14. Ceza Dairesi 2016/5752 E. , 2017/1268 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma
HÜKÜM : Mahkûmiyet
İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanıklar... haklarında kurulan hükümlerin incelenmesinde;
Sanıklar .... ile ... haklarında 5237 sayılı TCK"nın 109/2. maddesi gereğince belirlenen 2 yıl 6 ay hapis cezası aynı Kanunun 109/3-b. maddesi ile bir kat arttırılırken 4 yıl 12 ay yerine 5 yıl hapis cezasına ve 109/5. maddesi uyarınca yarı oranında arttırılırken de 6 yıl 18 ay yerine 7 yıl 6 ay hapis cezasına hükmedilmiş ise de aynı Kanunun 62/1. maddesi gereğince yapılan 1/6 oranındaki indirim sonucu hükmedilen sonuç ceza doğru olduğundan ve sanık ... hakkında 5237 sayılı TCK"nın 109/2, 109/3-b. maddeleri gereğince hükmedilen 4 yıl hapis cezası aynı Kanunun 109/5. maddesine göre yarı oranında arttırılırken 6 yıl yerine 5 yıl hapis cezasına ve 62/1. madde gereğince 1/6 oranında indirim yapıldığında da 5 yıl yerine 4 yıl 2 ay hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma ve kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Hükümden sonra 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan husus nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ...ile sanıklar ...., .... ve .... müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
ancak bu hususun yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetki uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkralarında yer alan TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümlerin çıkartılarak yerlerine “Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 sayılı iptal kararı da nazara alınmak kaydıyla sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkralarının uygulanmasına” ibaresinin eklenmesi suretiyle eleştiriler dışında sair yönleri usul ve kanuna uygun olan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
Sanık ... hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
Sanığın cebir kullanılmak suretiyle hürriyetinden yoksun bırakıldığını bildiği mağdure ..., kaçırıldığı yerden evine götüreceğini söyleyip Aksaray"da bulunan başka bir eve götürmek suretiyle 5237 sayılı TCK"nın 109/2. maddesinde düzenlenen suçu işlediği anlaşılmasına karşın aynı Kanunun 109/1. maddesi gereğince mahkûmiyetine karar verilmesi,
Hükümden sonra 24.11.2015 günlü, 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamı ile 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi yönünden kısmi iptal kararı verildiğinden, anılan husus nazara alınarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı, sanık ..."in temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, ceza miktarı itibariyle kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321 ve 326. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 13.03.2017 tarihinde üye ..."in sanıklar haklarında 5237 sayılı TCK"nın 109/5. maddesinin uygulanmaması gerektiği yönündeki karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Sanık ..."ün mağdureyi evlenmek amacıyla kaçırdığı, diğer sanıkların da bu suça iştirak ettiği olayda, TCK"nın 109/5 madde ve fıkrasının uygulanabilmesi için bizatihi cinsel amaçla eylemin gerçekleştirilmesinde zorunluluk bulunduğu, sanıkların mağdureye yönelik cinsel söz ve davranışta bulunmadıkları, evlenmenin içerisinde cinselliği barındırmakla birlikte salt cinsellikten ibaret olmadığı, evlenme dışında mağdurenin cinsel amaçla kaçırıldığına dair dosyaya yansıyan herhangi bir delilin de olmadığı, bu nedenle mevcut haliyle olayda 5237 sayılı TCK"nın 109/5. maddesinin uygulama koşullarının bulunmadığı anlaşıldığından, anılan nedenlerle mahkeme kararının bozulması gerektiği düşüncesiyle sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.