MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

Dava dilekçesinde, 2006 doğumlu ..."nın anne adının ...adının ...olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Y A R G I T A Y K A R A R I

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
İskenderun... 2009/1183 Esas, 2009/59 dava numarası ve 02.06.2009 tarihli davanamesinde özetle; davalı ... vermiş olduğu dilekçe ile diğer davalı ... ile bir yıl beraber yaşadıktan sonra geçimsizlik sebebi ile ayrıldıkları, davalının İskenderun"a babası ..."nın yanına giderken hamile olduğu, ..."nın evinde bir kız çocuk doğurduğu ve adının ...olduğu, ... ile resmi nikahları olmadığı için ..."ın ..."nın nüfusuna kendi kızıymış gibi yazdırıldığı nedeniyle şikayetçi olduğu, ... hakkında İskenderun Asliye Ceza Mahkemesine dava açıldığı, ... ve ... Cumhuriyet Başsavcılığına vermiş oldukları ifadelerde..."ın babasının ... olduğunu ikrar ettiklerinin anlaşıldığı, ..."nın anne adının ..., baba adının ... olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği belirtildiği görülmüş, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.
Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; somut davanın öncelikle asliye hukuk mahkemesinde açıldığı,... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin de 2009/169 Esas, 2012/386 Karar sayılı dosyası görevsizlik kararı verilerek dosyayı... 1. Aile Mahkemesine gönderdiği.... Dairesi Başkanlığının 16/05/2012 tarih 2012-39345/1357 sayılı raporuyla ..."ın davaya konu küçük ..."nın biyolojik babalığının reddedilmediği, davalının %99,99 ihtimalle ..."nın biyolojik babasının olabileceği belirtildiği, yapılan yargılama sonucunda; davalı ..."ın küçük ..."nın babası, davalı ..."nın da ..."nın annesi olduğunun tespitine ilişkin karar verdiği anlaşılmıştır.
Yanıltıcı beyanla küçüğün anne adının nüfus kaydında.... olarak tescil ettirildiği ancak DNA incelemesi sonucu gerçek annesinin davalı ... olduğunun tespit edildiği, bu talebin ise Nüfus Hizmetleri Kanunu hükümlerine göre kayıt düzeltilmesi niteliğinde olduğu anlaşıldığından, usulsüz tescile dayalı, gerçek durumu göstermeyen nüfus kaydının düzeltilmesi talebinin, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesine göre asliye hukuk mahkemesinin görev alanında bulunduğu, öncelikle, anne adının düzeltilmesine karar verilmek üzere bu konudaki talep yönünden davanın tefriki ile görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçeyle davanın bu yönden kabulüne karar verilmiş olması,
Ayrıca, mahkemenin davayı soybağının düzeltilmesi davası olarak nitelendirdiği ve buna göre karar verdiği, baba adının düzeltilmesinin soybağı hükümlerine göre değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmışsa da; Türk Medeni Kanununun soybağına ilişkin hükümleri dikkate alındığında; yasa koyucunun Cumhuriyet Savcısına soybağıyla ilgili herhangi bir dava açma yetkisi tanımadığı, TMK 294/1. maddesi gereği, Cumhuriyet Savcısının sonradan evlenme yoluyla soybağının kurulmasına itiraz edebileceği, somut olayda böyle bir durum söz konusu olmadığı, bu durumda Cumhuriyet Savcısının soybağına itiraz ve iptal davası açma hakkının bulunmadığı, bu sebeple söz konusu davanın taraf ehliyeti bulunmadığı, baba yönünden mahkemece açıklanan hususlar göz önünde bulundurularak davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.