23. Hukuk Dairesi 2016/6598 E. , 2016/5275 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkilinin, davalı kooperatifin üyesi olduğunu, 17.06.2011 tarihli genel kurul toplantısında alınan karara istinaden yönetim kurulunun 05.11.2011 tarihli kararı ile kooperatifin..... Köyü, 291 ada, 104 ve 107 parsel sayılı taşınmazlarının, davalı ..."e satılarak devredildiğini, anılan genel kurul toplantısında, söz konusu taşınmazların satışına ilişkin 5. madde ile yönetim kuruluna yetki verilmediğini, bu maddenin yanlış yorumlandığını, esasında genel kurulda, bu taşınmazların satışının yapılabilmesi için öncelikle ciddi tekliflerin gelmesinin beklenmesi, ondan sonra da kooperatif üyelerinin olağanüstü genel kurul toplantısına çağırılmasına karar verildiğini, satışın ancak bu toplantıda alınacak karara göre yapılabileceğini, bu nedenle taşınmaz satışına ilişkin yönetim kurulu kararına müvekkilince muhalefet şerhi konulduğunu, yönetim kuruluna verilmiş geçerli bir yetki olmadığından diğer davalıya yapılan taşınmaz satışının geçersiz olduğunu ileri sürerek, taşınmazların, davalı ... adına olan tapu kayıtlarının iptali ile diğer davalı .... ve ... Yapı Kooperatifi adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ...... Kooperatifi vekili, 2006-2009 yılları arasında davacının kooperatif yönetim kurulu üyeliği yaptığını, kooperatifin 2012 yılında tasfiye kararı alınmasıyla tasfiye sürecine girdiğini, tasfiye nedeniyle koopertafin dava konusu taşınmazlara ihtiyacı kalmadığını, söz konusu taşınmazların, önceki yıllarda yapılan genel kurul toplantılarında da aynı birim fiyat üzerinden satışına karar verildiğini, ancak alıcı çıkmaması sebebiyle satışının yapılamadığını, davacının da bu hususu bildiğini, buna rağmen dava açtığını, dava açmakta hukuki yararının bulunmadığını, 17.06.2011 tarihli genel kurulda söz konusu taşınmazların satışına karar verildiğini, buna dayanarak yönetim kurulunca taşınmazların diğer davalıya satılıp devredildiğini, satış bedelinin üyelere eşit şekilde dağıtıldığını, kooperatifin zararı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili, satışa karar verilen genel kurul toplantısında alınan kararların iptali için dava açılmadığını, müvekkilinin iyiniyetli olarak taşınmazları davalı kooperatiften satın aldığını ve bedelini ödediğini, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 42/6. maddesine göre, kooperatiflere ait taşınmazların, kooperatif genel kurulunun, yönetim kuruluna vereceği yetki ile satışının yapılabileceği, verilen yetkinin geçersiz ve sakat olmasının tapudaki kaydının da yolsuz olmasına sebep olacağı, dava konusu taşınmazların, davalı kooperatifin 17.06.2011 tarihli genel kurul toplantısının 5. maddesi ile alınan karara dayanarak satışının yapıldığı, anılan kararda bir yandan genel kurul toplantıya çağırılırken bir yandan da yönetim kuruluna yetki verildiği şeklinde biri biri ile çelişen iki cümle bulunduğu, bu durumda genel kurulun gerçek iradesini ortaya
çıkartmak için kararda bahsedilen oylamaya sunulan teklifin de değerlendirilmesi gerektiği, yapılan teklif incelendiğinde, ciddi teklifler karşısında kooperatif ortaklarının olağanüstü genel kurula çağrılarak satışın gerçekleştirilmesi şeklinde yönetim kuruluna bir yükümlülük yüklendiği, buna göre, yönetim kurulunun ciddi teklifleri toplayıp, bunları olağanüstü genel kurula sunması gerektiğinin anlaşıldığı, kooperatifin tek malvarlığı olan iki taşınmazın satışında bütün ortakların bilgi sahibi olmalarının ve verilecek kararda etkili olmalarının ancak bu şekilde mümkün olduğu, genel kurul kararının 5. maddesinin son cümlesinde her ne kadar kooperatif yönetimine tam yetki verildiği belirtilmiş ise de, yönetim kuruluna verilen yetkinin, olağanüstü genel kurula çağrı şartından sonra ancak ciddi teklifleri toplayıp ön akit yapma şeklinde değerlendirilebileceği, bu durumda, davalı kooperatif yönetim kuruluna, usulüne uygun verilen bir yetki bulunmadığı ve satış işleminin de geçersiz olduğu, satış işleminin tarafı olan davalı ..."in de tapuya güven ilkesinden yararlanma imkanı olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne, 104 ve 107 sayılı taşınmazların davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile davalı kooperatif adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
Kararı, davalı ... vekili temyiz etmiştir.
Dava, tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
Davalı kooperatifin 17.06.2011 tarihli genel kurul toplantısında, davaya konu 104 ve 107 numaralı parsellerin m² birim fiyatının 10,00 TL"den aşağı olmamak üzere satılması öngörülerek yönetim kuruluna bu hususta açıkça yetki verildiği, yönetim kurulunun 05.11.2011 tarihli kararı ile bu m² birim bedeli üzerinden satış kararı verildiği, satışın, bu doğrultuda davalılardan ..."e yapıldığı anlaşılmıştır. Söz konusu genel kurul kararına göre, bu parsellerin satışı için, yönetim kurulunun, genel kurulu olağanüstü toplantıya çağırmasına gerek bulunmadığı gibi satış işleminden sonra yapılan 29.06.2012 genel kurul toplantısında da bu satış işlemi onaylanarak, kooperatifin tasfiyesine karar verilmiştir.
Bu durumda mahkemece, belirtilen sebeplerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ve yanılgılı gerekçeyle, davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, anılan davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebilğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.