3. Ceza Dairesi Esas No: 2019/14670 Karar No: 2019/22203 Karar Tarihi: 03.12.2019
Kasten yaralama - Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/14670 Esas 2019/22203 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada sanık, kasten yaralama suçundan hüküm giymiştir. Mahkeme kararı temyiz edilmiştir. Yargıtay, mahkeme kararının gerekçeli olmadığına ve sanığın başka bir kasti suç işleyip işlemediğine bakılması gerektiğine karar vermiştir. Ayrıca, haksız tahrik hükümlerinin uygulanıp uygulanmadığına ve hak yoksunlarına ilişkin kanun maddelerine uyulması gerektiği belirtilmiştir. Kararda Anayasa'nın 141/3, 5271 sayılı CMK'nin 34. ve 230. maddeleri, 5271 sayılı CMK'nin 231/11. maddesi, 5237 sayılı TCK'nin 106/1-1. cümle maddesi, 5237 sayılı TCK'nin 29. maddesi ve 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi açıklandığı belirtilmiştir.
3. Ceza Dairesi 2019/14670 E. , 2019/22203 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Kasten yaralama HÜKÜM : Hükmün açıklanması suretiyle mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak; 1) Anayasa"nın 141/3, 5271 sayılı CMK"nin 34. ve 230. maddeleri uyarınca, mahkeme kararlarının sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet savcısını ve herkesi inandıracak ve temyiz denetimine olanak verecek biçimde olması, Yargıtay"ın gerekçedeki denetim işlevini yerine getirmesi için, kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin açık olarak gerekçeye yansıtılması, suçun öğeleri ve kanıtlandığı kabul edilen olayların açıkça gösterilmesi gerekirken, bu ilkelere uyulmadan gerekçesiz hüküm kurulması, 2)Sanığın denetim süresi içerisinde kasıtlı bir suç işlediğinden bahisle ihbarda bulunulması üzerine, 5271 sayılı CMK"nin 231/11. maddesi gereğince hükmün açıklanmasına karar verilmiş ise de; ihbara konu Uzunköprü 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 15.05.2015 tarih, 2015/15 Esas - 2015/269 Karar sayılı ilamının 5237 sayılı TCK"nin 106/1-1. cümle maddesinde düzenlenen "tehdit" suçuna ilişkin olduğu; denetim süresi içerisinde işlendiği anlaşılan "tehdit" suçunun 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun ile değişik 5271 sayılı CMK"nin 253. maddesine göre uzlaşma kapsamına alındığı anlaşılmakla; TCK"nin 2. ve 7. maddeleri de gözetilerek, söz konusu ilama ilişkin uzlaştırma işlemi yapılıp yapılmadığı mahkemesinden sorularak ayrıca denetim süresinde başkaca kasti suç işleyip işlemediği belirlenerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Kabule göre de, 3) Sanığın aşamalarda, katılan ile aralarında çıkan tartışmada katılanın kendisine yumruk attığını ve hakaret ettiğine ilişkin savunması ve bu savunmayı doğrular mahiyetteki sanık hakkında düzenlenen 19.09.2011 günlü doktor raporu da gözetildiğinde olayın başlangıcına ilişkin taraflar arasında birbirinden farklı beyanlar bulunmasına ve ilk haksız hareketin kimden kaynaklandığının belirlenemediğinde, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 22.10.2002 tarih ve 2002/4-238 Esas 367 Karar sayılı kararı uyarınca ve bu kararla uyumlu Dairemizin yerleşmiş ve süreklilik gösteren kararlarında da kabul edildiği üzere, şüpheli kalan bu halin sanık lehine 5237 sayılı TCK"nin 29. maddesinde düzenlenen haksız tahrik hükümlerinin asgari oranda uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi, 4)5237 sayılı TCK"nin 53. maddesi gereğince hak yoksunları uygulanırken, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08.10.2015 gün ve 2014/140 Esas - 2015/85 Kararının gözetilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 03.12.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.