12. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/17206 Karar No: 2012/3436
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2011/17206 Esas 2012/3436 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2011/17206 E. , 2012/3436 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 13. İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 08/03/2011 NUMARASI : 2010/1020-2011/116
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı, takip konusu yapılan 6000 TL birikmiş nafaka alacağına icra dairesinde yapılan itirazın kaldırılmasını icra mahkemesinde talep etmiştir. İtirazın kaldırılmasına konu alacak miktarı karar tarihi itibarıyla geçerli İİK.nun 363.maddesi uyarınca belirtilen temyiz kesinlik sınırının üzerinde kaldığından mahkeme kararının temyizi kabildir. Bu nedenle borçlu vekilinin temyiz talebinin reddine ilişkin Beyoğlu 2. İcra Mahkemesi"nin 26.4.2011 tarih ve 2010/1020 E 2011/116 K sayılı ek kararının kaldırılmasına oybirliği ile karar verildi. Gereği düşünüldü; Alacaklı vekilince İstanbul 2. Aile Mahkemesinin 2009/214 esas sayılı dosyasında görülmekte olan boşanma davasında 15.12.2009 tarihli ara kararı ile 20.10.2009 tarihinden itibaren müşterek çocuk için hükmedilen aylık 500 TL tedbir nafakasının ilamsız icra takibine konulduğu, borçluya 6000 TL birikmiş nafaka bedelinin ödenmesi için örnek 7 ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçlu vekilince süresi içerisinde icra müdürlüğünde borca itiraz edildiği, alacaklı vekilince icra mahkemesinden itirazın kaldırılması ve icra inkar tazminatı verilmesi isteminde bulunulduğu anlaşılmaktadır. Borçlu vekili 8.3.2011 tarihli duruşmadaki beyanında çocuğun borçlunun yanında olduğu ve bu konuda dava açtıklarını henüz bir karar verilmediğini belirtmiştir. Kural olarak lehine nafaka hükmedilen küçük ebeveynlerinden hangisinin velayeti altında ise nafaka onun adına velayet hakkı sahibine ödenir. Ancak nafaka ödemekle yükümlü olduğu zaman içinde çocuğun bakım ve iaşesini kendisinin karşılaması halinde nafaka borcundan o nisbette kurtulur. Somut olayda borçlu çocuğun kendi yanında kaldığını dolayısı ile küçüğün bakım ve iaşesinin kendisi tarafından yerine getirildiğini iddia ettiğinden bu iddia yönünde tanık delili de dahil tüm delilleri toplanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve itirazın kaldırılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 14.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.