4. Ceza Dairesi 2020/9153 E. , 2020/13954 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, tehdit, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet, hükmün açıklanmasının geri brakılması
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A- Sanık ... hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı, yalnızca itiraz yolu açık ve yapılan başvurunun bu doğrultuda değerlendirilmesi gerektiği,
Anlaşıldığından, O Yer Cumhuriyet Savcısının tebliğnameye uygun olarak, temyiz davası isteği hakkında bir KARAR VERMEYE YER OLMADIĞINA,
B- Diğer hükümlerin temyizine gelince,
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Sanık ..."na yükletilen görevi yaptırmamak için direnme eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Sanığın birden fazla kişiyle birlikte ve birden fazla görevliye karşı görevi yaptırmamak için direnmesine karşın, hakkında TCK"nın 265/3. ve 43. maddeleri uygulanmamış ise de aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı,
Anlaşıldığından, O Yer Cumhuriyet Savcısının ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2- Sanık ... hakkında görevi yaptırmamak için direnme, tehdit ve hakaret, sanık ... hakkında görevi yaptırmamak için direnme suçlarından kurulan hükümlerin temyizine gelince, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak,
a- Sanık ...’ın görevli polis memurlarının üzerine yürüyüp tehdit ettiği olayda, eyleminin, bir bütün halinde TCK"nın 265/1. maddesinde düzenlenen görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturduğu gözetilmeden tehdit suçundan ayrı hüküm kurulması,
b- Sanık ...’ın birden fazla kişiyle birlikte ve birden fazla görevliye karşı görevi yaptırmamak için direnmesine karşın, hakkında TCK"nın 265/3. ve 43. maddelerinin uygulanmaması,
c- Hakaret suçundan kurulan hükümde sanık ...’a ek savunma hakkı verilmeden, iddianamede gösterilmeyen TCK"nın 125/4. maddenin uygulanması suretiyle CMK"nın 226/2. maddesine aykırı davranılması,
d- TCK"nın 265. maddesinde "görevi yaptırmamak için direnme" başlığıyla "seçenekli hareketli" ve "amaçlı bir fiil" olarak düzenlenen ve görevin yapılmasını önleme maksadıyla kamu görevlisine karşı gelinmesi eylemleri cezalandırılan suç tipinde; hareketin icra vasıtalarının "cebir veya tehdit" şeklindeki icrai davranışlarla işlenebileceğinin öngörüldüğü ve belirtilen tipik hareketleri içermeyen pasif direnme fiillerinin bu suçu oluşturmayacağı göz önüne alındığında, müşteki polis memurunun aşamalarda sanık atılı suçu kabul etmemesi ve kovuşturma aşamasında müşteki polis memurlarının tehdit edip direnmediğini belirtmeleri karşısında, sanık ...’nın görevi yaptırmamak için direnme suçunun unsuru olabilecek nitelikte, görevliye yönelik herhangi bir cebir ya da tehdit eylemi bulunduğuna ilişkin her türlü şüpheden uzak, yeterli, ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilerek, beraati yerine, yasal olmayan ve yetersiz gerekçeyle mahkumiyetine karar verilmesi,
e- Kabule göre de,
a- Sanık ...’nın birden fazla kişiyle birlikte ve birden fazla görevliye karşı görevi yaptırmamak için direnmesine karşın, hakkında TCK"nın 265/3. ve 43. maddelerinin uygulanmaması,
b- 12/11/2014 tarihli duruşmada kısa süreli hapis cezasının 5237 sayılı TCK’nın 50/1-f maddesi gereğince kamuya yararlı bir işte çalışmaya çevrilmesi durumunda sanık ...’nın çalışmaya rıza gösterdiğini belirtmesine rağmen, bu konuda bir karar verilmemesi,
Kanuna aykırı, O Yer Cumhuriyet Savcısı, sanıklar ... ve ... müdafilerinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye kısmen uygun olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca cezayı aleyhe değiştirme yasağının gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 27/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.