MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili ile davalı ve dava dışı diğer arsa sahipleri arasında 04.01.2012 tarihinde düzenleme şeklinde arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi imzalandığını, sözleşme ile, biri zemin katta, diğeri normal katta olmak üzere sağ taraf, kuzey-doğu cepheli iki bağımsız bölümün davalı arsa sahibine ait olacağının kararlaştırıldığını, bu bağımsız bölümler ile diğer arsa sahiplerine ait olacak bağımsız bölümler dışında kalanların ise sözleşme yapılmayan arsa sahipleri ve davacı müteahhit arasında yapılacak sözleşme ile belirleneceğinin hüküm altına alındığını, inşaatın %85 oranında tamamlandığını, sözleşmede, iskâna bir bağımsız bölüm bırakılmak kaydıyla geriye kalan bağımsız bölümlerin satış yetkisinin, müteahhidin istediği zamanlarda, müteahhide veya göstereceği üçüncü şahıslara verileceğinin, bu yetkinin, hak edildiği tarihten itibaren 10 gün içinde verilmesi gerektiğinin, verilmediği takdirde vermeyen arsa sahibinin, müteahhidin uğradığı zararı tazminle sorumlu olacağının hüküm altına alındığını, davalı ile imzalanan 07.09.2012 tarihli protokol ile de, davalıya ait 18 numaralı dairenin projesi tadil edilerek dubleks daireye çevrildiğini, yine davalıya isabet eden zemin kattaki dairenin, 2. kattaki .... numaralı daire ile değiştirildiğini, davalı dışındaki diğer arsa sahiplerinin satış yetkisi vermesine rağmen davalının .... numaralı bağımsız bölümlerin satış yetkisini müvekkiline vermediğini, müvekkilinin sözleşme ve protokol uyarınca üzerine düşen tüm edimleri yerine getirdiğini ileri sürerek, ...... numaralı bağımsız bölümlerin hangisinin iskâna bırakılacağının tespitine, bunun dışındakilerin tapu kaydının iptali ve müvekkili adına tescili ile 1.000,00 TL"nin tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının, sözleşmeye aykırı proje düzenlediğini, buna itiraz edilmesi üzerine taraflar arasında protokol düzenlendiğini, ancak davacının sözleşme ve protokol hükümlerine aykırı davrandığını, inşaatın seviyesinin %85"in altında olduğunu, birçok eksik ve hatalı imâlatın olduğunu, satış yetkisinin ne zaman ve hangi şartlarda verileceğinin belli olmadığını, kendi edimlerini yerine getirmeyen davalının talebinin haksız olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davacının kendi borcunu ifa etmediği, % 85 oranında tamamlanmış bir binada oturulamayacağı, bu nedenle talep hakkı olmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
1-Dava, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca davalı arsa sahibi adına oluşan tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tescili istemine ilişkindir.
Davacı vekilince, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca, davalı tarafından 1,13,14,15 ve 20 numaralı bağımsız bölümlerden birinin iskâna ayrılarak, diğerlerinin satış yetkisinin, yüklenici davacıya veya göstereceği üçüncü kişiye verilmesi gerekmesine rağmen, davalı tarafça bu yetkinin verilmemesi sebebiyle, anılan bağımsız bölümlerden birinin iskâna ayrılarak, kalan diğer bağımsız bölümlerin tüm tapu kayıtlarının iptali ile davacı adına tescilinin talep edildiği, tapu kayıtlarının incelenmesinden, dava konusu 1 ve .... numaralı bağımsız bölümlerin tam hissesinin davalı adına kayıtlı olmasına rağmen, 13,15 ve 20 numaralı bağımsız bölümlerin, davalı ile birlikte .....adına hisseli olarak kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Davada 13, 15, 20 no"lu bağımsız bölüm tapularının iptali ile tescil talep edildiğinden bu taşınmazların tüm maliklerinin davada bulunması, bu şekilde taraf teşkili sağlandıktan sonra davaya devam edilmesi gerekir. Mahkemece tapuda hissedar olan yukarıda isimleri zikredilen malikler davaya dahil edilip taraf teşkili sağlanmadan esas hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir.
2- Bozma nedenine göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün, re"sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi