6. Ceza Dairesi 2018/856 E. , 2020/2736 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma, Yaralama
HÜKÜM : Beraat, Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Mağdurlar ... ve ..."ın zorunlu vekilinin sanık ... hakkında yağma ve yaralama suçundan kurulan hükümlere; sanık savunmanın ise sanık hakkında yağma suçundan kurulan mahkumiyet kararına yönelik temyiz isteminde bulunduğu dikkate alınarak yapılan incelemede;
I- Mağdurlar ... ve ..."ın zorunlu vekilinin sanık ... hakkında yağma ve yaralama suçundan kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde;
11 yaşında olan mağdur ... ve 5 yaşında olan mağdur ..."ın yasal temsilcisi olan annelerinin, 23.02.2016 tarihli oturumda “sanıktan şikayetçi olmadığını” beyan ettiğinin anlaşılması karşısında; katılma hakkının 15 yaşından küçük bulunan mağdurların velisine ait olduğu, 5271 sayılı CMK’nin 237 ve devamı maddelerine göre usulen mahkemeye başvurulup katılan sıfatı alınarak temyiz yetkisinin kazanılmamış olması nedeniyle, 5271 sayılı Yasanın 234/2. maddesi uyarınca görevlendirilen mağdurlar ... ve ... vekilinin temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince tebliğnamedeki görüşe uygun olarak REDDİNE,
II- Sanık ... hakkında yağma suçundan kurulan mahkumiyet kararına karşı sanık savunmanının temyiz isteminin incelemesinde;
Oluş ve dosya kapsamına göre, yağma suçunun konutta işlendiğinin anlaşılması karşısında; sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 149/1. maddesinin (d) bendinden uygulama yapılması gerekirken 148/1. maddesinden uygulama yapılması; değerin azlığının, 5237 sayılı Yasaya özgü ayrı ve yeni bir kavram olduğu, Yasa koyucunun amacı ile suçun işleniş biçimi, olayın özelliği ve sanığın özgülenen kastı da gözetilmek suretiyle, yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak da gerçekten az olan şeylerin alınması durumunda, mağdura yansımasıda değerlendirilip, yasal ve yeterli gerekçeleri de açıklanarak uygulanabileceği gözetilmeden, mağdurun tüm parasının ve cep telefonunun yağmalanmasının, mağdurun üzerindeki ekonomik yansımaları dikkate alındığında, koşulları bulunmadığı halde, sanık lehine TCK"nin 150/2.maddesinin düzenleniş amacının dışında yorumlar getirilerek cezadan indirim yapılması suretiyle eksik cezaya hükmedilmesi karşı temyiz olmadığından; sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 168/3. maddesinin 31/3. maddesinden önce uygulanması suretiyle aynı Kanunun 61. maddesine aykırı davranılmış ise de sonuç cezaya etkili olmayacağından, anılan hususlar bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Suç tarihinde 18 yaşından küçük olan sanık hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmemesi halinde, hapse çevrilemeyeceği gözetilmeyerek 5275 sayılı Yasanın 106/4. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “Ödenmeyen adli para cezasının hapse çevrilmesine” ilişkin bölümün çıkartılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 15.09.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.