Kasten yaralama - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/15250 Esas 2019/22228 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/15250
Karar No: 2019/22228
Karar Tarihi: 04.12.2019

Kasten yaralama - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/15250 Esas 2019/22228 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanık hakkında kasten yaralama suçundan mahkumiyet kararı verildi. Ancak, mahkemenin kararında yer alan bazı hükümler, temyiz edilerek Ceza Dairesi'ne taşındı. Daire, ilk olarak tekerrür hükümlerine ilişkin incelemeler yapılması gerektiğini belirtti. Sanık hakkında tekerrür esas alınan mahkumiyet kararının uzlaşma kapsamına alındığı ve tekerrüre esas başka bir sabıkasının bulunmadığı tespit edildi. Bunun yanı sıra, sanığa ek savunma hakkı verilmeden savunma hakkının kısıtlanması ve Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararına rağmen bazı hükümlerin uygulanması nedeniyle kararın bozulmasına karar verildi. Kararda yer alan kanun maddeleri ise şu şekilde açıklandı:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 106/1-1. cümle maddesi (tehdit suçu)
- 6763 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 253. maddesi (uzlaştırma kapsamı)
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 87/1-son maddesi (savunma hakkının sınırlandırılması)
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesi (iptal edilen hükümler)
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/2. maddesi (ceza seç
3. Ceza Dairesi         2019/15250 E.  ,  2019/22228 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Kasten yaralama
    HÜKÜMLER : Mahkumiyetler

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
    1)Sanık hakkında mağdur ...’yü kasten yaralamadan kurulan hüküm bakımından yapılan incelemede,
    a)Sanık hakkında tekerrüre esas alınan Giresun 2. Sulh Ceza Mahkemesince verilmiş 21.11.2008 tarih 2006/476 Esas, 2008/591 Karar sayılı mahkumiyete konu suçun 5237 sayılı TCK"nin 106/1-1. cümle maddesinde yazılı tehdit suçuna ilişkin olduğu ve mezkur suçun, 6763 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK"nin 253. maddesi uyarınca uzlaşma kapsamına alındığı; sanığın tekerrüre esas başkaca sabıkasının bulunmadığı anlaşılmakla, tekerrüre esas alınan bu ilam sebebi ile uyarlama yargılaması yapılıp yapılmadığı hususları belirlendikten sonra sonucuna göre, sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi lüzumu,
    b)Sanık hakkında mağdur ...’yü kasten yaralamadan kurulan hüküm bakımından iddianamede talep edilmediği halde, sanığa 5271 sayılı CMK"nin 226. maddesi uyarınca ek savunma hakkı verilmeden, 5237 sayılı TCK"nin 87/1-son maddesinin sanık aleyhine uygulanmasına karar verilmesi suretiyle savunma hakkının kısıtlanması,
    c) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı hükümlerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
    2)Sanık hakkında mağdur ...’yu kasten yaralamadan kurulan hüküm bakımından yapılan incelemede;
    a)Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 86/2. maddesindeki seçimlik cezalardan hapis cezası tercih edilmiş olmasına göre, bu cezanın 5237 sayılı TCK"nin 50/2. maddesi uyarınca yeniden adli para cezasına çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi,
    b) Tanığı olmayan ve her iki tarafında önce diğer tarafın kendine saldırdığını beyan ettiği ve ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığının şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediği olayda, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 Esas, 2002-367 sayılı Kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu Ceza Dairelerinin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında kabul edildiği üzere, ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığı şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenemediğinde, şüpheli kalan bu halin sanık lehine 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin asgari seviyede (1/4) oranında uygulanıp uygulanmayacağının tartışmasız bırakılması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, CMUK"un 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına, 04.12.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.