattan müterafik kusur indirimi yapılarak karar verilmesi gerekirken davalının savunmasına itibar edilmeyerek ve karar yerinde tartışılmayarak hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
3-Hayatın olağan akışına göre; trafik kazası sonucu davacının küçük çocuğu ölmeseydi 18 yaşına gelmesi ile birlikte gelir elde edeceği ve ana ve babaya bakacağı muhtemeldir.
Mahkemece hükme esas alınan aktüerya bilirkişi raporunda desteğin olay tarihinde 3 yaşında olduğu ve 16 yaşından itibaren yardım ve hizmet ederek destek olacağı kabul edilerek hesaplama yapılmış ise de ise de bu hesaplama şekli Yargıtay’ın yerleşik kararlarına uygun değildir. Tazminat hesabında küçüğün gelir elde etmeye başlayacağı yaşın 18 yaş olarak kabul edilerek hesaplama yapılması gerekmektedir.
Yine hükme esas alınan aktüerya raporunda desteğin askere gideceği ve 1 yıllık askerlik döneminde destek olamayacağı halde tazminat hesabında bu bir yıllık askerlik dönemi için de hesaplama yapılmadığı ve tazminattan indirilmediği
anlaşılmış olup, mahkemece bilirkişiden yukarıda değinilen hususlar doğrultusunda ek rapor alınmak üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
4-Kabule göre de,her iki davacı yönünden toplam 3.000,00 TL maddi tazminat talep edilmiş, dosya kapsamında aldırılan bilirkişi raporu ile dava ıslah edilmiş, buna göre başlangıçta ... yönünden talep edilen tazminat miktarının 1,00 TL olduğu, ... yönünden talep edilen tazminat miktarının ise 2.999,00 TL olduğu belirtilmiştir. Yine bilirkişi raporu ile ... yönünden talep edilen 2.999,00 TL maddi tazminat 24.287,00 TL olarak ıslah edilmiştir. Davacı ... yönünden ıslah yapılmamıştır. Hüküm kurulurken ret edilen 1,00 TL gözönüne alınarak vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken 2.914,44 TL vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) ve (3)numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin, (4) nolu bentte açıklanan nedenler ile davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılar ve davalıya geri verilmesine 20/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.