Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/2556
Karar No: 2019/4637
Karar Tarihi: 22.05.2019

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2019/2556 Esas 2019/4637 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2019/2556 E.  ,  2019/4637 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :İş Mahkemesi

    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanun"un 26. maddesidir.
    Davacı Kurum, 19.05.2004 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu yaralanan ve İskenderun Devlet Hastanesi"nin 23.03.2006 tarihli Sağlık Kurulu raporuna göre iş göremezlik derecesi %36,2 olarak belirtilen sigortalı ..."ya bağlanan gelir, ödenen geçici iş göremezlik ödeneği ve yapılan hastane masraflarının tahsili istemine ilişkin olup, Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir.
    1-Eldeki dosyada alınan Adli Tıp Genel Kurulunun 14.02.2013 tarihli kararı ile sigortalının iş göremezlik oranının %27 olduğunun tespit edildiği, Kurumun cevabi yazıları ile de sigortalının değişen %27 oranındaki iş göremezlik derecesine göre gelirin yeniden hesaplandığı, gelirde herhangi bir değişiklik olmaması nedeniyle ilk peşin değerli gelirde de herhangi bir değişiklik olmadığının bildirildiği anlaşılmaktadır.
    Sigortalının %36,2 olan sürekli iş göremezlik derecesi Adli Tıp Genel Kurulu raporuyla kaza tarihinden (19.05.2004) geçerli olmak üzere %27 olarak belirlendiğinde göre, Mahkemece ilk peşin değerli gelirin bu kapsamda belirlenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
    Sürekli işgöremezlik derecesindeki düşmeye bağlı olarak değişime uğrayan gelir, yüksek işgöremezlik oranı nedeniyle bağlanmış olan başlangıçtaki gelir olup; gelir hesabındaki unsurlardan biri olan işgöremezlik oranındaki düşme karşısında, başlangıçtaki gelirin, değişen işgöremezlik oranına uyarlanması zorunluluğu bulunmaktadır.
    Bu durumda, peşin sermaye değerli gelirin başladığı tarih itibariyle düşen işgöremezlik oranına göre belirlenmesi zorunlu olup; başlangıçtaki yüksek işgöremezlik oranı nedeniyle fazladan (yüksek işgöremezlik oranı ile düşen işgöremezlik oranı arasındaki fark işgöremezlik nedeniyle) ödenen fark gelirlerin, yeni oran üzerinden belirlenmiş olan peşin sermaye değerli gelire ilavesi gereği bulunmaktadır. Yapılacak hesaplamada yüksek iş göremezlik derecesine göre belirlenen ilk peşin sermaye değerli gelirden daha fazla olamaz. Sürekli iş göremezlik derecesi %36,2 oranına göre ilk peşin sermaye değerli gelir 89.234,05 TL iken, sürekli iş göremezlik derecesinin düşmüş olmasına rağmen davalıların aynı miktar peşin sermaya değerli gelirden sorumlu tutulmaları hatalıdır.
    2-Mahkemece hükme esas alınan kusur raporunda davalı işveren şirketin %70, kazalı sigortalı ... ile aynı kazada ölen diğer sigortalılar Sait Yılmaz ile Adem Ülkü"nün müteselsilen %30 oranında kusurlu olduğunun kabul edildiği anlaşılmaktadır. Kusur raporunda üç kazalının da %30 oranında müteselsilen kusurlu olduğu yönündeki iş bu tespit yeterli olmayıp, kazalıların kusurunun müterafik kusur mu, yoksa bu davadaki olaya etki eden kusur mu olduğu tespit edilmesi ve oransal olarak her bir kazalının kusurlarının ayrıştırılması gereklidir. Mahkemece bu husus gözetilmek suretiyle olayın gerçekleştiği iş kolunda iş güvenliği bakımından uzman kişilerden oluşan bilirkişi heyetinden tarafların kusur oran ve aidiyetleri hususunda yeniden bir kusur raporu alınmalı, varılacak sonuca göre karar verilmelidir.
    Yukarıda belirtilen maddi ve hukuki olgulara göre araştırma ve irdeleme yapılarak sonucuna göre hüküm kurulması gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
    O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 22/05/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi