14. Ceza Dairesi 2014/10502 E. , 2017/1264 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma (sanık), beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı (suça sürüklenen çocuk)
HÜKÜM : Mahkûmiyet
İlk derece mahkemesince verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelendi.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 20.05.2014 gün, 2013/14-287 Esas ve 2014/273 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, şikâyet ve katılma konusunda ayırt etme gücü olmayan mağdur küçüğün kanuni temsilcisi ile CMK"nın 234/2. maddesi uyarınca görevlendirilen vekilin iradelerinin çelişmesi halinde kanuni temsilcinin iradesine üstünlük tanınması gerektiğinden suç ve hüküm tarihlerinde onbeş yaşından küçük olan mağdure ...e"nin kanuni temsilcisi olan annesinin kovuşturma evresinde sanık ile suça sürüklenen çocuk haklarındaki şikayetinden vazgeçmesi karşısında, mağdureye yaşı nedeniyle tayin edilen vekilin davaya katılma ve hükümleri temyize hakkı bulunmadığı gibi usulsüz olarak verilen katılma kararı da bu hakkı vermeyeceğinden, vaki temyiz isteminin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca REDDİYLE, incelemenin sanık ile suça sürüklenen çocuk müdafilerinin temyizleriyle sınırlı olarak yapılmasına karar verildikten sonra gereği düşünüldü:
Sanık hakkında kişiyi hürriyetinden yoksun kılma ve beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçlarından kurulan hükümlerin, 28.06.2014 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren ve cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda değişiklik yapan 6545 sayılı Kanun ile 02.12.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanunla getirilen düzenlemeler de gözetilerek incelenmesinde;
Hükümlerden sonra 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi ile ilgili olarak 24.11.2015 tarihli, 29542 sayılı Resmî Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı ilamıyla verilen iptal kararının infaz aşamasında nazara alınması mümkün görülmüş, sanık hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan hüküm kurulurken, önce 5237 sayılı TCK"nın 103/1 ve daha sonra 103/2. maddelerinin tatbiki suretiyle kademeli uygulama yapılması ise sonuç cezaya etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Delillerle iddia ve savunma; duruşma göz önünde tutularak tahlil ve takdir edilmiş, sübutu kabul olunan fiillerin eleştiri dışında unsurlarına uygun şekilde tavsif ve tatbikatları yapılmış bulunduğundan, sanık müdafiin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
Suça sürüklenen çocuk hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçundan kurulan hükmün temyiz incelemesine gelince;
Dosya kapsamına göre suça sürüklenen çocuğun, sanık tarafından mağdureye yönelik olarak işlenen beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı suçuna yardım eden sıfatıyla iştirak ettiği hususunda savunmasının aksini gösteren, cezalandırmaya yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin, somut, tarafsız ve inandırıcı delil bulunmadığı gibi, mağdurenin bu yönde bir iddiasının dahi bulunmadığı gözetilerek atılı suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi,
Uygulamaya göre de;
Suça sürüklenen çocuk hakkında hüküm kurulurken, önce 5237 sayılı TCK"nın 103/1 ve daha sonra 103/2. maddelerinin tatbiki suretiyle kademeli uygulama yapılması,
Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 13.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.