1. Hukuk Dairesi 2017/4990 E. , 2018/13332 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada;
Asıl davada davacılar, mirasbırakanları ...’nun maliki olduğu 7 parça taşınmazı ölünceye kadar bakma akdiyle davalılar ... ve ...’e mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak devrettiğini, akit tarihinde ehliyetsiz olduğunu ileri sürerek tapu iptal ve tescile olmadığı takdirde bedelin davalılardan tahsiline karar verilmesini istemişler, birleştirilen 2009/299 esas sayılı dosyada mirasbırakanın maliki olduğu 3 parça taşınmazı mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı ve bedelsiz olarak davalılar ... ve ...’e satış suretiyle devrettiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazların davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile mirasbırakan adına, olmadığı takdirde miras payları oranında adlarına tescilini, bunun da mümkün olmaması halinde bedelinin davalılardan tahsilini talep etmişler, yargılama sırasında davacılardan Rukiye’nin ölümü üzerine mirasçıları davaya dahil edilmişlerdir.
Birleştirilen 2009/310 esas sayılı dosyada; davacı ..., asıl davaya konu 7 parça taşınmazın mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak devredildiği iddiasıyla ölünceye kadar bakma akdinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Asıl ve birleştirilen davalarda davalılar, mirasbırakanın yaşlandığında kendisine ve eşine özenli bir şekilde bakılmasını sağlamak amacıyle ölünceye kadar bakma akdi yaptığını, mirasbırakanın dava dışı kişilere devrettiği taşınmazların ise bu kişiler tarafından bir müddet kullanıldıktan sonra satışa çıkarıldığını ve davalı ... ve ...’in bedeli karşılığında taşınmazları devraldıklarını, temliklerin mal kaçırma amacı taşımadığını belirterek davanın reddini savunmuşlar, aşamada davalılardan Halit’in ölümü üzerine mirasçıları davaya dahil edilmişlerdir.
Mahkemece, temliklerin mal kaçırmak amacıyla gerçekleştirildiği gerekçesi ile davanın kabulüne dair verilen karar Dairece ‘’...hukuki ehliyetsizliğin kamu düzeni ile ilgili olduğu gözetilerek önemine binaen öncelikle incelenmesi, tarafların bu yönde bildirecekleri tüm delillerin toplanması, varsa miras bırakana ait sağlık kurulu raporları, hasta müşahade kağıtları, reçeteler vs. istenmesi, tüm dosyanın 2659 sayılı Yasanın 7 ve 16. maddeleri hükümleri gereğince ... Kurumuna gönderilmesi, akit tarihinde miras bırakanın ehliyetli olup olmadığı yönünde raporunun alınması, ehliyetli olduğunun anlaşılması halinde muris muvazaası hukuksal nedeni ile tazminat istekleri üzerinde durularak varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması doğru değildir.’’ gerekçesi ile bozulmuş, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda asıl ve birleştirilen davaların kabulüne karar verilmiştir.
Karar, asıl ve birleştirilen davalılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’nun raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
.
-KARAR-
Hükmüne uyulan bozma kararında, gösterildiği şekilde işlem yapılarak asıl ve birleştirilen davaların kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Asıl ve birleştirilen davalarda davalılar vekilinin bu yöne değinen temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine.
Asıl ve birleştirilen davalarda davalılar vekilinin öteki temyiz itirazlarına gelince;
Bilindiği üzere, muris muvazaası hukuksal sebebine dayalı davalarda dava değeri, taşınmaz ya da taşınmazların tümünün diğeri üzerinden davayı açan mirasçı ya da mirasçıların miras payına isabet eden değer olup, bu değer üzerinden yargılama gideri ve harca hükmedilmesi gerekir.
Öte yandan, harç kamu düzeni ile ilgili olduğundan temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın re’sen gözetilmesi gereken hususlardandır.
Somut olayda; asıl dava 75.000TL, birleştirilen 2009/299 Esas sayılı dava 20.000-TL değer gösterilerek ve birleştirilen 2009/310 Esas sayılı dava ise maktu harçla açılmış ve yargılama sırasında hem asıl hem de birleştirilen davalar için harç ikmali yapılmıştır.
Ancak, hükme esas alınan bilirkişi raporunda asıl ve birleştirilen 2009/310 esas sayılı davada, dava konusu 4028, 5745, 1484, 4580, 4120, 2829 ve 4030 parsel sayılı taşınmazların dava tarihindeki toplam 375.137-TL değeri üzerinden asıl davada davacıların payına isabet eden 187.568-TL, birleştirilen 2009/310 esas sayılı davada davacı ...’nin payına isabet eden 62.522-TL üzerinden harç ve davacılar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, çekişmeli taşınmazların hem tarla hem de arsa vasfındaki değerlerinin toplamı üzerinden harç ve vekalet ücreti tayini doğru değildir.
Ne var ki; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; hükmün A bendinin 3 ve 4. fıkraları hükümden tamamen çıkarılarak yerine 3. fıkra olarak ‘’Alınması gereken 12.812,77-TL harçtan peşin alınan 11.729,62 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.083,00 TL harçtan kabul oranları nispetinde davalı ... mirasçılarından müştereken ve müteselsilen 630,00-TL"nin, davalı ..."dan 452,00 TL"nin alınarak hazineye irat kaydına,‘’, 4. fıkra olarak ‘’Davacılar ... mirasçıları, ... ve ... kendilerini vekille temsil etttirdiklerinden; davalı ... yönünden kabul edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca hesaplanan 11.503-TL avukatlık vekalet ücretinin davalı ... mirasçılarından müştereken ve müteselsilen alınarak davacılar ... mirasçıları, ... ve ..."ya verilmesine; davalı ... yönünden de, kabul edilen miktar üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT hükümleri uyarınca hesaplanan 8.976-TL avukatlık vekalet ücretinin davalı ..."dan alınarak davacılar ... mirasçılarına, ... ve ..."ya verilmesine,’’ ve hükmün C bendinin 3. fıkrası hükümden tamamen çıkarılarak yerine 3. fıkra olarak ‘’Mahkememizin 2009/310 Esas sayılı dosyasına ilişkin kabul edilen miktar üzerinden alınması gereken 4.270,00 TL nisbi karar ve ilam harcının peşin alınan 6.664,00 TL harçdan mahsubu ile fazla alınan 2.393,00 TL"nin harcın kararın kesinleşmesini müteakiben talep halinde davacı ..."a iadesine,’’ ibarelerinin yazılmasına, asıl ve birleştirilen davalılar vekilinin bu yöne ilişkin yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.