21. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/6636 Karar No: 2017/7075 Karar Tarihi: 02.10.2017
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/6636 Esas 2017/7075 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2016/6636 E. , 2017/7075 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Davacı, 07.11.2012 - 28.02.2013 tarihleri arasındaki isteğe bağlı, sigortalılığının iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacının 07.11.2012-28.02.2013 tarihleri arasında isteğe bağlı Bağ-Kur sigortalılığının iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının 01.10.2008-31.12.2011 ve 07.11.2012-28.02.2013 tarihleri arasında isteğe bağlı Bağ-Kur sigortalısı olduğu, 22.01.1986 tarihinden 1996/2. dönemi arasında 506 sayılı Yasa kapsamında zorunlu sigortalı, 01.05.2002-01.10.2008 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa kapsamında isteğe bağlı sigortalı ve 01.01.2012-19.09.2012 tarihleri arasında yine 506 sayılı Yasa kapsamında zorunlu sigortalı olduğu, 01.08.2013 tarihli tahsis talebinin son yedi yılda geçen hizmetlerinden 506 sayılı Yasa kapsamındaki çalışmalarının, bu yasa kapsamında yaşlılık aylığına hak kazanabilmek için yetersiz olduğu gerekçesi ile reddedildiği anlaşılmaktadır. Uyuşmazlığın çözümünde 1479 sayılı Yasa"nın 39.maddeleri ile 5510 sayılı Yasa"nın 28 ve 31.maddesinden söz etmek gerekir. 1479 sayılı Yasa"nın 39.maddesinde; “Sigortalı olarak çalıştığı işten ayrılan, malullük veya yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanamayan kadın ise 60, erkek ise 62 yaşını doldurmuş bulunan sigortalılara, ödedikleri primler, yazılı istekleri üzerine toptan ödeme şeklinde geri verilir..”. 5510 sayılı Yasa"nın 28.maddesinde yaşlılık aylığından sağlanan hakların, yaşlılık aylığı ile toptan ödeme olduğu belirtilmiş olup 31.maddesinde; “4 üncü maddenin birinci fıkrasının; (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar ile bu Kanuna göre ilk defa (c) bendi kapsamında sigortalı olanlardan, herhangi bir nedenle çalıştığı işten ayrılan veya işyerini kapatan ve yaşlılık aylığı bağlanması için gerekli yaş şartını doldurduğu halde malûllük ve yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanamayan sigortalıya, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamında ise kendi adına bildirilen, (b) bendi kapsamında ise ödediği malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinin her yıla ait tutarı, primin ait olduğu yıldan itibaren yazılı istek tarihine kadar geçen yıllar için, her yılın gerçekleşen güncelleme katsayısı ile güncellenerek toptan ödeme şeklinde verilir” şeklinde düzenlenmiştir. Yaşlılık sigortasında olduğu gibi diğer sigorta kollarında da toptan ödeme şartları ayrıca düzenlenmiştir. Somut olayda, davacının isteğe bağlı Bağ-Kur sigortalılığının iptal edilebilmesi ancak yasada öngörülen şartlar dahilinde toptan ödeme sonucu sigortalılığın iptali ve neticesinde de primlerin iadesi yolu ile mümkün olup salt davacının yaşlılık aylığı şartlarını kolaylaştırmak adına isteğe bağlı sigortalılığının iptaline karar verilebileceğinin kabulü hatalıdır. Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 02.10.2017 gününde oyçokluğuyla karar verildi.