23. Hukuk Dairesi 2016/7705 E. , 2016/5278 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit ve itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Asıl davada davacı vekili, müvekkilinin, davalı kooperatif üyesi olan ... adına tapuda kayıtlı 71 numaralı bağımsız bölümü 10.000,00 TL bedel karşılığında 22.06.2009 tarihinde satın aldığını, daha sonra davalı kooperatifin gönderdiği yazı ile müvekkilinin, üyeliği devraldığı iddia edilen ..."nın 2.449,00 TL aidat borcu ile 368,00 TL işlemiş faiz borcu bulunduğu, ayrıca 2006 yılında yapılan genel kurul toplantısında üyelik devri halinde 5.000,00 TL katkı payı alınmasına karar verildiği belirtilerek 6.905,00 TL borçlu olduğunun bildirildiğini, müvekkilinin dava dışı ..."dan, sadece tapuda adına kayıtlı bağımsız bölümü satın aldığını, üyeliği devralmadığını, bu nedenle talebin haksız olduğunu ileri sürerek, 6.905,00 TL borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili, 20.08.2009 tarih ve 185 sayılı yönetim kurulu kararı ile ..."nın üyeliğine son verilerek davacının üyeliğine karar verildiğini, 09.12.2006 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında, üyelik devirlerinde 5.000,00 TL katkı payı alınmasına karar verildiğini, davacının kooperatif üyesi olduğunu ve söz konusu borçtan sorumlu olduğunu savunarak, asıl davanın reddini istemiştir.
Birleşen davada davacı vekili, davalının, müvekkili kooperatifin üyesi olduğunu, 09.12.2006 tarihli genel kurul toplantısında üyelik devirlerinde alınmasına karar verilen 5.000,00 TL katkı payının davalı tarafça ödenmemesi üzerine ... 6. İcra Müdürlüğü"nün 2010/801 E. sayılı dosyası ile 4.949,00 TL asıl alacak ve 2.153,00 TL işlemiş faiz alacağının tahsili için icra takibi yapıldığını, davalı tarafından takibe haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile %40 icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili, müvekkilinin, davacı kooperatif üyesi olmadığını, kooperatif üyesi olan dava dışı ..."dan...numaralı bağımsız bölümü ferdileştirme işlemi sonrasında, tapuda adı geçen kişiden satın aldığını, ancak, kooperatif üyeliğini devralmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; asıl dava dosyasında; davacının, davalı kooperatifin üyesi olan dava dışı ..."dan 71 numaralı bağımsız bölümü, 22.06.2009 tarihinde satın aldığı, hâlen bu taşınmazın maliki olduğu, ancak herhangi bir üyelik devrinin söz konusu olmadığı, davalı kooperatifin 09.12.2006 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısında, üyelik devirlerinde 09.12.2006 tarihinden itibaren kooperatifin 5.000,00 TL katkı payı almasına karar verildiği, davacının satın aldığı 71 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydı üzerinde, davacının taşınmazı satın aldığı tarih itibariyle konulmuş bir alacak şerhinin bulunmadığı, birleşen dava dosyasında; davacı kooperatif tarafından, davalı aleyhine aidat alacağı ve katkı payı alacağının tahsili için icra takibi yapıldığı, davacı kooperatif yönetim kurulunun 20.08.2009 tarih ve.... sayılı kararı ile, kooperatif üyesi ..."nın 30.06.2006 tarihli dilekçesine istinaden, tapuda devri de yapmış olduğu dikkate alınarak, ..."nın üyeliğine son verilerek davalının üye olarak kabulüne karar verildiği, davalının, davacı kooperatife üyelik için başvuruda bulunduğu hususunun davacı tarafça iddia edilmediği gibi, bu konuda dosyaya belge de sunulmadığı, bu nedenle anılan yönetim kurulu kararının ..."nın üyeliğine son verilmesi bakımından geçerli olduğu, ancak davalının iradesi dışında, bu yönde bir talebi olmamasına rağmen kooperatife üye kabul edildiği, bu nedenle yönetim kurulunun aldığı üyeliğe kabul kararının davalıyı bağlamayacağı ve davalının üye kabul edilemeyeceği, katkı payı ve aidat borcundan sorumlu olmadığı gerekçesiyle, asıl davanın kabulü ile davacının davalı kooperatife 6.905,00 TL borçlu olmadığının tespitine, birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 05.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.