Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/18230
Karar No: 2018/4909
Karar Tarihi: 29.06.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2015/18230 Esas 2018/4909 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan davada, davacı taraflar 6252 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tahsis belgesine dayalı belli bir bölümünün iptali ve davacı adına tescili istemiyle davalı aleyhine dava açtılar. Mahkeme, davacıların talebini kabul ederek belirtilen bölümün iptaline ve davacı adına tesciline karar verdi. Ancak davalı tarafça temyiz edilen karar bozuldu. Çünkü kararda, taşınmazın ifrazının mümkün olup olmadığının araştırılmaksızın karar verildiği belirtildi ve yanlış bir karar verildiği sonucuna varıldı. Bu nedenle, mahkemenin daha kapsamlı bir soruşturma yaparak, eğer ifraz mümkünse, Belediye Encümen kararıyla onaylanması ve mümkün değilse davacının adına kaydedilmesi gereken miktarın taşınmazın toplam yüzölçümüne oranlanması suretiyle davacının taşınmazda paydaş kılınması yönünde bir karar vermesi gerektiği belirtildi. Kararda, taşınmazın davacı adına tescili için gerekli olan yasal koşullar da ayrıntılı şekilde açıklandı. Bu koşullar şunlardır:
-Hukuki yönden geçerliliğini koruyan bir tahsis belgesinin bulunması,
-Tahsise konu yerin imar planı veya 2981 sayılı yasa uyarınca ıslah-imar planlarının yapılmış olması,
-
14. Hukuk Dairesi         2015/18230 E.  ,  2018/4909 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.11.2014 gününde verilen dilekçe ile ... tahsis belgesine dayalı ... iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Dava, ... tah sis belgesine dayalı ... iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, müvekkili adına 01.06.1987 tarihli ... tahsis belgesi düzenlendiğini ileri sürerek 6252 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ... tahsis belirtilen miktardan ... kesintisi yapılarak kalan kısmı bakımından ... iptali ve davacı adına tescil isteğinde bulunmuştur.
    Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulü ile 6252 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 08/07/2015 tarihli teknik bilirkişi krokisinde gösterilen 295 m2 lik kısma ilişkin tapunun iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.
    Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Bilindiği üzere, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 04.12.1996 tarihli ve 1996/14-763-864 sayılı Kararında da belirtildiği gibi, ... tahsis belgesi bir mülkiyet belgesi olmayıp yalnızca fiili kullanmayı belirleyen ve ilgilisine kişisel hak sağlayan bir zilyetlik belgesidir. ... tahsis belgesinin varlığı tahsis edilen yerin adına tahsis yapılan kişi veya mirasçıları adına tescili için yeterli değildir. Tahsis kapsamındaki yerin hak sahibi adına tescil edilebilmesi için;
    -Hukuki yönden geçerliliğini koruyan bir ... tahsis belgesinin bulunması,
    -Tahsise konu yerde 3194 sayılı Yasanın 18.maddesi uyarınca imar planı veya 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasa uyarınca ıslah-imar planlarının yapılmış olması,
    -İlgilisine, ... tahsis belgesi gereğince bir başka yerden tahsis yapılmamış olması,
    -Tahsise konu yerin kamu hizmetine ayrılmamış ve imar planına göre konut alanında kalmış olması,
    -Tahsise konu yer ile tescili istenilen taşınmazın aynı yer olup olmadığı ve taşınmazın niteliklerinin belirlenmesi amacıyla mahallinde uzman bilirkişiler aracılığı ile keşif yapılması,
    -Tahsise konu arsa bedelinin ödenmiş olması, ödenmemiş ise taşınmazın dava tarihindeki rayiç değerinin uzman bilirkişiler aracılığı ile saptanarak hükümden önce mahkeme veznesine veya belirlenecek tevdi mahalline depo edilmiş olması.
    -İmar parsellerinin oluşturulması sırasında, şuyulandırmaya tabi tutulan parselden 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasanın 18/b-c maddesi uyarınca düzenleme ortaklık payı kesilip kesilmediğinin, kesilmiş ise uygulanan oranın saptanması gerekir,
    -Mahkemece, yukarıda belirtilen koşullar doğrultusunda yapılacak inceleme sonucunda, tescil isteğinin kabulü için yasal koşulların oluştuğu kabul edildiği takdirde, 3290 sayılı yasa ile değişik 2981 sayılı yasanın 10/C-2 maddesi gereğince tahsise konu yerde uygulanan düzenleme ortaklık payının (...) davacıyı da bağlayıcı nitelikte olduğu dikkate alınarak tahsis miktarından bu oranda yapılacak indirimden sonra kalan miktarın tesciline karar verilmelidir.
    Diğer taraftan 6100 sayılı HMK’nun 297/2. maddesi gereğince;
    Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.
    Bunların yanında hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir. (HMK m.26/1)
    Somut olaya gelince; dava konusu taşınmaz 1553 m2 miktarında olup, mahkemece yapılan uygulama sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda belirtilen 295 m2"lik kısmın iptali ile davacı adına tesciline karar verildiği görülmektedir.
    Hemen belirtilmelidir ki, dava konusu taşınmazın kabul kapsamındaki 295 m2"lik bölümünün ifrazının mümkün olup olmadığı araştırılmaksızın karar verilmiş olması doğru değildir.
    O halde, dava konusu taşınmazda davacı adına tescili gereken kısmın ifrazının mümkün olup olmadığının araştırılması ve ifrazın Belediye Encümen kararıyla onaylanması gerektiğinin gözetilmesi, ifraz mümkün değilse, davacının adına kaydedilmesi gereken miktarın taşınmazın toplam yüzölçümüne oranlanması suretiyle davacının taşınmazda paydaş kılınması yönünde ... iptali ve tescile hükmedilmesi gerekirken, noksan soruşturmayla yetinilerek ve yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.06.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi